Türkgün Gündem Yenidoğan Çetesi'nde 2. dalga: 14 şüpheli adliyeye sevk edildi

Yenidoğan Çetesi'nde 2. dalga: 14 şüpheli adliyeye sevk edildi

Yenidoğan Çetesi soruşturmasında gözaltına alınan 14 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi.

KAYNAK: DHA

İstanbul’da para için bebek ölümlerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturma devam ediyor.

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmasının ikinci dalgasında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyonda, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet, kasten öldürmenin ihmali ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 14 kişi gözaltına alındı.

OPERASYONDA GÖZALTINA ALINANLAR

Operasyonda 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ve 1 sivil gözaltına alındı. Şüpheliler, para karşılığında bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine sebep olarak haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla suçlanıyor.

Yenidoğan Çetesi

ÖRGÜT KURMA VE DİĞER SUÇLAMALAR

Gözaltına alınan şüpheliler, organize suç örgütü kurma, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet, kasten öldürmenin ihmali ve resmi belgede sahtecilik gibi ağır suçlardan yargılanıyor.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER

Gözaltına alınan 14 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, bu sabah Büyükçekmece Adliyesi’ne sevk edildi.

Yenidoğan Çetesi

SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ

Soruşturma, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden oldukları ve bu yolla haksız kazanç sağladıkları iddia edilen bir organize suç örgütüne yönelik başlatılmıştı.

Başsavcılık tarafından organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı ve 16 kişi hakkında işlem başlatılmıştı. 4 Aralık’ta düzenlenen operasyonda, bu kişilerden 14’ü gözaltına alınmıştı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *