Türkgün Gündem Yüksek yargıda seçim maratonu

Yüksek yargıda seçim maratonu

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkanlarının görev sürelerinin dolacak olması nedeniyle ikisi Mart ayı içinde olmak üzere 3 yüksek mahkemede de başkanlık seçimleri yapılacak.

KAYNAK: AA

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın 20 Nisan'da, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 24 Mart'ta, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit'in ise 7 Mayıs'ta görev süreleri doluyor.

Bu kapsamda, 3 yüksek mahkemede de başkanlık seçimleri için süreç işleyecek.

Yüksek mahkemelerde yapılacak seçimin ilki, yarın Anayasa Mahkemesi'nde olacak.

Anayasa Mahkemesi'nde, Arslan'ın görev süresinin dolacağı 20 Nisan'dan 2 ay öncesi olan 20 Şubat'ta başkanlık seçimi süreci başlamış, seçimin tarihi ise 21 Mart olarak belirlemişti.

Görev süresinin dolması nedeniyle Arslan seçimde aday olamayacak ancak oy kullanabilecek. Yüksek Mahkemenin diğer üyeleri ise başkan adayı olabilecek.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nda yapılacak seçimde 15 üyeden en az 8'inin oyunu alarak salt çoğunluğu sağlayan aday, 4 yıllığına Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini üstlenecek. Hiçbir üyenin yeterli çoğunluğu sağlayamaması halinde ise seçimlere devam edilecek.

YARGITAYDAKİ SEÇİM 25 MART'TA

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi doluyor.

Bu kapsamda, Yüksek Mahkemenin 348 üyesi, 25 Mart'ta 4 yıllığına görev yapacak başkanı belirlemek için sandığa gidecek.

Yargıtay üyelerinin her biri başkan adayı olabilecek, seçilmek için adayların, 348 üyenin salt çoğunluğunun oyunu alması gerekecek.

Öte yandan, Yargıtay Başkanı Akarca ile terör davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Başkanı Muhsin Şentürk'ün adaylar arasında olduğu belirtiliyor.

DANIŞTAYDA SEÇİM SÜRECİ NİSAN'DA BAŞLIYOR

Danıştay Başkanı Zeki Yiğit ise 7 Mayıs 2020'de 4 yıllığına mevcut görevine seçilmişti.

Yiğit'in görev süresinin dolacak olması nedeniyle Danıştay'daki mevzuat gereği, 7 Mayıs 2024'ten 15 gün öncesi olan 23 Nisan'da başkanlık seçimi süreci başlıyor.

Seçim süreci içinde Danıştayın 113 üyesi de başkan adayı olabiliyor. Danıştay Başkanı seçilebilmek için üyelerin salt çoğunluğunun oyunun alınması gerekiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *