HDP ve Yeşil Sol soslu ikili!
Ümit Özdağ ve Müsavat Dervişoğlu…
Biri partisini büyütmek, diğeri de partisinin eriyişini engellemek için tüm tuşlara basıyor. Hedef olarak da MHP’yi seçiyorlar. Bunun için geçmişlerini unutuyorlar, ne dediklerini unutuyorlar, bugüne kadar kimlerle olduklarını unutuyorlar. Aslında unutmuyorlar da “kime ne yutturursak o bize siyasete kardır” gözüyle bakıyorlar. Dün her ikisi de CHP fonlu televizyon kanallarında aynı saatte bu misyonlarını yaşatmak için konuşuyorlardı. Biliyorsunuz Ümit Özdağ ve Müsavat Dervişoğlu ikilisi MHP’den ayrıldıktan sonra Meral Akşener’in kurduğu İP’e katılmış, orada milletvekili ve parti yöneticisi olmuşlardı. İP, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Antalya, İzmir gibi birçok büyükşehirde PKK’nın azılı, kanlı, terör odaklı partisi HDP ile beraber belediye başkan adayları çıkarmayıp, CHP’nin adaylarını desteklemişlerdi. Kandil’in bütün terör elebaşları arka arkaya yaptıkları açıklamalarla CHP-HDP-İP ortaklığını destekliyor, dönemin HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli de "Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir.” diyerek bir nevi tehditte bulunuyordu. Seçimleri kazanan CHP Belediye Başkanları da “Bu zafer aynı zamanda HDP’nin zaferidir” diyerek HDP’ye teşekkür etmişlerdi. Bu süreçler yaşanırken Ümit Özdağ ve Müsavat Dervişoğlu, İP’in Genel Başkan Yardımcısı idi. Müsavat Dervişoğlu, “HDP’nin gücüne güç katmaya geldim” diyen Tunç Soyer ile selfie çekilecek, onun siyasi avukatlığını yapacak kadar heyecanlıydı; Ümit Özdağ da “HDP’nin başımın üzerinde yeri var. Onlara layık olmaya çalışıyorum” diyen Ekrem İmamoğlu ile seçim çalışması pozları vermekle meşguldü. Yerel seçimlerde HD(P)KK birlikteliğinden zerre rahatsız olmadılar. Daha sonra Ümit Özdağ İP’ten ayrıldı kendine yeni parti kurdu. Müsavat Dervişoğlu ise İP’te siyasetine devam etti.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde ise aynı isimler bu sefer PKK’nın siyasi uzantısı Yeşil Sol ile birlikte Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi. Müsavat Dervişoğlu o zaman İP Grup Başkanvekili olarak, Ümit Özdağ da Zafer Partisi Genel Başkanı olarak PKK’nın kanlı sarmaşığı Yeşil Sol ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklediler. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van mitinginde “Dişe diş, kana kan. Seninleyiz Öcalan” sloganları atılırken, bu ikilinin ne bir kaygısı ne de bir hassasiyeti olmuştu. Gerçi Ümit Özdağ önce AK Parti ile “Bana bakanlık verirseniz sizi desteklerim” pazarlığına oturmuştu. Kapılar yüzüne kapanınca aynı pazarlığı Kemal Kılıçdaroğlu ile yapıp, bakanlık sözünü alınca o safta “PKK’nın kanlı sarmaşığı Yeşil Sol var mı yok mu” demeden ittifak içinde yerini almıştı. O seçimlerde terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olan Yeşil Sol fire vermeden Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi. Güneydoğu da CHP-Yeşil Sol oylarına detaylı bakın bu gerçeği göreceksiniz. Müsavat Dervişoğlu ve Ümit Özdağ ikilisinin aklında sadece seçimleri kazanmak ve yoluna bakmak vardı. “Bizim terör örgütü PKK’ya sırtını dayamış, önderimiz Öcalan diyen Yeşil Sol ile nasıl iş birliği ve ittifak yaparız” gibi zerre çekinceleri olmadan devam ettiler çünkü 2019 yerel seçimlerinde HDP ile beraberliğe alışmışlardı. Tecrübeli olunca rahat rahat PKK ile ittifak ve iş birliği yaptılar.
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla siyasi menfaatleri için yan yana gelen bunlar, iki ayı aşkın süredir MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin DEM’e yaptığı “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” ve teröristbaşı Öcalan’a da DEM’le yüzleşerek onlara “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır” çağrısı üzerinde tepinip duruyorlar.
Ümit Özdağ ve Müsavat Dervişoğlu ikilisi, 2019 yılında ve 2023 yılında terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak ve iş birliği yaparken “HDP ve Yeşil Sol teröre cephe almadan biz bunlarla olamayız. Bunlar terör örgütü PKK’ya hizmet ederken, bunların vereceği oylarla kazanacağımız Cumhurbaşkanlığının da belediye başkanlığının da Allah belasını versin” diye Meral Akşener’e ve Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki göstermemişlerdi. Şimdi ise bu beylerin dili CHP fonlu televizyon kanallarında adeta dans ediyor.
Müsavat Dervişoğlu; 1999, 2002 ve 2015 gibi tarihlerin siyasi süreçlerinden örnekler vererek MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi eleştirdiği sanıyor inanın her biri ayrı bir fecaat konusu. Ona başka bir gün değineceğiz elbette.
Büyük(!), olağanüstü(!), harikulade(!) stratejik deha Ümit Özdağ CHP fonlu kanalda diğerine göre daha dikkat çekiciydi.
Ümit Özdağ’ı Now TV’de Suriye haritası önünde son gelişmeleri yorumlarken gördüğümde beni bir gülme aldı.
“Türkiye Kobani’yi istiyor. Amerikalarda bunun karşılığında PYD’ye kabul ettirmek için Türkiye’den bir şey istiyor.” diyor… Sunucu ısrarla “Nedir bu?” diye soruyor, bir gizem katıyor ve “Şimdi söylemeyeyim onu” diyor.
Aynı Ümit Özdağ, Zeytin Dalı Operasyonu için de “Recep Tayyip Erdoğan Afrin’i alma karşısında ABD’ye ne veriyorsun?” diyerek Türk Ordusu’nun terör örgütü YPG’ye karşı operasyonlarını karalamaya ve gölgelemeye çalışmıştı. 4600 YPG’li terörist öldürüldü ve şu an Afrin’de Türk bayrağı dalgalanıyor. Ümit Özdağ o günlerde ısrarla "Sahra koşullarında bile kullanılacak banyolar varken bunların yollanmamasından ötürü askerler operasyon başladığı günden beri banyo yapamadıklarını ancak teneke bulurlarsa su ısıtıp yıkandıklarını söylüyorlar. Kılık kıyafet ikmali olmadığı için toz çamur içinde olduklarını söylüyorlar. Askerler beslenme sıkıntısı olduğunu söylüyorlar. Kilis'te devlet hastanesinde yaralı olarak gelen askerler kendi ceplerinden aldıkları gıdalarla karınlarını doyurduklarını söylediler.” sözleriyle Türk askerini çaresiz, aciz göstererek düşmanlarımıza moral vermeye ve iç cepheyi kaygılandırmaya çalışmıştı. Etki ajanı bile açıktan bunu yapamazdı ama Ümit Özdağ kimin hesabına çalışıyorsa çok profesyonelce bunu yapabilmişti.
Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu terör örgütü PKK’yı Tel Rıfat, Münbiç, Deyrizor üzerinden temizleyerek ilerliyor. Sözde Türkçü, Türk milliyetçisi olan Ümit Özdağ yine piyasaya çıktı ve “bu mücadeleyi nasıl karalarım” çabası veriyor.
Ümit Özdağ, terör örgütü PKK’ya karşı mücadele eden Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na destek vermiyor, sürekli onları karalıyor ve ısrarla İsrail’in Kürdistan kuracağını söylüyor. Bizler bu konuda uyarırken niye Siyonist safından sesleniyordunuz?
İsrail bayrakları açarak Filistin karşısında İsrail’in vahşetlerini destekleyen, İsrail’in askerlerine “Rabbim İsrail ordusuna güç kuvvet versin” duası eden, İsrail ordusuna katılan kendi partisinin mensuplarıyken şimdi bize büyük stratejist rolleri oynuyor. “Filistin Türk milletinin davası değildir” diyerek safını vahşetten yana koymuş Ümit Özdağ, Suriye üzerinden niye ahkâm kesiyor?
Türk Ordusu ve onun eğittiği, desteklediği güçlerin terör örgütü PKK’ya karşı mücadelesini Zeytin Dalı Operasyonu’ndan itibaren hep karalayan Ümit Özdağ bir de demiş ki; “Benim gördüğüm. Şu an yapılan Öcalan ile görüşme süreci başlatılıyor. Bu görüşme süreci PYD ve PKK'yı Türkiye'nin düşmanı olmaktan çıkarmak.”
***
“YPG terör örgütü değil, vatanını korumaya çalışan oluşum”, “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak desteklemiş, “PYD Suriye’de devlet kursun” diyen CHP ile ittifaklar yapmış Ümit Özdağ, bunu yapsa yapsa CHP ve PKK’nın siyasi uzantılarıyla sürekli yan yana gelmiş senin gibi biri yapar…
Suriye’de terör örgütü YPG’ye (PKK) karşı şu an mücadele verenler ve Türk bayrağı dalgalandıranlar “DEVLET’in” evlatlarıdır.
ABD ve İsrail’in planlarını meşrulaştırmak için cambaza oynamaktan bıkmadın değil mi?
Afrin’i almak için ne vermiştik önce onu bir açıklasana Ümit Özdağ?
Bir de Afrin operasyonuna CHP, İP, HDP ve uzantılarınız ile hep birlikte niçin şiddetle karşı çıkmıştınız, hadi açıklasana?