Türkgün İslam ve Ahlak Sabah namazının kazası ne zaman kılınır? Sabah namazı ne zaman kılınır?

Sabah namazının kazası ne zaman kılınır? Sabah namazı ne zaman kılınır?

Kulu, Allah'a en çok yaklaştıran namazın İslam dininde çok önemli bir yeri vardır. Müminlerin miracı kabul edilen namazın kaçırılması durumunda nasıl kılınacağı araştırılıyor. Özellikle sabah namazı uyku saatlerine denk geldiği için kaçırılabiliyor. Bunu telafi etmek isteyen Müslümanlar, 'Sabah namazının kazası ne zaman kılınır? Sabah namazı ne zaman kılınır?' diye merak ediyor.

Kulu, Allah'a en çok yaklaştıran namazın İslam dininde çok önemli bir yeri vardır. Müminlerin miracı kabul edilen namazın kaçırılması durumunda nasıl kılınacağı araştırılıyor. Özellikle sabah namazı uyku saatlerine denk geldiği için kaçırılabiliyor. Bunu telafi etmek isteyen Müslümanlar, 'Sabah namazının kazası ne zaman kılınır? Sabah namazı ne zaman kılınır?' diye merak ediyor.

İslam dinin 5 vakit namaz, Müslümanar için farz kılınmıştır. Bu vakitlerden biri de sabah namazıdır. Sabah namazı, sevabı bol bir namazdır. Vakit olarak imsak vakti ile güneş doğumu arasında kılınır. Güneş doğumundan sonraki 45 dakikalık süreye keraat vakti denir ve bu sürede hiç bir namaz kılınmaz. Peki sabah namazını kaçıranlar için, Sabah namazının kazası ne zaman kılınır? Sabah namazı ne zaman kılınır? İşte detaylar...

Sabah namazı en önemli namazlardan biridir. Uyku saatine denk geldiği için kaçırılma olasılığı diğer namaz vakitlerine göre daha çoktur.

Sabah namazını zamanında kılamayan kişi güneşin doğmasından ve kerahet vaktinin çıkmasından sonra, Öğle vakti kerahet girmeden önce kılabilirse hem sünnetini hem de farzını kaza eder.

Sabah namazı öğleden önce kaza edildiğinde vakti içinde kaza edilmiş olur.

Sabah Namazı Farzının Kazası Ne Zaman Kılınır?

Sabah namazının farzını kılarken dikkat edilmesi gereken en önemli husus kerahat vaktinin girmemiş olmamasıdır. Sabah için, güneşin doğmasından sonra kerahat vakti girer ve bu süre ise 45 dakikalık bir zaman dilimidir. Kerahat vakitleri girdiğinde sadece sabah namazı kazası değil hiç bir namazın kılınmaması gerekir. Kerahat vakitleri ise; güneş doğduktan 45 dakika sonra ve güneş batmadan 45 dakika önceki vakitler olup bunun beraberinde güneşin tam tepede olduğu zaman da kerahat vakti olup bu süreçlerde hiç bir namaz kılınmaz.

Bu durumda sabah namazı farzının kazası için en doğru olan vakit; güneş doğduktan 45 dakika sonra başlamakta olup öğle vakti saatine 45 dakika kala sona erer. Bu süre aralığında sabah namazı kazası sünneti ve farzı ile kaza edilerek kılınabilir. Bunun sebebi ise sabah namazının sünnetinin kazasının da farz hükmünde olmasıdır. Ancak bu sure aralığı içinde değil de başka bir zamanda aralığı içinde sabah namazı kazası kılınırsa sabah namazının sadece farzı kaza edilir.

SABAH NAMAZININ KAZASI NASIL KILINIR?

Sabah namazının sünnetini kaza ederken, "Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının sünnetinin kazasını kılmaya." denir.

Kılınışı normal vakitte kılınan namaz gibidir.

Sabah namazının farzını kaza ederken, "Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının farzının kazasını kılmaya." diye niyet edilir.

Kılınışı normal vakitte kılınan namaz gibidir.

Sabah Namazının 2 Rekat Sünnetinin Kazası

1. Rekat

"Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının sünnetinin kazasını kılmaya" diye niyet ederiz
"Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz

2. Rekat

Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
"Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız.

Sabah Namazının 2 Rekat Farzının Kazası

1. Rekat

"Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının farzının kazasını kılmaya" diye niyet ederiz
"Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz

2. Rekat

Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
"Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup toplantısında konuşuyor.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup toplantısında konuşuyor.

MUHABİR: Eylül Şahin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'ın konuşması şu şekilde:

Ekranları başında bizleri izleyen, radyo kanallarında ve sosyal medya platformlarında bizleri takip eden tüm vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Yolunuza yoldaş mücadelemize nefer olan tüm dava arkadaşlarımıza, 23 yıldır desteğini ve duasını bizden esirgemeyen aziz milletimin her bir ferdine en samimi saygılarımı iletiyorum.

Konuşmamın hemen başında aileleriniz ve sevdiklerinizle birlikte huzurla idrak ettiğinize inandığım Ramazan Bayramı’nızı tekrar tebrik ediyorum.

AK Parti teşkilatları Ramazan-ı Şerif süresince gerçekten olağanüstü bir çaba içinde oldu, 81 vilayetimizin her metrekaresinde kelimenin tam anlamıyla kardeşlik ve dayanışma rüzgarı esti. Hepimizin büyük bir aile olduğunu tekrar hatırladık ve hatırlattık, sadece kadın kollarımız 4 buçuk milyon insanımıza ulaştı. Gençlik kollarımız ‘İftara 5 kala’ etkinliği ile 800 bin vatandaşımıza iftariyelik dağıttı.

Biz de Milletin Evi'nde halkımızın çok farklı kesimlerini ağırladık, onlarla hasbihal edip hasret giderdik. Kimseyi ayırmadan, kimseyi dışlamadan hep beraber rahmet ve bereket ayının hakkını verebilmek için samimiyetle gayret gösterdik.

Rabbim hepinizden, hepimizden razı olsun diyorum. Cenabı Allah'tan bizleri bölgemizdeki zulümler ve katliamlar sebebiyle buruk geçirmediğimiz bayramlara kavuşturmasını niyaz ediyorum.

Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeler çok önemli bir değişimin eşiğinde, hatta coğrafyamız itibarıyla merkezinde olduğumuzu gösteriyor. İkinci Cihan Harbi sonrasında inşa edilen, Soğuk Savaş'ın bitimiyle adeta kökleşen küresel sistem açıkçası temelden çatırdıyor. Neoliberal ekonomik ve siyasal düzenin yerine daha korumacı bir yapının yükselmekte olduğunu görüyoruz.

Sadece Asya'da, Avrupa'da, Amerika'da değil, hemen her yerde devletler, toplumu ve ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlayan politikalar üretiyor. Ticaret'ten güvenliğe, savunmadan nüfus oranına çok geniş bir yelpazede yeni mücadele dönemine hazırlık yapılıyor.

Uluslararası siyasetin neredeyse tüm aktörleri yeni arayışlara girdi. Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen ticaret savaşlarının küresel ölçekte bir etki uyandıracağı anlaşılıyor. Büyük küçük demeden, herkesi etkileyecek, şiddetli bir kasırganın geldiğini söylemek abartılı bir yaklaşım olmayacaktır. Dünyamız, özellikle ekonomi ve askeri kapasite bakımından tek kutuplu bir yapıdan çok kutuplu bir mimariye doğru hızla yol almaktadır.

Son aylarda üst üste gelen haberleri, işte bu yeni dönemin doğum sancıları olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Şunu büyük bir gururla bir kez daha söylemek arzusundayım: Tarihi olduğu kadar sancılı da olan bu süreci en iyi okuyan, en iyi yöneten, sahada ve masada en güçlü konumda bulunan ülkelerden biri Türkiye'dir. Geçmişte farklı sebeplerle küresel rekabette minder dışına itilen ülkemiz, Allah'ın izniyle yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline gelmektedir. Bunun işaretlerini şimdiden görmeye başladık.

Sözünün ağırlığı olan, tavrı, duruşu, söylemi dikkatle takip edilen bir ülke olarak Türkiye'nin ismi her platformda daha sık telaffuz ediliyor. Türkiye'siz bir denklem kurulamayacağı, kurulsa dahi bunun yaşama şansının olmadığı küresel aktörler tarafından da kimi zaman gönüllü ama çoğu zaman mecburen kabulleniliyor.

İdrak yolları kapalı olmayanlar şu hakikati çok net görmektedir: Türkiye, 23 yıldır temelini adeta tuğla tuğla ördüğü güçlü altyapısıyla yeni döneme damgasını vurmaktadır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz günden güne ete kemiğe bürünmekte, milli ülkümüz olarak tüm ihtişamıyla Şimal Yıldızı misali parlamaktadır.

Ayrıntılar birazdan...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *