Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda geniş kapsamlı açıklamalarda bulunarak, Türkiye’nin yeni dönemdeki konumunu, küresel siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.
Bayram Mesajıyla Başlayan Konuşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantısında izleyicilere ve dinleyicilere, evlerinde huzurla kutladıkları Ramazan Bayramı nedeniyle en içten tebriklerini iletti. Erdoğan, “Ekranların başında, radyo ve sosyal medya üzerinden bizi takip eden tüm vatandaşlarıma, ayrıca yoldaş mücadelemize destek veren aziz milletimin her bir ferdine selam ve sevgilerimi sunuyorum” diyerek konuşmasına samimi bir giriş yaptı. Bayram vesilesiyle, aileler ve sevdikleriyle bir araya gelen vatandaşların huzurunun ve birliğinin altını çizdi.
Ramazan’da Dayanışma ve Kardeşlik Rüzgarı
Erdoğan, Ramazan süresince AK Parti teşkilatlarının 81 vilayet genelinde sergilediği olağanüstü çabalara övgüde bulundu. Konuşmasında; “AK Parti teşkilatlarımız, Ramazan-ı Şerif boyunca her metrekaresinde kardeşlik ve dayanışma rüzgarı estirdi. Kadın kollarımızın 4,5 milyon vatandaşa ulaşması ve gençlik kollarımızın ‘İftara 5 kala’ etkinliğiyle 800 bin vatandaşımıza iftariyelik dağıtması, bu coşkunun canlı kanıtıdır” ifadelerini kullandı. Erdoğan, bu çabalar sayesinde halkın gönüllerinde yer edildiklerini ve samimi ilişkilerin oluşturulduğunu belirtti.
Küresel Değişim ve Yeni Dönem Paradigması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel gündemde köklü değişimlerin yaşandığını ve mevcut uluslararası düzenin temelden sarsıldığını dile getirdi.
"İkinci Dünya Savaşı sonrasında inşa edilen, Soğuk Savaş döneminde kökleşen küresel sistem temelden çatırdıyor. Dünya, çok kutuplu bir yapıya doğru hızla ilerliyor; sadece Asya, Avrupa, Amerika değil, her yerde devletler ve topluluklar, toplumlarını güçlendirmeye yönelik politikalar üretiyor" diyen Erdoğan, bu yeni dönemin başlangıcını vurguladı.
Erdoğan, küresel ticaret savaşlarının, tarifeler ve gümrük vergilerinin uluslararası ekonomik dengeleri sarstığını; özellikle ABD'nin Çin’e uyguladığı sert tarife adımlarının belirsizlik ortamını derinleştirdiğini sözlerine ekledi. Bu gelişmelerin, tüm dünyayı etkileyen şiddetli bir kasırganın habercisi olduğunu belirterek, “Büyük ekonomik ve askeri güçlerin oyunları yeniden yeniden şekillenirken Türkiye, küresel arenada kendi senaryosunu yazan kurucu aktörlerden biri haline geliyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Yeni Rolü: Figüran Değil, Oyunun Kurucusu
Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası politikalar ve ekonomik arenada artık bir figüran değil, kendi senaryosunu yazan güçlü bir aktör olduğunu sıkça dile getirdi.
"23 yıldır temellerini sağlam tuğla tuğla ördüğümüz Türkiye, artık küresel güç dengelerinde tercih edilen bir ülke; biz, geçmişte toplum tarafından dışlanmış figüranlar değil, kendi kaderini tayin eden aktörleriz" diyen Erdoğan, ülkemizin aldığı güçlü kararları ve uyguladığı kapsamlı reformları öne çıkardı.
Cumhurbaşkanı, özellikle muhalefeti hedef alan sözlerinde, “Muhalefetin hala eski Türkiye’de yaşadıklarını sanıyor olmaları, bizim yeni Türkiye’ye uyum sağlayamadıklarını gösteriyor” dedi. Türkiye’nin daha önce uluslararası arenada zor durumda bırakıldığı dönemleri bir kenara bırakarak, artık kendi gücüyle ve stratejik vizyonuyla geleceğe emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“Türkiye Ekonomisi Dirençli, Rakamlar Umut Veriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki bazı güncel verileri paylaşarak Türkiye'nin güçlü bir performans sergilediğini ortaya koydu:
Enflasyon: Yıllık enflasyonun 10 aydır düşüşte olduğunu belirten Erdoğan, Mart ayında enflasyonun %38,1 seviyesinde gerçekleştiğini söyledi.
Cari Açık: Mayıs 2023’te 55,1 milyar dolar olan cari açığın, Ocak 2024 itibariyle 11,5 milyar dolara düştüğünü ifade etti.
İşsizlik: Şubat ayı itibarıyla işsizliğin %8,2 ile son 12 yılın en düşük seviyesinde olduğunu açıkladı.
İhracat: 28 Mart günü 2 milyar 65 milyon dolarlık günlük ihracatla tarihi rekor kırıldığını belirten Erdoğan, Mart ayı ihracatının geçen yıla göre %3,2 artarak 23,4 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Rezervler: Merkez Bankası’nın brüt rezervlerinin 156,5 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye ekonomisinin güçlü altyapısı, genç ve dinamik iş gücü, serbest ticaret anlaşmaları ve düşük dış borç oranı gibi avantajlarına dikkat çekerek, "Biz, küresel zorluklar karşısında dayanıklılığımızı kanıtlayan bir ekonomi programıyla yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz" dedi.
Muhalefetin Eleştirisi ve Siyasi Tartışmalar
Cumhurbaşkanı, iç siyasette muhalefetin Türkiye’nin yeni potansiyelini anlamadığını, hâlâ geçmişe takılı kalmaya çalıştığını açıkladı.
"CHP, eski Türkiye’de yaşadıklarını sanıyor; hala, ülkenin kendi dönemlerindeki eksikliklerini kapatma çabasıyla hareket ediyor. Onlar, ülkemizi küçümseyip, kendi iç tartışmalarıyla milletin huzurunu bozuyorlar" diyen Erdoğan, muhalefetin yetersiz politikalarını sert bir dille eleştirdi.
Erdoğan, özellikle son 20 gün boyunca sahnede yaşanan politik oyunu “bir tiyatro” olarak nitelendirirken, "Oyun yazarları ve sahneleyenler CHP'liler. Dikkatinizi çekmek isterim; bu oyun, gençleri kışkırtan, sokakları alevlendiren ve kamu düzenini zorlayan bir düzenin parçası" ifadeleriyle muhalefeti sert bir şekilde hedef aldı.
Yeni Türkiye: Güçlü, Muteber ve Muktedir
Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun giderek somutlaştığını belirterek, "Yeni Türkiye, güçlü Türkiye'dir. Biz, geçmişte küresel oyunda dışlanmış figüranlar değil, kendi senaryolarını yazan, güçlü, muteber ve muktedir bir ülkeyiz. Dünya, artık Türkiye'siz bir denklem kuramaz" dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak, ülkemizi küresel güçlerin arasında öncelikli konuma çıkaran reform ve istikrar programlarını yücelterek, "Yeni Türkiye’yi benimseyenler, geleceğin şekillenmesinde önemli rol oynayacaklar. Biz, bu değişimin en güçlü aktörleri arasında yer alıyoruz" ifadelerini de kullandı.
“Gençleri Size Kullandırtmayacağız, CHP Darbelerin Taşlarını Döşedi”
CHP’nin tarihiyle yüzleşmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “CHP demek cunta demektir” diyerek, geçmiş darbe süreçlerindeki rollerini hatırlattı. Gençleri sokağa çağırarak provokasyon yapanlara da sert çıkan Erdoğan, “Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz” dedi.
“Deniz Gezmiş'i Sahaya Süren Sizsiniz, Sonra da Gözyaşı Döken Siz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında muhalefetin çelişkili tavırlarına dikkat çekti. Deniz Gezmiş’in isminin sık sık siyasi söylemlere malzeme yapıldığını söyleyen Erdoğan, CHP’yi hedef alarak şu ifadeleri kullandı:
“Bugün sürekli üzerinde tepindiğiniz Deniz Gezmiş'i sahaya süren siz değil misiniz? Meclis'te oylamadan kaçarak idamını onaylayan siz değil misiniz? İdamını izleyen, güya mezarı başında gözyaşı döken siz değil misiniz?”
Erdoğan, CHP’yi yalnızca Deniz Gezmiş değil, Sabahattin Ali ve Nazım Hikmet gibi isimler üzerinden de çifte standartla suçladı. Bu isimlerin siyaset malzemesi yapılmasına tepki gösterdi ve ekledi:
“Aynı riyakarlığı, aynı nebbaşlığı orada da görürsünüz.”
“Gençleri Kışkırtıyor, Sonra Timsah Gözyaşı Dökmeye Kalkıyorsunuz”
Muhalefetin gençler üzerinden provokatif siyaset yürüttüğünü öne süren Erdoğan, “Gençleri sokağa çağırıyor, küfrettiriyor, polise saldırtıyorsunuz. Sonra utanmadan timsah gözyaşları döküyorsunuz,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Erdoğan, gençlerin siyasi çıkarlar uğruna kullanılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini vurguladı:
“Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız!”
“CHP’nin Tiyatro Oyununa Millet Prim Vermiyor”
CHP’yi “orta oyunu oynamakla” suçlayan Erdoğan, halkın bu tür siyasi taktiklere artık kanmadığını söyledi:
“Kabul etmek istemeseniz de bu orta oyunları artık bayatladı. Millet bu tiyatroyu izlemiyor. Millet, CHP'nin bu senaryolarına prim vermiyor.”
Batı ülkeleriyle kurdukları ilişkiler üzerinden de muhalefeti hedef alan Erdoğan, “Güvendiğiniz dağlara karlar yağdı,” diyerek, uluslararası desteğin CHP’nin elinden kayıp gittiğini öne sürdü:
“Medet umduğunuz Batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla aradığınız numaralar ya kapalı, ya engelledi, ya da kapsama alanı dışına çıktı.”
“CHP Tüm Cephelerde Bozguna Uğradı”
Cumhurbaşkanı, CHP'nin içinde bulunduğu durumu “çaresizlik” olarak nitelendirdi. Üç haftalık bir süreçte CHP’nin tüm itibarını kaybettiğini ifade eden Erdoğan, “Boykot çağrıları ekonomiyi değil, CHP yönetimini vurdu. Tüm cephelerde bozguna uğradılar,” dedi.
Bu başarısızlıkların üzerini örtmek için AK Parti ve Cumhur İttifakı’na saldırıldığını savundu:
“Şimdi bize sataşarak, partimize ve ittifak ortağımıza edepsizce hakaret ederek yaşadıkları hezimeti unutturmaya çalışıyorlar.”
“CHP’nin Tarihini Gençler Bilsin: Cunta Demek CHP’dir”
Konuşmasının devamında gençlere seslenen Erdoğan, CHP’nin tarihini bilmeleri gerektiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, “CHP demokratik seçimleri başlatan partidir” sözlerine karşılık Erdoğan şu cevabı verdi:
“Lütuf buyurdunuz. Ardından haddini aşarak bizi cuntacılıkla itham ediyor.”
İsmet İnönü üzerinden CHP’nin demokrasi geçmişini sorgulayan Erdoğan, CHP’nin koltuk tutkusunu, tek parti uygulamalarını ve çok partili hayata geçiş sürecindeki zorunluluğu şöyle aktardı:
“1946’da gönüllü değil, uluslararası baskılarla çok partili hayata geçmek zorunda kaldılar. O mecburiyeti şimdi lütuf gibi sunuyorlar.”
“Her Darbenin Altında CHP’nin Gölgesi Var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de yaşanan darbe ve muhtıraların çoğunun arkasında CHP’nin olduğunu iddia ederek, yılları tek tek sıraladı:
“27 Mayıs cuntasının taşlarını CHP döşedi. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan bildirisinde CHP hep darbecilerin arkasındaydı. Gezi olaylarının aktörü oldular. 15 Temmuz’da ise tankların önünden kaçıp kahve içerek izlediler.”
CHP’yi darbecilerle kol kola olmakla suçlayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“CHP her darbenin, her muhtıranın, her cuntanın taşlarını döşedi, davetiyesini yazdı. Vesayet lekeleriyle kararmış bir geçmişe sahipler.”
“CHP, Kendi İçindeki Cuntaya Karşı Yargı Sayesinde Ayakta”
Konuşmasının sonunda Erdoğan, CHP’nin kendi içinden çıkan olası cunta yapılarından ancak bağımsız yargı sayesinde korunabildiğini öne sürdü:
“Eğer o hakaret ettikleri, tehdit ettikleri bağımsız yargı olmasaydı, şu anda bile CHP kendi içinden çıkan cunta yönetiminin esiri olacaktı.”
“Ne Sokak Ne Boykot, Hiçbiriniz Eski Türkiye'yi Geri Getiremeyeceksiniz”
Gençlik hareketleri üzerinden toplumu provoke etmeye çalışanlara tepki gösteren Erdoğan, “Bu ülkenin gençlerini size kullandırtmayacağız” dedi. Konuşmasının devamında ise geçmişte yaşanan darbe süreçleri, vesayet odakları ve sokak olayları üzerinden muhalefeti eleştirdi.
“Sokak Hareketleriyle Hiçbir Yere Varamazsınız”
Konuşmasının ilerleyen dakikalarında sokak eylemleri, boykot çağrıları ve tehditlerle siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığını belirten Erdoğan, bu tür girişimlerin başarısızlığa mahkûm olduğunu ifade etti:
“Ne sokak hareketleri, ne kışkırtmalar, ne tehditler, ne boykot adını verdikleri linç listeleri, Allah'ın izniyle bunlarla hiçbir yere varamazlar, varamayacaklar.”
Cumhurbaşkanı, geçmişin vesayet dönemlerine atıfta bulunarak “Eski Türkiye artık yok,” vurgusunu yineledi. Erdoğan, geçmişte CHP’nin öncülüğünde Türkiye’yi kaosa sürükleyen sokak olaylarını şöyle hatırlattı:
“Anarşiyle sokaklarını teslim aldığınız Türkiye çok eskilerde kaldı. Üniversitelerini işgal edip öğrencileri, hocaları esir aldığınız Türkiye kötü bir hatıra olarak artık geçmişte kaldı. Ticareti, üretimi kilitlediğiniz günler çok gerilerde kaldı.”
“Vesayet Dönemi Sonsuza Kadar Kapandı”
Medya, akademi, sanat ve iş dünyasına yönelik baskıların da geçmişte kaldığını belirten Erdoğan, “Sanatçıya, gazeteciye, yazara, medyaya, arkanıza aldığınız vesayet kurumlarıyla parmak salladığınız, ayar çektiğiniz Türkiye tarihte kaldı,” diyerek vesayet sistemine karşı mücadelenin kazanıldığını söyledi.
Erdoğan, yabancı ülkelerden medet uman muhalefete de göndermede bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Yabancı diplomatların arabalarından atları çözüp o arabaları kendiniz de çekseniz, size bir kuru teşekkür reva görecek konjonktür, bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöplüğüne atıldı.”
“Artık Sadece Millet ve Onun İradesi Var”
Erdoğan, konuşmasının sonunda milletin iradesine vurgu yaparak sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:
“Sayın Özel, artık sadece millet var, milletin muazzez iradesi var.”
Türkiye’nin artık sokaklarla, dış müdahalelerle, medya operasyonlarıyla yönlendirilemeyecek bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, 21 yılda oluşturdukları demokratik yapıdan geri adım atılmayacağını ifade etti.
Tarihsel Hafıza ve Gençlere Mesaj
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin tarihi doğru okuması gerektiğini vurgulayarak, özellikle CHP’nin geçmişteki darbe süreçlerindeki rollerine dikkat çekti. Üniversitelerdeki öğrenci eylemlerinden, 28 Şubat gibi post-modern darbelere kadar birçok örnek vererek muhalefeti “vesayetle iş birliği yapmakla” suçladı.
“CHP, Türkiye'deki her darbe ve darbe girişiminin taşlarını döşemiştir. Darbecilere hep destek olmuş, milletin iradesi yerine vesayetin gölgesinde siyaset yapmıştır.”
“CHP, Cuntaya Teslim Olmaktan Yargı Sayesinde Kurtulmuştur”
Erdoğan, bağımsız yargının bugün muhalefet içinde oluşabilecek vesayetçi yapıları da dengelediğini ifade ederek CHP’ye yargıya şükran duymaları gerektiğini söyledi:
“Eğer o hakaret ettikleri, tehdit ettikleri bağımsız yargı olmasaydı, şu anda bile CHP kendi içinden çıkan cunta yönetiminin esiri olacaktı.”