Türkgün Magazin Mahkemeden Halil Sezai kararı

Mahkemeden Halil Sezai kararı

Tuzla'da komşusu Hüseyin Meriç'i darp ettiği gerekçesi ile tutuklanan şarkıcı Halil Sezai hakkında 13 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi. Halil Sezai'nin tutukluluk halinin de devamına karar verildi. İlk duruşma ise 30 Ekim'de...

İstanbul Tuzla'da komşusunu darbettiği gerekçesiyle tutuklanan şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu hakkında, 5 ayrı suçtan toplamda 3 yıl 7 aydan, 13 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, gönderildiği mahkemece kabul edildi.

Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi, şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu hakkında, 66 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç'i darbettiği gerekçesiyle yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianameyi değerlendirdi.

İddianamenin kabulüne karar veren mahkeme, hazırladığı tensip zaptında duruşmanın 30 Ekim'de yapılmasını kararlaştırdı.

Sanık Halil Sezai Paracıkoğlu'nun avukatınca yapılan tahliye talebinin ise reddine karar veren mahkeme, sanık Paracıkoğlu'nun üzerine atılı suçu işlediğine dair somut deliller bulunması, tutuklama nedenlerinin devam etmesi gibi gerekçelerle tutukluluk halinin devamına karar verdi.

30 SANTİMETRELİK ODUN İLE TEHDİT

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 66 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç'i 18 Eylül'de darbettiği gerekçesiyle tutuklanmasına karar verilen şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu hakkında yürütülen soruşturmayı tamamlayarak 9 Ekim'de iddianame hazırladı.

Olay günü taraflar arasında gürültü yapma meselesi yüzünden tartışma yaşandığı belirtilen iddianamede, bu tartışma esnasında şüpheli Halil Sezai Paracıkoğlu'nun elinde bulunan yaklaşık 30 santimetrelik odun parçası ile müşteki Hüseyin Meriç'i tehdit ettiği, küfür içerikli sözler sarf ederek alenen hakarette bulunduğu anlatıldı.

YARALANMA DOKTOR RAPORUNDA

İddianamede, Paracıkoğlu'nun yaşanan bu tartışma esnasında müşteki Hüseyin Meriç'i odun parçası ile ve daha sonra tekme ve yumruk atmak suretiyle yaraladığı, müşteki Meriç'in alınan adli doktor raporuna göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı bilgisi verildi.

Sanık Halil Sezai Paracıkoğlu'nun bu şekilde üzerine atılı "kasten yaralama" suçunu silahtan sayılan odun parçası ile işlediği kaydedilen iddianamede, Paracıkoğlu'nun müşteki Meriç'e ait ikamete girmeye çalıştığı esnada ikametin kapısında kapalı konumda bulunan sinekliğe zarar vererek "mala zarar verme" suçunu da işlediği kaydedildiği aktarıldı.

13 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

İddianamede, şüpheli Paracıkoğlu'nun, müşteki Meriç'e ait ikamete izinsiz bir şekilde ve meşru olmayan bir amaca yönelik olarak girdiği ve burada kaldığı, bu nedenle de üzerine atılı "konut dokunulmazlığını ihlal etme" suçunu işlediği kaydedildi.

Bu kapsamda Halil Sezai Paracıkoğlu'nun "silahla tehdit", "silahla kasten yaralama", "alenen hakaret", "konut dokunulmazlığını ihlal etme" ve "mala zarar verme" suçlarından toplamda 3 yıl 7 ay 15 günden, 13 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *