Kıdem tazminatında neler değişmeli? Kıdem Tazminatına ulaşmada hangi sorunlar yaşanıyor? Kıdem Tazminatı konusu Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak‘ın önceki gün açıkladığı Yeni Ekonomi Programında Özellikle milyonlarca çalışanı ilgilendiren kıdem tazminatı reformu sürpriz bir şekilde programda yer aldı.

Kıdem Tazminatı Nedir? Hangi durumlarda almaya hak kazanılır?

Kıdem tazminatı çalışan işçilere tanınmış bir hak. Kıdeme hak kazanmak için bir iş yerinde kesintisiz en az 1 yıl çalışmak gerekiyor. Tazminat her 1 yıl için 1 aylık brüt ücret olarak hesaplanıyor. Kıdem tazminatı, işçinin çeşitli sebeplerle iş yerinden ayrılırken işveren tarafından, İş Kanunu gereğince işçiye ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat şeklidir. Kendi isteğiyle işten ayrılanlar bu tazminatı almaya hak kazanamazlar. Sözleşmenin feshedilmesi

veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sözleşmesini sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde kıdem tazminatı ödemesi yapılır. Bazı durumlarda kendi isteğiyle işten ayrılan, yani istifa eden işçinin de kıdem tazminatı alma hakları bulunuyor.

Yararlanma oranı yüzde 20 seviyesinde

Ülkemizdeki çalışma hayatına baktığımızda Kıdem Tazminatından yararlananların oranı oldukça düşük. Kıdem

Tazminatından yararlananların % 10'u sendikal haklara sahip olan % 10'u da kurumsal kimliğe sahip iş yerlerinde

çalışanlardan oluşmaktadır. Geri kalan %80’lik çalışan kesimi değişik nedenlerden dolayı bu haktan yararlanamamaktadır. Çalışma barışının sağlanması, Yıllardır işçi – işveren arasında yaşanan gerginliklerin ortadan kaldırılması ve İş Mahkemelerinde görülen binlerce Kıdem Tazminatı davalarından kurtarılması gerektiğini dile

getirdik. Bunun için Kıdem Tazminatı fonunun oluşturulmasına taraf olduk. Oluşturulacak fon sistemi, çalışma hayatına yeni bir boyut kazandırarak, kayıt dışılıkla mücadele de de etkin bir rol alacaktır. Hatta kayıt altında kayıt dışılık diye tarif ettiğimiz, çalışanların ücretlerinin almış oldukları ücret üzerinden bildirim yapılmasını zorunlu hale getirecektir. Fon sistemine aktarılacak karşılık, Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirim üzerinden yapılacağı

için çalışanlar aldıkları ücret üzerinden kıdem tazminatını hak edecekler. Daha önceki yıllarda yapılan yanlış

Fon uygulamaları geldiğimiz nokta da bazı kesimlerde Fon fobisinin oluşmasına neden oldu. Yapılan yanlışlıkların sistemden kaynaklanmadığı tam tersi kötü yönetimlerin neticesi olduğu gerçeğini kabul etmek gerekir. Son yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bu konu tekrar gündeme gelecek. Bu sayede hem çalışanlarımızı hem de işverenlerimizi sıkıntıya ve zora sokmayacak şekilde bir çözüm önerisi ve bu öneriye katkı sunacak tarafları ön yargısız bir şekilde masaya davet ediyorum.

Özellikle sendikalarımıza sesleniyorum. Meseleyi ideolojik bir saplantı haline getirmeden, ülkemizde sadece sendikal haklara sahip çalışanların olmadığı, korumasız ve korunaksız çalışan kesiminde bu haktan yararlanma haklarının olduğu unutulmamalıdır. Sevgili okurlar,İş ve Sosyal Güvenlikle ilgili her türlü sorularınızı sosyal medya hesaplarımızdan iletip, yanıtlarını buradan takip edebilirsiniz.