Siyasi liderlerin görüşme kanallarının açık olması, iletişim kurabilmeleri, eleştirilerin ve hitapların düzeylerini koruyabilmeleri siyasetin normalleşmesi için önemli bir adımdır. Ancak siyasetin normalleşmesi için sadece bu şartın yeterli görülüyor olması da bir o kadar anormal bir yaklaşımdır.

Sanki her şey normal, her şey olabildiğince yerli yerinde, her şey dört dörtlükmüş de, siyasetteki tek eksiğimiz CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesiymiş gibi bir hava estiriliyor.

Olduğundan fazla, göründüğünden daha ehemmiyetli gibi üzerinde durulan bu görüşme üzerinden CHP Genel Başkanı Özgür Özel kahramanlaştırılmak isteniyor. Sanırsınız 100 yıldır savaşta olan iki ülkenin devlet başkanları ya da 5 nesildir kan davası olan iki ailenin fertleri bir araya geliyor!

Türkiye 10 gündür Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesini tartışıyor. Vatandaşın elbette böyle bir gündemi yok ama medya bu görüşmeyi olduğundan fazla abartıp muhalefete bir anlam yüklemeye çalışıyor.

CHP’nin ne kadar hoşgörülü, uzlaşmacı, kutuplaşmadan uzak bir siyaset anlayışı olduğunu anlata anlata bitiremiyor.

Sanki bu güne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefetin tüm randevu taleplerini reddetmiş de bugün kabul etmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Sanki CHP’nin 7. ve 8. Genel Başkanları bugüne kadar binlerce kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu istemişler de reddedilmiş, 31 Mart seçimlerinden sonra iktidar görüşmeye mecbur kalmış gibi davranıyorlar.

Hâlbuki 7 Ağustos Yeni Kapı mitingine şartlı gelen, miting sonrası Türk milletinin hasret kaldığı birlik ve beraberlik ortamını bozan, Hükümet Sistemi değişikliğinden masaya oturmadan kaçan, İç İşleri ve Milli Savunma Bakanlarının özel olarak ziyaret edip brifing vermesine rağmen ertesi gün tam tersi bir hava oluşturan, randevu almak yerine devlet kurumlarını basar gibi kapısına dayanan kendileri değilmiş gibi…

Hâlbuki CHP Genel Başkanı Özgür Özel randevu isteyeceğini açıkladığı gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan “her zaman kapımız açık” sözleriyle cevap verdi. Yani “sadece bugün değil, bundan önce de açıktı” dedi.

Siyaseten normalleşme sadece siyasi parti liderlerinin görüşmesine bağlanamaz. Hatta hiç görüşmeseler dahi siyasetteki normalleşme gram eksilmez. Siyasetteki normalleşmeyi Türkiye’nin ali menfaatlerine yönelik sergilenen duruşlar, politikalar, söylemler bozar.

Siyasetin normalleşmesi için önce terörün gölgesinin siyasetten kalkması, terörün gölgesinde siyaset yapanların dışlanması, terörle arasına mesafe koymayanlara siyasi mesafenin koyulması gerekir. İşte asıl normalleşme o zaman başlar.

İşte o zaman ekonomi, sağlık, eğitim gibi alanlardaki tartışmalar daha büyük bir hüviyet kazanır. CHP, siyasette normalleşmeyi arzu ediyorsa önce terör örgütleriyle arasına mesafe koymayanlara mesafe koymalıdır. PKK’nın uzantılarına sahip çıkmak yerine “duruşunu düzelt öyle gel” demesini bilmelidir.

CHP bunları yapmadan, siyasette normalleşmeyi sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılacak bir görüşmeye bağlayarak DEM ve önceki yapılarıyla kurduğu ittifakın üzerini örtemez.

Siyasetin, terörün konuşulmadığı bir gündemi olduğu gün, ülkemizde siyaset normalleşmiş demektir. Bunun aksi hiçbir davranış siyaseti normalleştirmez. Asıl mecrasına çekmez.

Ayrıca siyasi parti liderlerinin Cumhurbaşkanı ile görüşmesi kadar normal bir davranış yoktur. Asıl anormal olan, normal bir davranışın olağanüstü bir şey yaşanıyormuşçasına servis edilmesidir. Demek ki normal davranışın bile ülkemizde yadırgandığı bir anormalleşme yaşanıyor! Özgür Özel Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi için “nezaket ziyareti değil, müzakere edeceğimiz konular olacak” sözleriyle aslında yine anormalleşmeye hizmet ediyor. Yani “normalde görüşmem ve nezaketen ziyaret etmem, sadece bazı konuları müzakere ederim” demeye getiriyor. CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “müzakere bile etme” diyerek aynı amaca hizmet ediyor. İşte bu isimler bugüne kadar iktidarın kutuplaştırdığından dem vuruyorlardı. Şimdi ise DEM ile bir olup iktidara vuruyorlar…

Siyasette görüşmeler anormal, didişmeler normal karşılanır oldu. Bu anormalleşmenin nedeni ise siyasete bulaşan terördür. CHP terörün her türlüsüne “ama”, “fakat” demeden dirsek attığı gün siyaset normalleşir.