Türkgün Magazin Yasin'in gözyaşları damga vurgu

Yasin'in gözyaşları damga vurgu

MasterChef Türkiye'de elemeye kalan Yasin; Ekin, Alican ve Mustafa arasında elenmediğini öğrenince hüngür hüngür ağladı.

MasterChef Türkiye'de elemeye kalan Yasin; Ekin, Alican ve Mustafa arasında elenmediğini öğrenince hüngür hüngür ağladı.

TV8 ekranlarında yayınlanan ve büyük bir keyifle izlenen MasterChef Türkiye'de eleme gecesinin olduğu bölümde eleme potasından kurtulan Yasin'in gözyaşları damga vurdu.

YILAN BALIĞI YEMEĞİ YAPTILAR
Eleme potasında yarışmanın en iddialı ve en çok konuşulan isimleri vardı. Elemeye Yasin, Ekin, Mustafa ve Alican çıktı. Yarışmacılara eleme yemeği olarak yılan balığı şiş yemeği verildi. Somer Şef'in yemeğine en yakın yemeği yaparak eleme potasından kurtulan ilk isim ise Ekin oldu.

GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Potadan ikinci kurtulan isim ise Yasin oldu. Yarışmanın en renkli karakteri olan Yasin yarışmaya devam ettiğini duyunca gözyaşlarına boğuldu. Kendisinden beklenmeyen bir tepki veren Yasin, geride kalan Alican ve Mustafa'ya sarılarak hüngür hüngür ağladı. Yarışmanın başından beri eğlenceli kimliğiyle fenomen haline gelen Yasin'in gözyaşları ise herkesi şaşkına çevirdi.

 ÜNLÜ ŞEFLERE DEMEDİĞİNİ BIRAKMADI
Son ikiye kalan Mustafa ve Alican arasında yarışmaya veda eden isim Mustafa oldu. Masterchef'ten elenmeyi beklemeyen Mustafa, sinirlerine hakim olamayınca şeflere öfke kustu. Beklemiyordum. Alican'ın tabağı benim tabağımdan iyi değildi. her şey eksikti. Bana 4 tane soğan söylediniz. Defne yaprağı da yoktu. Üzgünüm keşke tabak yapamasaydım da gitseydim. Burada görselliğe önem vermiyorsanız niye benden görsel bir şey istediniz. Keşke ben buraya başvurmasaydım, kimse beni tanımasaydı." diyerek Somer Sivrioğlu, Mehmet Yalçınkaya ve Danilo Zanna'ya öfke kustu. Şeflerin konuşmasına izin vermeyen Mustafa, önlüğünü çıkartarak mutfağı terk etti.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem MHP'li Yücel Bulut'a duygulandıran miras! Büyük dedesinin 105 yıllık şehadet belgesine kavuştu

MHP'li Yücel Bulut'a duygulandıran miras! Büyük dedesinin 105 yıllık şehadet belgesine kavuştu

Kurtuluş Savaşı'nda şehit düşen Teğmen Aziz Bulut'un şehadet belgesi ve fotoğrafı, Milli Savunma Bakanlığı tarafından torunu MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut'a teslim edildi.

Kurtuluş Savaşı'nda şehit düşen Teğmen Aziz Bulut'un şehadet belgesi ve fotoğrafı, Milli Savunma Bakanlığı tarafından torunu MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut'a teslim edildi.

KAYNAK: AA

Büyük dedesine ilişkin aile içerisinde anlatılan kahramanlık hikayesini tesadüf eseri bir eserde gören Bulut, Milli Savunma Bakanlığına başvurdu.

Yapılan çalışmaların ardından Kurtuluş Savaşı'nda Afyonkarahisar'da Yunanlılara karşı Çiğdem Tepe'yi savunurken şehit düşen Teğmen Aziz Bulut'un MHP Tokat Milletvekili Bulut'un büyük dedesi olduğu ortaya çıktı.

Bakanlık tarafından şehit Teğmen Aziz Bulut'un şehadet belgesi ve fotoğrafı, torunu MHP Tokat Milletvekili Bulut'a teslim edildi.

Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu'daki her ailede olduğu gibi kendi ailelerinde de Milli Mücadele ve harp tarihine ilişkin hatıraların olduğunu belirtti.

Tesadüf eseri bir eserde büyük dedesi Teğmen Aziz Bulut'un kahramanlığından bahsedildiğini gördüğünü belirten Bulut, Milli Savunma Bakanlığına başvurduğunu söyledi.

Milli Savunma Bakanlığının bu konuda çok titiz yürüttüğü bir arşiv çalışmasının olduğunu vurgulayan Bulut, "20 günlük çalışmanın neticesinde aile içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılan bu hikayenin gerçek olduğu da çıktı. Davetleri üzerine MSB Arşiv Daire Başkanlığına gittim, çok kapsamlı bir araştırma yaptıklarını gördüm. Orada sadece şehit olan dedemize ilişkin değil, üst soyumuzdaki bütün dedelerimizin nerede ne şekilde askerlik görevini yaptıklarına ilişkin dokümanları da teslim ettiler. Böylece aile içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılan, bir Milli Mücadele kahramanı olan merhum büyük dedemizle ilgili ailede hiç bulunmayan fotoğrafını da Milli Savunma Bakanlığı arşivinden temin etmiş olduk." diye konuştu.

Herkesin kendi ailesindeki bu hikayeleri mutlaka çıkartıp çocuklarını bu şuurla yetiştirmesinin önemine değinen Bulut, "Bize bıraktığı en büyük miras 105 yıl sonra ailem adına benim şahsıma teslim edilen bu şehadet belgesi ve almaya hak kazandığı İstiklal Madalyasıydı. Bunun haklı gururunu yaşıyoruz. Biz de onun bıraktığı mirası bizim neslimizden gelenlere anlatacağız." dedi.

"Kendisi, Milli Mücadele'de Çiğdem Tepe'yi savunan kumandandır"

Büyük dedesi Teğmen Aziz Bulut'un kahramanlığıyla ilgili 1967 yılında Milli Savunma Bakanlığı Arşiv ve Askeri Tarih Daire Başkanlığı (ATASE) yayınlarında bir makale kaleme alındığını ifade eden Bulut, 57. Tümen Komutanı Yarbay Şefik Aker'in yayınladığı anılarında da büyük dedesine yer verildiğini söyledi. Bulut, şöyle konuştu:

"Buradan yola çıkarak tespit ettik ki kendisi Milli Mücadele'de Çiğdem Tepe'yi savunan kumandandır. Kolundan yaralanmıştır. Kolundan yaralanmasına rağmen bir saat cepheyi tutmayı sürdürmüştür. Fakat bir şarapnel parçasıyla bu defa boğazından ağır bir şekilde yaralanmış, askerleri kendini kurtarmaya gelince kendisinin bırakılmasını ve oradaki bütün mühimmatın bir an önce cepheden çıkarılmasını, kendisinden ümidin kesilmesini ifade etmiştir.

Askerler ısrar edince de silahını kendi askerlerine doğrultmuş, cephaneliğin güvenli alana alınmasını istemiştir. Askerler karşı tepeye geçince buna şahitlik etmişler, bunu da anılarında anlatmışlar. Tek başına cephede ağır yaralı bir şekilde kalmış olmasına rağmen 5 Yunan askerini yattığı yerden vurmayı başarmıştır. Daha sonra tek başına tuttuğu Çiğdem Tepe cephesinde Yunan dipçikleriyle hunhar bir şekilde şehit edilmiştir ama mühimmatı da kurtarmayı başarmıştır."

Büyük dedesi Teğmen Aziz Bulutla ilgili ailesinin duyduğu gururu anlatan Bulut, "Özellikle yaşlılarımız büyük bir mutluluk duydu. Hele ki ilk defa bir fotoğrafını görüyor olmalarından dolayı hüzün ama aynı zamanda da gurur da yaşadılar. Bu, sadece bizim ailemize has bir gurur değil. Anadolu'da hangi kapıyı çalsanız mutlaka ama mutlaka vatan savunmasında bir cepheye koşmuş ve bir daha dönmemiş bir aile büyüğünün hikayesini görürsünüz. Anadolu'yu Anadolu yapan gerçek de budur." ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *