Özgür Özel koltuğunu nasıl koruyacak?

Daha önce denediler…
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayı Muharrem İnce yüzde 30,5 oy almış, Cumhur İttifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan ise yüzde 52,5 oy oranıyla ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmişti. Üstelik muhalefetin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” eleştirilerinin yoğun olduğu ve enflasyonun etkilerinin kendisini göstermeye başladığı bir dönemde seçmen yine ülkenin direksiyonunu Cumhur İttifakına teslim etmişti.
16 Nisan 2017 referandumundan günümüze kadar CHP’nin tartıştığı tek konu vardı. O da CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı… Şimdiler de Muharrem İnce’yi tekrar CHP’ye davet ederek sözde güç birliği yapmayı hedefliyorlar.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde hep beraber Cumhur ittifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı birleştiler.
CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet, DEVA, Gelecek, DP, Zafer Partisi bir araya gelmiş, bunlara ilave olarak marjinal sol partiler de 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına destek vermişti. Üstelik İYİ Parti’nin oy oranı bugünkü gibi yüzde 3 civarında değil, yüzde 9’lardaydı. HDP ise Kılıçdaroğlu ismine tam konsantre olmuş, firesiz destek vermişti. Bunların yanında İBB ve ABB belediye başkanları da Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı olarak miting meydanlarında yer almıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu da seçim tarihine kadar “erken seçim” talebini dillendiren ve “derhal seçim” diyen bir propaganda yürütmüştü.
Türkiye’nin bugünkünden daha ağır olan koşullarına rağmen Cumhur İttifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan en yakın rakibi olan Kemal Kılıçdaroğlu’na 14 ve 28 Mayıs’ta yüzde 5 fark attı.
Muhalefet hep beraber oldukları ve en avantajlı göründükleri seçim de iktidara gelemediler. Muhalefetin iktidara gelebilmesi için tüm şartların oluşmasına rağmen seçmen muhalefetin ülkeyi yönetebileceğine güvenmedi.
İnsanların güven duymasını sağlayacak tek şey ise sorunlara yönelik sunulan reçetedir. Sorunu görmek yetmez, aynı zamanda doğru bir reçete yazmanız gerekir. Ancak CHP bırakın reçete yazmayı sorunu bile doğru okuyamadı.
CHP, depremzedeye bedava ev, her çiftçiye bir traktör, her ev kadınına bir Cumhuriyet altını falan gibi inandırıcılıktan uzak seçim vaatleriyle seçim kazanmayı hedefledi. “Bir de popüler bir aday çıkarırsak seçimleri kotarırız” diye düşündü… Seçmen de en az CHP kadar ülkenin sorunlarını görmesine rağmen, CHP’nin sandık matematiğiyle yaptığı vaatlere inanmadı.
“Terörle, enflasyonla ve depremin ağır maliyetiyle Cumhur İttifakı mücadele eder” diyenler yine Recep Tayyip Erdoğan’ı seçti.
8 yıldır “erken seçim” demekten başka bir yöntem üretemeyen CHP bugün de “erken seçim” talebini dile getirdi. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Erken seçimin adayı erken belirlenir. Erkenden yola çıkacağız” diyerek parti üyeleri tarafından yapılacak ön seçim ile Cumhurbaşkanı adayının belirleneceğini açıkladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise bu kararı “devrim niteliğinde bir karar” olarak niteledi.
Adayın hem erken hem de parti üyelerinin ön seçimiyle belirlenmesine karşı çıkan Mansur Yavaş ise, “Aday belirlemenin erken olduğunu düşünüyorum. Seçim tarihi henüz belli değil. O zamana kadar şartlar değişir” diyerek bu öneriye karşı çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu da Mansur Yavaş ile aynı şeyleri düşündüğünü, “erken aday belirlemek erken doğumdur. Erken doğum ise risktir. Parti içi kutuplaşmayı beraberinde getirir” sözleriyle dile getirdi.
CHP 8 yıldır aynı konularda uzlaşamayan parçalı bir parti görüntüsünden öteye geçemedi. Özgür Özel ise partisinin TBMM Grup toplantısında bu ayrışma görüntüsünü ortadan kaldırmak amacıyla Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın el ele tutuştuğu dövizi göstererek, “ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganına sarıldı. Oysa Mansur Yavaş bu fotoğrafın arka planı için, “Bu bir parti organizasyonuydu. Uçak biletimi de başkaları aldı” diyerek zorla götürüldüğünü ima etti. O fotoğraf kimileri tarafından birliğin karesi olarak lanse edilse de bana göre “yarışın başlangıç fotoğrafı” olarak değerlendirmek daha doğrudur.
Daha önce denediler…
Muharrem İnce, 2018 seçimlerinde Cumhur İttifakının adayı Erdoğan karşısında kaybetti. “Adam kazandı” dedi…
Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Partinin Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı da yanına aldığı 2023 seçimlerinde, Cumhur İttifakının adayı Erdoğan karşısında kaybetti.
Bugün, İYİ Parti yok olma tehlikesi yaşıyor. Milletvekilleri birer birer batan gemiden uzaklaşıyor.
Yeniden Refah Partisi ve DEVA Partisi ayrı aday çıkaracağını söylüyor. Gelecek ve Saadet Partisinin takınacağı tavrın da farklı olmayacağı görülüyor.
DEM’in(HDP) önümüzdeki seçimlerde yine CHP’nin adayını destekleyip desteklemeyeceği en azından soru işareti taşıyor.
CHP, dün hep beraber deneyip başaramadığını, bugün o günün kaybedenlerinden birisini seçerek başarmayı hedefliyor.
Peki, sonuç ne mi olacak? Hep beraber mi yok olacaklar yoksa içlerinden birini mi feda edecekler…
CHP üyeleri işte bu senaryoyu oylayacak… Sorumluluk da parti yönetiminin sırtından atılmış olacak… Özgür Özel, daha önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’yi aday göstererek yaptığını yapacak… Kaybeden yeni bir parti kuracak, Özgür Özel ise ‘Atatürk’ün koltuğu’nun keyfini çıkaracak…