Hakem kardeşlerim aman dikkat!
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki kovalamaca nefes kesiyor, ama hız kesmiyor. Bu mücadeleye müdahil olmak için, hakemler de hata yapmakta adeta yarış yapıyor. Ama puan kaybı olmayınca fazla toz kalkmıyor. İki takımdan biri, bir gün hakem hatası ile puan kaybedip, diğeri kazandığı zaman ise olacakları düşünmek bile istemiyorum. İşte o gün, futbolumuzda adeta kıyametin koptuğu gün olur.
KURAL HATASI GELEBİLİR
Hakemlerimizin üzerinde büyük baskı var. Arkalarında güvenebilecekleri bir TFF ve MHK maalesef yok. Bundan dolayı sahada ürkek, tedirgin ve özgüvensiz olup hata yapıyorlar. Ancak hakemlikte kabul edilmeyecek hatalar vardır. Her ne olursa olsun hakemler bu tür durumlarda hata yapmamalıdırlar. Hakem kardeşlerimin zor şartlarda görev yaptığını görüyoruz, biliyoruz. Ama ne olursa olsun, bireysel olarak kondisyonunu üst düzeyde tutmak ve kural bilgisini sürekli tazelemek her hakemin birincil görevidir. Felaket tellalı olmak istemiyorum. Ama son haftalardaki yapılan bazı hatalar, maçın tekrarını gerektirecek kural hatası olacağının sinyalini veriyor. Aman dikkat! Sevgili hakem kardeşlerim: Koltuğunu korumak için sizleri her an sıkılmış limon gibi çöpe atmaya hazır olan MHK’ye, bu fırsatı vermeyin.
MHK’NIN KAFASI KUMDA
Beşiktaş-Fenerbahçe (9 Aralık 2023) maçındaki bariz gol şansı pozisyonunda yapılan hatalı VAR müdahalesinin kamuoyunda kabul görmesi ve MHK’nin buna prim vermesinden sonra VAR çıtası denen bir şey kalmadı. VAR protokolü neredeyse uygulamadan kalktı. VAR odasındakiler kafasına göre takılıyor. Kamuoyu tepki vermezse MHK de ödül veriyor. Çok taze iki örnek var. Icardi ve Salih Uçan pozisyonları. Eyyy MHK! Kafayı kuma gömmekten vazgeç. Kamuoyu, hangisinin doğru olduğunu bilmeli.
DERNEK SEÇİMLERİ
Hiçbir icraatı olmayan, sadece ortada adı kalan hakem derneğinin illerdeki genel kurulları tamamlanmak üzere. Camia paramparça. MHK ise lafta karışmıyoruz diyor ama işin tam göbeğinde. Başkent Ankara’da seçim öncesinde 2 grup vardı. MHK üyesine bir tavsiyem oldu. “Sen birleştirici ol, ayrıştırıcı olma” dedim. Sonunda iki grup birleşti. Ama MHK üyesi ne yaptı biliyor musunuz? İl hakem kurulu atama sorumlusunu istifa ettirip, yeni aday çıkarttı. Tehdit blöf ve şantajla oy toplamaya çalışıldı. Sonuçta ise MHK’nın adayı seçimi kaybetti. Aynı senaryo şimdi İstanbul’da oynanıyor. MHK lafta müdahil değilmiş gibi görünüyor. Fakat Bölgesel Hakem Kurulu’nun maç ve klasman yükselme şantajlarına sessiz kalarak destek veriyor. İHK üyesi, hakemleri başkan adayı ile fotoğraf çektirip paylaşmaya zorluyor. Ve bizim MHK’de, hala “Ben karışmıyorum” diyor. Madem öyle, niye altınızda çalışan BHK ve İHK üyelerini durdurmuyorsunuz? Yoksa maşa kullanmak işinize mi geliyor?