21 Kasım 2024
weather
13°
Twitter
Facebook
Instagram

Sandıkta 50 oy nasıl değişti?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Sandıkta 50 oy nasıl değişti?

Şifreleri çözülmeye muhtaç, “derslik” bir TFF Genel Kurulu geride kaldı. 321 delegenin 281’iyle, yani %88 katılımla gerçekleşen ve “Mehmet Büyükekşi’ye tepki” seçimine dönüşen kongreyi, İbrahim Hacıosmanoğlu kazandı.

Öncelikle “Divan’ı alan seçimi alır” önermesi çöktü. Rakamları hatırlayalım. Divan’ı, Büyükekşi 146-84 kazandı. Seçimi ise Hacıosmanoğlu 134-129 galip bitirdi. Büyükekşi’nin 17 oyunu çeviren Hacıosmanoğlu, 33 de kararsızla birlikte oyunu 50 artırıp başkan oldu. 160/72 Büyükekşi lehine olan adaylık imzasını baz alırsanız Hacıosmanoğlu’nun artışı 62 oy. Sandıkta değişen 50 oyu tamamen Ali Koç’a bağlayanlar olabilir ama Mecnun Otyakmaz’ın kongre tecrübesini ve çalışmaları, Süleyman Hurma’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendiği “Bizi kurtar” nidası, Ecmel Sarıalioğlu’nun çıkışı, alt lig temsilcilerinin isyanları unutulmamalı. Genel kurullar duygusal atmosferleri sever, konuşmalar delegelerin hislerine tercüman olup kalplerine dokundu ve bazı soru işaretleri kafalarda berraklaşınca seçim cesaretle yön değiştirdi.

2 SANDIĞIN SIRRI 

Bu kongrede 321 delegenin 273’ünü kulüpler, 48’ini taban birlikleri temsil etti. Özellikle Mecnun Otyakmaz, Bayram Akgül, M.Temel Bozbağ, Mevlüt Aktan, Hüseyin Yangın, Murat Şahin ve bu yönetime destek veren Ecmel Faik Sarıoğlu gibi birlik başkanlıkları da yapmış yılların kulüp yöneticilerini hesaba katarsak alınan 134 oyun 127’si, %95’i kulüp oyları. Hacıosmanoğlu 2 sandıkta fark attı. 4 büyüklerin yer aldığı ve Fenerbahçe’nin 7 oyu geçersiz çıkan 1. sandıkta 25-15 üstündü. Burada Galatasaray’ın, Eyüpspor ile birlikte 14 oyu kritikti. 3. lig kulüplerinin bulunduğu 6. sandıkta 38-21’le +17 avantaj sağladı. 1. Lig’de 19-18 Büyükekşi +1’le öndeydi, 2. Lig’de 15-15 eşitlik vardı. Bu tablo; büyükler ve 3. Lig’le seçim kazanan Hacıosmanoğlu ve yönetiminin kulüplerden gelmesinin de avantajıyla ilerleyen süreçte bütün liglerle uyumlu çalışacakları konusunda umut veriyor. Zira kendi alanlarında uzman diğer değerli üyelerle takım oyunu oynayacak bir ekip havası var.

SÜNGER ÇEKİLMELİ! 

Tabi burada mühim olan Türk futbolunun bilindik “ceketimizi çıkarttık” klişesinin sözde değil özde eyleme dönüşebilmesi. Çünkü TFF çatısı altında kulüp hakları peşine düşüldüğü zaman ceketin çıktığına kimse inanmıyor. Ceket kadar özellikle başta Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu olmak üzere tüm yönetimin geçmişi, yani kulüpçülük anlayışını, o dönemden kalan rekabeti, husumeti ve söylemleri tümüyle kapatması ve unutturması gerekiyor. TFF Başkanı kimliği ile karşımıza çıkan Hacıosmanoğlu’nun bu konulardaki kapsayıcı konuşmaları başta Fenerbahçe ve tüm kulüplerle Türk futbolu için samimi bir ilişki kuracağı beklentisi oluşturuyor. Elçilik görevi üstlenmesi için Mecnun Otyakmaz seçimi de isabetli bir adım gibi gözüküyor. Geçmişe sünger çekilmeli, çekilmezse bizi yine gergin günler bekleyecektir.

3 TEMEL TAŞ 

18 Temmuz’u “Türk futbolunun Mehmet Büyükekşi’den kurtuluş günü” olarak gören büyük bir kitle var. Krizleri çözemeyip büyüten, kararlarıyla sorun üreten, 2 yılı daha çok soyut ve yap-boz PR projeleri ile geçiren Mehmet Büyükekşi yönetiminden alınması gereken dersler bellidir. TFF’yi ayakta tutacak 3 konu var ve bunlarda mutlak başarı mecburiyettir. Milli Takım, Kurullar ve Hakemler. A Milli Takımımızın her zaman geleceği parlak. Yabancı meselesi başta yeni gelir kaynakları, sistemler, statüler birçok konu ortak akılla çözülür. Ama kurullar ve hakemler, irade ve idare gerektirir. Özellikle TFF Başkanı bundan bizzat sorumludur ve duruşu önemlidir. Doğru MHK Başkanı, liyakatli kurullar, kararları renklere göre vermeyen üyeler Türk futbolunun ihtiyacı olan güven ortamının temel taşıdır. Özetle; Hacıosmanoğlu’nun kazanması kadar algıları yıkması da önemli. Yeni dönem Türk futbolu için hayırlı olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *