Milli İstihbarat Teşkilatı, Yunanistan'da yaşayan ve Türkiye'ye iş adamı görünümüyle gelen Suriye-Yunanistan çifte vatandaşı Mohammad Amar Ampara'nın (67) Yunanistan Ulusal İstihbarat Servisi (EYP) ile ilişki içerisinde olduğunu, Yunan istihbaratçıların verdiği cep telefonu hattı ve belirlenen e-posta adresini kullandığını belirledi. Eşi Randa Ampara'nın çocukları cihada hazırlamak amacıyla kurulan DEAŞ okullarının "Rakka Eğitim Sorumlusu" olduğu ve 2017 yılında Rakka'ya yapılan hava saldırısında öldüğü belirlenen Ampara'nın Yunanistan Ulusal İstihbarat Teşkilatı EYP adına faaliyet yürüttüğü, 2014 yılından itibaren Suriye alanına bazıları yasa dışı olarak Türkiye üzerinden seyahatler gerçekleştirdiği tespit edilerek takibe alındı.
CASUSLUK SUÇUNDAN TUTUKLANDI
Uzun soluklu araştırmalar ve elde edilen bilgiler neticesinde MİT tarafından yakalanan Suriye ve Yunanistan vatandaşı Ampara, Gaziantep Terörle Mücadele Şubesinde ifadesi alındıktan sonra adliyeye sevk edildi. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Devletin Güvenliği, siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri paylaşma, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan hakkında işlem yapıldıktan sonra nöbetçi mahkemeye sevk edilen zanlı tutuklandı.
İHANETLERİ TEK TEK ANLATTI
Sabah'ın haberine göre, Etkin pişmanlık yayasından faydalanmak isteyen Ampara, eşini ziyaret amacıyla 2014-2017 döneminde 10 kez DEAŞ kontrolündeki Rakka bölgesine gittiği, ziyaretlerini EYP'nin yönlendirmesi ve bilgisi dahilinde yaptığını kabul etti. Ampara'nın Türkiye seyahatlerinde, 2014-2022 arasında Gaziantep'teki otellerde konakladığı, bu seyahatleri de Yunan istihbarat servisi elemanlarının talimatı doğrultusunda gerçekleştirdiği belirlendi. Rakka seyahatleri dönüşünde Türkiye'nin sınır güvenliğini ilgilendiren bilgileri ve müşahedelerini Yunan istihbaratçılarla paylaşan Ampara'nın ayrıca Yunan istihbarat mensuplarının talimatlarına istinaden Mersin'de yerleşik Suriyeli kişilere ilişkin tahkikat yaptığı, Mersin'de bulunan bir kişinin de adres bilgilerini Yunan istihbarat mensuplarına gönderdiği ortaya çıktı.
Ampara'nın Yunan istihbaratçılarının bilgisi dahilinde DEAŞ mensuplarına yapılacak para havalelerinin ulaştırılmasını sağladığı, bu kapsamda eşi Randa'nın talebi üzerine Rakka'da faaliyet gösteren DEAŞ mensubu Şeyh Yassin'in Fas'ta yaşayan eşine para gönderdiği belirlendi. Zanlının bunun yanında, 2020 yılında Yunan istihbaratçılarının talebi kapsamında FETÖ/ PDY ile iltisaklı Gıda İhtisas Sanayici ve İş Adamları Demeği Yönetim Kurulu eski yedek üyesi Yunanistan'da mukim işadamı Bilal A.'ya ait ilişkin tahkikat yaptığı tespit edildi. MİT operasyonuyla yakalanan Ampara'nın üzerinden ise 10 bin Euro ele geçirildi.
"ATİNA HAVALİMAMINDA TEMAS ETTİLER"
2001 yılında Yunanistan vatandaşlığı aldıktan sonra ailesiyle orada yaşamaya başladıklarını anlatan Ampara, etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istedi. 2014 yılına kadar Yunanistan'ın Atina şehrinde çalıştığını anlatan Ampara, oturduğu mahallede Suriye vatandaşlarının da bulunduğunu, 2014 yılında eşi Randa'nın kendilerinden habersiz eve not bırakıp Türkiye üzerinden Suriye'ye giderek DEAŞ'a katıldığını anlattı. Eşinin geri Yunanistan'a getirmek için Suriye'ye gittiğini dönüşte de Atina havalimanında Yunan Polisi tarafından bir odaya götürülerek Yunan İstihbaratından olan Kriaki isim kadın ile Nicos isimli erkeğin odaya geldiğini buradan itibaren Yunan İstihbaratıyla teması olduğunu söyledi.
TÜRKİYE SINIRLARI HAKKINDA ISRARLA BİLGİ İSTEDİLER
Yunan istihbarat mensuplarıyla yaptığı görüşmelerin detaylarını da anlatan casus, "Yunan istihbaratçılar, Türkiye sınırlarında çok sayıda polislerin olup olmadığını, güvenlik kameraların bulunup bulunmadığını, köpeklerin sınır kapılarında aramalarda bulunup bulunmadığını sordular ve hatta bundan sonraki tüm görüşmelerimizde bu soruyu sürekli bana soruyorlardı. Türkiye'nin sınır güvenlik hattında alınan tedbirleri detayları ile öğrenmek istiyorlardı. Suriye ülkesinden Türkiye Ülkesine kaçak olarak girenlere Türkiye güvenlik güçlerinin zor kullanıp kullanmadıklarını da soruyorlardı. Bende Yunan İstihbaratına Türkiye sınırındaki ışıklandırma, güvenlik önlemleri, konrtol noktaları, devriye sayıları, illegal geçiş noktaları, kontrollerin artırıldığı dönemler hakkında bildiklerimi anlatıyordum" dedi.
TELEFON VERİP SOFİA İSMİYLE NUMARALARINI KAYDETTİLER
Ampara ifadesinde "bana hattı ile birlikte tuşlu küçük ve yeni bir telefon vererek benle iletişime geçecekleri zaman bu telefonu kullanmam gerektiğini söylediler. Bu esnada Kriaki kendi telefonumu alarak kendi numarasını Kriakos erkek ismi ile kaydetti. Daha sonra Nicos benim kullandığım telefonu alarak kendisini Sofia kadın ismi ile kayıt etti ve ben buradan ayrıldım. Ben Kriaki ve Nicos'a Yunanistan'da il değiştirsem veya bir yere gidecek olsam sürekli arar bilgi verirdim. Nicos ve Kriaki Rakka'daki son durum ve eşimin şifresini bildiği evimde kullandığım internetin Wifi şifresini öğrenmemi benden istemişlerdi. Bende eşimin Yunanistan İstihbaratı için çalıştığımı öğrenmesinden ve benim Casus olduğumu bileceği için çok fazla soru sormadım.
YUNAN İSTİHBARATÇILARA TÜRKİYE'DEN KONUM PAYLAŞMIŞ
Ampara'nın 2014-2016 yılları arasında 11 kere Yunanistan-Türkiye, Suriye ve Suriye-Türkiye-Yunanistan güzergahında giriş-çıkış yaptığı, Atina'ya döndüğünde ise Yunan istihbaratçılara bilgi verdiği ortaya çıktı. Yunan İstihbaratçıları'nın kendisinden Mersin'de DEAŞ'a müzahir Anas S. hakkında araştırma yapmasını istediğini, bağlantılı olduğu DEAŞ mensuplarının güncel durumlarını öğrenmemi istediğini belirten zanlı, "bende bunun üzerine Atinadan Mersin iline geldim.
Mersin'deki Anas S.'nin açmış olduğu spor salonunun adresini ve koordinatını Yunan İstihbaratçılarına gönderdim, ayrıca Yunan İstihbaratçıları Mersin limanında gemi lojistik firmasının sahibini bana sordular bende Suriye uyruklu Ali D.'nin bilgilerini ve numarasını istihbaratçılarla paylaştım. Bunun dışında 2020 yılı içerisinde Yunan İstihbaratçıları bana benimle beraber Yunanistan'da namaz kılan kişileri sorduklarında, bende benim ile birlikte Yunanistan'da namaz kılan ve işadamı olan aynı zamanda FETÖ mensubu Erdoğan muhalifi olduğunu bildiğim Bilal A.'nın ismini söyledim. Daha sonra da bu şahıs hakkında kendilerine detaylı bilgiler verdim ve bu şahsın kendilerine Türkiye aleyhinde yarayabileceğini söyledim" dedi.