Türkgün Gündem Yörüngede uydu yarışı kızışıyor

Yörüngede uydu yarışı kızışıyor

SpaceX'in Arabsat 6A uydusu ile ilk ticari fırlatmasını yapması üzerine gözler yörüngedeki toplam uydu sayısına ve güç dengesine çevrildi.

İstanbul

AA muhabirlerinin derlediği bilgilere göre, girişimci Elon Musk'ın kurduğu SpaceX'in uzaya uydu fırlatma maliyetini eski yöntemlere göre yüzde 62,5 azaltması, önümüzdeki yıllarda ülkelerin uzaya daha fazla uydu göndermesine olanak sağlayacak.

Roketlerin yardımıyla atmosferin üzerinde bulunan yörüngeye fırlatılan ve haberleşme, meteoroloji, keşif, seyir ve yer gözlem amaçlarıyla kullanılan uydular, ülkelerin uzaydaki hakimiyetini de gözler önüne seriyor.

Yörüngede 302 askeri amaçlı uydu var
Union of Concerned Scientists'in (UCS) verilerine göre, ilk uydunun Rusya tarafından uzaya gönderildiği 1957 tarihinden bugüne kadar binlerce fırlatma denemesi yapılırken, halihazırda yörüngede aktif bin 957 uydu bulunuyor.

Buna göre, dünyanın yörüngede en fazla uydusu bulunan ülkesi toplam 830 uydu ile ABD olurken, onu 280 uydusu bulunan Çin ve 147 uydusu bulunan Rusya takip etti.

Yörüngede bulunan uydular içinde çok uluslu uydu sayısı 145 olurken, Japonya'nın 75 uydusu, Birleşik Krallık ve Hindistan'ın 54, Kanada'nın 37 uydusu bulunuyor.

Kasım 2018 rakamlarına göre yörüngede bulunan bin 957 uydunun 846'sı konvansiyonel kullanım için, 385'i hükümetler için, 302'si askeri kullanımlar için, 279'u çok amaçlı kullanım için ve 145'i sivil kullanım maksadıyla faaliyet gösteriyor. 

Geleneksel fırlatmaya göre yüzde 62,5 daha ucuz
SpaceX Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, SpaceX tarafından üretilen uydu fırlatma aracı Falcon Heavy ile uydu fırlatma maliyetinin 150 milyon dolar olduğunu ve bunun en yakın rakibinden 250 milyon dolar daha ucuz olduğunu ifade etmişti.

Daha düşük maliyetle uzaya uydu fırlatma imkanı sağlayan Falcon Heavy ile birlikte “yeni bir uzay yarışı” istediklerini belirten Musk, bu durumun şirketleri ve ülkeleri cesaretlendireceğini belirtmişti.

Arap Birliği'nin uydusu yörüngede
SpaceX'in, 11 Nisan'da ABD'nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi'nde kullandığı uydu fırlatma aracı Falcon Heavy, Arap Birliği için üretilen Arabsat 6A iletişim uydusunu yörüngeye yollayarak ticari amaçlı ilk uçuşunu gerçekleştirdi.

Falcon Heavy’nin ilk kez ticari amaçla fırlattığı Arabsat 6A uydusu, Orta Doğu, Afrika ve Avrupa’da televizyon, internet, telefon ve güvenli iletişim alanında hizmet verme imkanı sağlıyor. 

Türkiye uydu üretimine ağırlık veriyor 
Türkiye'nin 3'ü haberleşme, 3'ü gözlem olmak üzere toplam 6 aktif uydusu bulunuyor. Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B uyduları haberleşme ihtiyacını karşılarken, Rasat, Göktürk-1 ve Göktürk-2 uyduları gözlem amacıyla kullanılıyor.

Türkiye, son olarak 5 Aralık 2016'da askeri amaçla kullanılan ve yüksek çözünürlüklü görüntülemeye imkan veren GÖKTÜRK-1 uydusunu Fransız Guyanası’ndan fırlatmış ve 13 Aralık 2018’de uzay araştırmaları yapma amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde Türkiye Uzay Ajansı’nı kurmuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *