Mardin'de, Müslüman ve Süryanilere ait cami, kilise, manastır ve medrese gibi tarihi yapılardaki motifler, telkari sanatıyla gümüşe aktarılıyor.
Mardin Kalesi eteğindeki 700 yıllık Muzafferiye Medresesinin kalıntıları üzerinde, 11 Mayıs 1892'de Mekteb-i Rüştiye olarak inşa edilen yapıda hizmet veren Mardin Olgunlaşma Enstitüsünde, Anadolu'nun 3 bin yıllık gümüş işleme sanatı telkari de yaşatılıyor.
Enstitüsü bünyesindeki araştırma ekibi, Kasımiye Medresesi, Ulu Cami, Kırklar Kilisesi, Deyrulzafaran Manastırı gibi taşları dantel gibi işlenen tarihi yapılardan 364 motifi hikayeleriyle ortaya çıkardı.
Atölyede usta öğreticilerin bu motifleri telkari ile buluşturması, yurt içi ve dışından gelen turistlerin beğenisini kazandı.
Telkariye işlenen Deyrulzafaran ve Kızıltepe ilçesindeki Ulu Cami'de kullanılan istiridye motifi ise geçen yıl PTT'nin pulunda yer alarak Akdeniz Posta Birliği Euromed tarafından düzenlenen ve Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerin katıldığı yarışmada, Avrupa üçüncülüğü elde etti.
Tasarımlar arşivleniyor
Enstitü Müdürü Metin Değer, AA muhabirine, şehrin kadim kültürünü birçok yönüyle araştırdıklarını söyledi.
Ar-Ge birimiyle özelikle Mardin yöresindeki dini yapıların üzerinde bulunan motifleri, süslemeleri araştırdıklarını ve tasarımını yaptıklarını anlatan Değer, tasarımların dijital arşivini de hazırladıklarını belirtti. Değer, ardından bu motifleri gümüş telkari atölyesinde farklı ürünlere yansıttıklarını bildirdi.
Mardin denilince özellikle gümüş telkari sanatının akla geldiğini belirten Değer, hazırlanan ürünlerin döner sermaye kapsamında satışının yapıldığını kaydetti.
Ürünleri arşivleyip ülke içi ve dışında sergileyerek bu kültürel değerlerin, geleneksel el sanatlarının yaşatılması gayretinde olduklarını ifade eden Değer, "Araştırırken karşılaştığımız motiflerin hikayesini dinledikçe, sembolik değerlerin ne anlama geldiğini öğrendikçe büyük bir heyecan yaşıyoruz. Geçmişin kültürünü, değerini, sanatını, hikayesini günümüze taşıyor, günümüzde de sanata işleyerek bunların kalıcı hale gelmesini sağlıyoruz. Her bir desen ve motifin hikayesi var." diye konuştu.
Bugüne kadar yüzlerce motifi özellikle takılara yansıttıklarına dikkati çeken Değer, "Her ürünümüze ait bir kimlik, dijital arşiv ve görsel mevcut." dedi.
Doğurganlık, yeniden doğuş, ahiret, yaşam ve sürekliği tasvir ediyor
Ar-Ge biriminde görevli tasarımcı Hasan Aydoğan da "dinler ve diller kenti", "medeniyetler şehri" olarak anılan Mardin'de Süryani ve Müslümanların yüzyıllardır kardeşçe yaşadığını dile getirdi.
Kentte birçok medeniyet, kültürün izlerini görebildiklerini ve bu zenginlikten faydalanmak istediklerini kaydeden Aydoğan, ödül alan istiridye motifinin Türk İslam ve İslamiyet öncesi sanatta birçok medeniyet tarafından kullanıldığını, genellikle doğurganlığı, yeniden doğuşu, ahireti, yaşamı ve sürekliliği tasvir ettiğini anlattı.
"Telkari ve Mardin'i daha güzel yerlerde tanıtacağız"
Usta öğretici İbrahim Cırık ise telkari sanatını UNESCO'nun "Yaşayan İnsan Hazineleri" ödülünü alan Süryani Suphi Hindeyerli'den 7 yıl önce öğrendiğini söyledi.
Bu sanatta kendini geliştirdiğini, yaptıkları ürünlerin çok beğenildiğini belirten Cırık, "Telkari sanatımızı ve Mardin'i daha güzel yerlerde tanıtacağız." ifadelerini kullandı.
Usta öğretici Dilan Öztürk ise Ar-Ge biriminden aldıkları motifleri sabırla ilmek ilmek işlediklerini aktardı. AA