Geçmiş olsun İstanbul…

İstanbul’da Marmara Denizi açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbul, resmen büyük bir tehlikeyi atlattı. Allah, ülkemizi ve İstanbul halkını her türlü beladan korusun. Bilim insanları, İstanbul’un bir deprem bölgesinde olduğunu ve olası bir deprem tehlikesine karşı tedbirsiz olduğumuzu sürekli vurguluyor. Ne yazık ki İstanbul, deprem konusunda en tedbirsiz ve tehlike arz eden şehirlerimizden biri. Bu konuda heba edilmiş yıllar var. Özellikle son yıllarda bilim insanlarının sık uyarılarına ve konunun ciddiyetine rağmen yerel yönetimler ciddi bir önlem almadı.

İstanbul’da durmaksızın siyasi hedefleri için ülke ve yurt gezileri düzenleyen Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olduğu günden bu yana her yıl benzer açıklamalar yaptığı görülüyor:

• 14 Ekim 2019 - Ekrem İmamoğlu: “Deprem seferberlik planımızı açıklıyoruz.” 
• 29 Ocak 2020 - Ekrem İmamoğlu: “Deprem seferberlik planımızı açıklıyoruz.” 
• 28 Şubat 2023 - Ekrem İmamoğlu: “Deprem seferberlik planımızı açıklıyoruz.”

Bu tekrarlayan açıklamalara rağmen, İmamoğlu’nun aynı dönemde kentsel dönüşüm projelerine yönelik çelişkili ifadeleri dikkat çekiyor. Örneğin, “Kentsel dönüşüm uygulamalarına son vermemiz gerekiyor, adını bile duymak istemiyorlar,” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ayrıca, İBB’nin 60 bin konutluk kentsel dönüşüm projesine karşı 9 dava açtığı biliniyor; bu sayı belki de daha fazla.

2019’da “İstanbul’un deprem sorununu 5 yılda çözeceğim,” diyerek seçilen İmamoğlu, ikinci döneminde, “İçiniz rahat mı, İstanbul’u son 5 yılda depreme hazırladınız mı?” sorusuna, “5 yılda nasıl hazırlayayım, mümkün değil,” yanıtını verdi.

İstanbul’un deprem tehlikesine hazırlık konusunda bu denli tutarsız ve vurdumduymaz bir tavır sergileyen Ekrem İmamoğlu için CHP’li Aykut Erdoğdu, bu depremle birlikte X platformunda yaptığı paylaşımla, “Şehirimiz depremle sallanıyor. Belediye Başkanımız hapiste. Başımıza bir şey gelse başımızda kimse yok. Bu memleketin başına gelen en büyük felaket bu arsızlar,” dedi. CHP’li Ali Mahir Başarır ise, “İstanbul’da deprem oluyor… Ama İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı ve arkadaşları şu anda cezaevinde!” açıklamasını yaptı.

Ancak, İmamoğlu’nun cezaevinde değilken bile İstanbul’un başında etkin bir belediye başkanlığı sergilediği tartışmalı. Tutuklu olmasaydı, bu deprem sırasında büyük olasılıkla Türkiye’nin herhangi bir ilinde veya ilçesinde, siyasi hedefleri peşinde koşuyor olacaktı. Aykut Erdoğdu ve Ali Mahir Başarır’ın, selde, karda, depremde daha önce yeterli görev ahlakını göstermediği bilinen bir eski belediye başkanını bu şekilde savunmaları, hem İstanbul halkıyla hem de varsa kendi zekâlarıyla alay etmek olarak değerlendirilebilir.

Hadi Aykut Erdoğdu ve Ali Mahir Başarır siyasi saiklerle böyle konuşuyor, peki “bilim insanı” sıfatı taşıyan Prof. Dr. Celal Şengör bile, “20 yıldır hiç ders almadığımızı bugün gördük. Deprem adına iş yapacak adamı hapse attık,” yorumunu yapabiliyor. Celal Şengör, Ekrem İmamoğlu cezaevine girmeden depreme yönelik hangi tedbiri aldı, girmeseydi ne yapacaktı? Allah aşkına söylesin… Gerçi sen, Allah’a inanmadığını söyleyen birisin…

Hiç kimse İstanbul’un deprem tehlikesi yaşadığı bu süreçte Ekrem İmamoğlu cilası yapmaya kalkmasın. İstanbul’un deprem tehlikesine karşı ne yaptığı ya da yapmadığı ortada olan biri üzerinden bu süreçte siyasi kazanç peşinde koşulmamalı.

İstanbul’da yaşayan herkes deprem tehlikesini iliklerine kadar hissediyor. Bu saatten sonra hükümete odaklanılarak depreme karşı tedbirlere yoğunlaşılmalı. Alanında uzman, sorumluluk sahibi ve ehliyetli kişilerle bir seferberlik halinde hızlandırılmış önlemler alınmalı, köklü çözümler için düğmeye basılmalı. Maalesef 2019’dan bu yana İBB ortada yok. İBB, yalnızca siyasi hayaller için maddi kaynak ve sıfat olarak kullanıldı. İstanbul’un en köklü meselelerinde karneleri ortada; her konuda sınıfta kaldılar.

Hükümet, bu saatten sonra Ekrem İmamoğlu’nun yapmadıklarını da üstlenerek “Kentsel Dönüşüm” alanını genişletmeli. En acı örneğiyle, Kahramanmaraş merkezli büyük depremin yarattığı yıkım ve ortaya çıkardığı acı ortada. Önlem almak, acıları önlemektir.

İstanbul tehlike sinyalleri veriyor. Dün çok büyük tehlikeden döndü. Yarınlarımızı kurtaralım.