Cafer’in Ekrem kadar kıymeti yok muydu?

YAYINLAMA:
Cafer’in Ekrem kadar kıymeti yok muydu?

Belediye başkanlarının vazifeleri arasında bol bol tatile gitmek, güncel siyasete dolgu malzemesi olmak ve parti içi cepheleşmelerde taraf tutmak var mı?

Yoktur herhalde…

Bildiğimiz kadarıyla belediye başkanlarının görev tanımlarının içerisinde kamu adına görev yapan kişileri hedef göstermek de yok.

Ama İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nda tüm bunların fazlası var.

***

Belediyeyi teftişe gelen müfettişleri hedef gösteren o…

Yargı mensupları hâkimleri, savcıları, YSK üyelerini hedef alan o…

Söz konusu kamu görevlilerini hedef göstermek olduğunda kabarık bir sicile sahip…

İsimlerini zikrederek hedef tahtasına oturttuklarının arasında yok yok…

***

O hedefe koyuyor, namıdiğer Saraçhane bülbülleri derhal ötmeye başlıyor.

Halk TV’nin başını çektiği algı mühendisliğini yayın politikası haline getiren birkaç kanal, İmamoğlu uğruna emsali görülmemiş bir gayret sarf ediyor.

İmamoğlu’nun adının geçtiği yerde gazetecilik namına her şey bir kenara bırakılıyor.

Gerçek dışı iddiaların dillendirildiği yalan rüzgârı son hız estiriliyor.

Bu durum öyle bir, iki, üç kez tekrarlanmış değil…

İmamoğlu koltuğa oturduğu günden beri çok sık tekrar ediyor.

***

Ekrem İmamoğlu’nun bilirkişileri hedef göstermesi sonrasında da aynı yalan rüzgârı estirilmeye başlandı.

Üstelik bu sefer Halk TV bir adım daha ileri gitti.

Bilirkişiyle yapılan telefon görüşmesi izinsiz bir şekilde kaydedildi ve yayınlandı.

***

Bilirkişinin ses kaydının yayınlanmasının ardından açılan soruşturma kapsamında ifade verenlerin şu sözleri basına yansıdı:

Barış Pehlivan: “Kürşad Bey’in görüşmeleri kayıt altına aldığını gördüm. Amacımız bilirkişi ile yaptığımız görüşmeyi kelimesi kelimesine doğru aktarabilmekti. Ancak daha sonra bu kaydın Halk TV’de yayınlandığını öğrendim. Benim böyle bir amacım yoktu.”

Seda Selek: “Yayın sırasında kulağıma Barış Pehlivan’ın bir ses kaydı paylaştığı ve bunu yayına alacakları söylendi ve yayına verildi. Benim böyle bir kaydın varlığından ya da yayınlanacağından öncesinde haberim yoktu.”

Kürşad Oğuz: “Ses kaydını Suat Toktaş’a gönderdim ancak suç teşkil ettiğini ve yayınlanmaması gerektiğini söyledim.”

Suat Toktaş: “Kaydı bana Kürşad Oğuz gönderdi. Akabinde Barış Pehlivan ile mesajlaştım ve Pehlivan’a kişinin rızasının olup olmadığını, dava açılır mı diye sordum. Pehlivan da bana ‘Abi biz gazeteciyiz’ şeklinde cevap verince şahsın izni var algısına kapılarak ses kaydını yayınladım.”

***

Ses kaydının alınması ve yayınlanması hadisesinin hukuka aykırı olup olmadığı sorusunun en net cevabını, birbiri arasında top çeviren Halk TV’nin ekran süsleri verdi.

Verdiler vermesine de karakolda doğruyu söyleyenler bu kez tekrar çıktıkları ekranda şaştı.

Ekrem’in ipiyle indikleri kuyuda ne yapacağını şaşırıp suçu bir başkasına atmakta yarışanlar serbest kalınca kaldıkları yerden İmamoğlu’nun bayrağını sallamayı sürdürdü, yaşadıkları neticesinde asıl hedefin İmamoğlu olduğunu bile ileri sürdü.

***

Peki…

İmamoğlu’nun bir şekilde mağduriyet devşirmesi için elinden geleni ardına koymayan Halk TV’deki sözüm ona “usta gazeteciler” söz konusu kendi patronları olduğunda neden kılını kıpırdatmadı?

Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu hakkında uyuşturucu ticaretinden tutun da, terör örgütü PKK ve FETÖ ile iltisaklı kişilerle bağlantılarının olduğuna dair gündeme gelen sorular neden cevaplanmadı?

Başlıktaki soruyu tekrarlarsak, Cafer’in Ekrem kadar kıymeti yok muydu?

 

 

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
Z
Ziyaretçi 1 ay önce
Reisim Valiye hakareti de unutmadık. Bunlar minareyi çalmadan kılıfçıya sipariş verirler. Allah ülkemizi, milletimizi bunların şerrinden korusun. Selam ve muhabbetlerimle.
BEĞENME
0
CEVAPLA