Tüm Türkiye'yi yakından ilgilendiren haber! Yerli aşıda son durum nedir? Merakla çıkması beklenen yerli aşıyla ilgili yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Son sürat devam eden yerli aşı çalışmalarında Faz-3 çalışmasına geçiliyor. Peki yerli aşı ne zaman çıkıyor?
YERLİ AŞIDA SON DURUM NEDİR?
Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının 11 Mart 2020'de tespit edilmesinin ardından, salgınla mücadelenin en etkili yolu olarak görülen aşının yerli olarak üretilmesi için çalışmalara hızla başlandı.
Bu kapsamda, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle devam eden 18 yerli aşı çalışması bulunuyor.
Bu çalışmalardan en hızlı ilerleyeni, Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen inaktif Covid-19 aşısı oldu. Bu aşının Kasım 2020'de başlanan Faz-1 aşamasının tamamlanmasının ardından Faz-2 aşamasına Şubat 2021'de geçildi.
Faz-1 aşamasında 44, Faz-2'de 250 gönüllüye uygulanan aşının Faz-3 çalışmasına da mayısta başlanacak. Bu dönemde yaygın aşılama yapılması hedefleniyor.
VLP AŞISININ FAZ-1 AŞAMASI BAŞARIYLA DEVAM EDİYOR
Öte yandan bir inaktif aşının Faz-1 çalışmasına devam edilirken iki inaktif aşı da Faz-1'e başlama safhasında bulunuyor.
Yerli çalışmalardan virüs benzeri parçacık (VLP) aşısının Faz-1 aşaması başarıyla devam ediyor. Faz-1 kapsamında gönüllülere birinci doz uygulamasının tamamlandığı VLP aşısında şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.
İntranazal sprey olarak uygulanan Covid-19 aşısının da Faz-1 aşamasına yakında başlanması hedefleniyor.
Adenovirüs temelli bir vektör aşısının da Faz-1 aşaması için araştırma ürünü üretim çalışmaları devam ediyor.
YERLİ AŞIDA NELER YAŞANDI?
ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ile İKUM tarafından koronavirüse karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nca (TÜSEB) desteklenen Covid-19 yerli aşısında Faz-1'den sonra Faz-2 çalışmalarında da tamamlanma aşamasına gelindi. Faz-2'de 250 gönüllü üzerinde yapılan aşılama sonuçlarının raporlanması süreci ise devam ediyor.
İKUM Müdürü Doç. Dr. Zafer Sezer, çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Faz-2 aşamasında gönüllülerimizin aşılamasını tamamladık; ancak Faz-2 çalışmalarımız devam ediyor. Uzun bir süre gönüllüleri izlemeye devam edeceğiz.
Biliyorsunuz biz bu gönüllülere 28 gün arayla 2 defa aşı yaptık. Faz-2 aşamasında bildiğiniz gibi gönüllülerin özellikle laboratuvar üzerinden etkinlik açısından antikor düzeyi takipleri yapılıyor. Bunlar beraberinde güvenlikle izleniyor; ancak asıl etkinlik Faz-3 aşamasında belirlenecek" diye konuştu.
'BÜTÜN VERİLER İNCELENECEK'
Doç. Dr. Sezer, yapılan çalışmaların iyi gittiğini kaydederek, "Faz-1’de 44, Faz-2’de ise 250 gönüllü alımı yapıldı. Faz-1’e göre görülen yan etkiler benzer özellikteydi. Tabi bütün bu yan etkiler ve çalışmanın tamamı Bağımsız Veri İzleme Komitesi tarafından takip ediliyor. Bunun dışında hem Etik Kurul hem Sağlık Bakanlığı’na bu çalışmalar raporlanıyor.
Onlar da bu konuda değerlendirme yapıyor. Faz-3 aşamasından önce aslında bütün bu veriler hem etkinlik hem de güvenlik açısından tekrar incelenecek ve onun sonuçlarına göre Faz-3’e geçilecek. Faz-3’e geçilmesi yönünde herhangi bir sıkıntı olmadığı görülüyor" dedi.
'NİSAN SONUNA DOĞRU VERİ OLUŞACAK'
Aşı uygulanan gönüllüleri takip ettiklerine değinen Sezer, "Biz aşılamayı tamamladık; ama takipleri var. Özellikle aşıdan sonra ikinci hafta ve sonrası bizim için oldukça önemli. İkinci haftadaki veriler ve ikinci doz sonrası bu anlamda nisan ayının sonuna doğru bir veri oluşacak.
Mayıs ayında Faz-3'e başlanılması anlamında bir sıkıntı yok. Faz-3 bildiğiniz gibi TÜSEB ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütülüyor. Çok merkezli bir klinik araştırma olacak. Onun sonuçlarına göre de yerli aşının genel kullanımı mümkün olabilecektir" diye konuştu.
Doç. Dr. Sezer, aşı konusunda vatandaşa seslenerek, "Tüm insanlarımızı aşılayabilmek çok önemli. Dünyada aşılama oldukça önemli; fakat aşıya erişim açısından dönem dönem sıkıntılar olabiliyor. Burada vatandaşlarımızın aşı tercihi konusunda Sağlık Bakanlığı'mızın onayladığı hangi aşıya ulaşabiliyorlarsa onu olmasında hiçbir sakınca yok. Şu anda aşıların Covid-19’a karşı en güvenli ve etkili silah olduğunu söyleyebiliriz" dedi.