15 Kasım 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Sağlık '6 ayda 80 KG vermek mümkün'

'6 ayda 80 KG vermek mümkün'

Diyetisyen Çağla Aytaç “Aç kalmadan 6 ayda 80 kg vermek mümkün.” açıklamasında bulundu.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
'6 ayda 80 KG vermek mümkün'

Diyetisyen Çağla Aytaç “Aç kalmadan 6 ayda 80 kg vermek mümkün.” açıklamasında bulundu. Kilo vermenin bir strateji oyunu olduğunu ve bu oyunun sağlıklı bir şekilde sonuca ulaşması için doğru besinler, doğru zaman ve sporun önemine dikkat çeken Diyetisyen Çağla Aytaç şunları söylüyor:

“Kilo vermek adına tek öğün beslenmek ya da açlık oruçları gibi yollara başvurmak çok sık gördüğümüz yanlış taktikler. Bu taktikler; zayıflamak bir yana, göbek çevresinde aşırı yağlanmalara sebep olacaktır. Çünkü vücudumuz, sistematik olarak kendini korumaya odaklı olduğu için büyük bir açlık süresinden sonra tüketilen herhangi bir yiyeceği, bir sonraki açlıkta kullanmak adına depolayacaktır. Kendi danışanlarımda her zaman önde tuttuğum şey; keyif almak. 5 ila 85 yaş arasında olan bir danışan profilinde aç kalmadan 6 ayda verilen 80 kg gibi oldukça çarpıcı başarılar görmek mümkün. Hayata bir kez geliyoruz; doğru stratejiyle zevk alarak verilen kilolar, sağlıklı ve estetik bir bedeni de beraberinde getirir.“



“İş hayatında başarının sırrı: Doğru beslenme”
Diyetisyen Çağla Aytaç günümüzde birçok kişinin yoğun bir temponun içinde olduğunu ve ofiste saatlerce masa başında oturarak çalıştığını sözlerine ekleyerek şöyle konuştu:
“Akla ilk gelen soru bu yoğun temponun içinde nasıl doğru beslenebiliriz? Yoğun bir tempoda geçen iş hayatında çoğu kişinin kendini ikinci plana attığını görüyoruz. Aslında iş hayatının vazgeçilmezi olan pratik düşünebilmeyi, uygun zamanda hızlı ve doğru kararlar almayı beslenme düzenimize eklediğimizde sağlıklı menüler tercih ederek hem başarılı bir iş hayatına sahip olabilir hem de istediğimiz görüntüye kavuşabiliriz. Can sıkıntısından tüketilen şekerli gıdalar, öğle yemeklerinin atlanması sebebiyle gece yemek yemenin artması; masa başında çalışan kişilerde sıklıkla görülen obezitenin başlıca nedenleri arasında gösterilebilir. Bunun önüne geçebilmek için kendinize küçük ara öğünler hazırlayabilirsiniz. Örneğin; belki bir elmayı yanınızda taşımak ve yemek zor olabilir ama elma ile aynı görevi üstlenen kuru meyveler tüketmeyi tercih edebilirsiniz. Yanınıza alacağınız sağlıklı kuru yemişler ile kan şekerinizi dengeleyip sonraki öğünde yanlış besin seçimini engelleyebilirsiniz.”
Avrupa’da çalışan bir diyetisyen olarak gözlemlerini paylaşan Çağla Aytaç “Burada evden işe yemek götürmenin doğal karşılandığını görüyorum. Ancak ülkemizde öğle molasında dışarıdan yapılan yanlış besin seçimleri ile obezitenin kat kat arttığını görebiliyoruz.” diye konuştu. Sağlıklı bir öğle yemeği için iki dilim çavdar ekmeği ve biraz peynir ile hazırlayabileceğimiz sağlıklı bir sandviçi örnek gösteren Aytaç, bunun hem oldukça pratik hem de lezzetli bir öğün olabileceğini dile getirdi ve bu noktada şirketlerin de kurumsal beslenme danışmanlığı ile personellerini bilgilendirebileceğini, böylelikle çok daha sağlıklı bir personel kitlesine sahip olabileceklerini sözlerine ekledi.

“Yetersiz sıvı tüketimi cilt bozukluklarına neden oluyor”
Sağlıklı bir yaşam için su tüketiminin de çok önemli olduğunu belirten Aytaç su tüketimini artırmanın konsantrasyonu olumlu yönde etkileyerek iş hayatına katkı sağlayacağını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“İdeal sıvı tüketimi miktarının bireyden bireye değişiklik gösterir. Kadınlar için günde 2.5, erkekler için ise 3,5 litre sıvı tüketimi; sıvı dengesinin korunması açısından önemlidir. Tabii bunlar ortalama rakamlar olup kişilerin özel ihtiyaçlarına göre değişebilmektedir. Ancak kabul edelim ki hayat çok hızlı geçiyor. Uzun iş veya okul saatleri, günlük koşturmalar derken çoğu kişi ne yazık ki su içmeyi unutuyor. Vücudumuzun neredeyse yarısının su olduğunu düşünürsek cilt bozukluklarının veya sebepsiz sandığımız baş ağrılarının yetersiz sıvı tüketiminden kaynaklandığını söyleyebiliriz. İdrar renginin koyu olmasının sıvı tüketiminin çok az olduğunun bir göstergesidir. Buna dikkat edilmelidir. Teknolojiyi artık birçok yerde kullanıyoruz. Bu durumda da teknolojiyi bir yol gösterici olarak görebiliriz. Günümüzde su içmeyi hatırlatan uygulamalar mevcut; bunları ücretsiz olarak telefonunuza indirebilirsiniz. Su içmekte zorlanıyorsanız suyunuza biraz limon, çilek, çubuk tarçın gibi besinler ekleyerek suyunuzu tatlandırabilir; böylelikle su tüketiminizi artırabilirsiniz. Yakında Avrupa’da piyasada olacak olan markam “Caytac”ın metabolizma çayı da su tüketimini artırarak kilo vermenize destek olacaktır.”

“Uzman desteği çok önemli”
Özellikle çölyak hastaları için büyük önem taşıyan ve günümüzde sıkça tartışma konusu olan “gluten” konusuna da değinen Aytaç “Gluten, buğday içerisinde yer alan bir protein grubudur ve aslında hayatımızdaki çoğu besinde bulunur. Eğer hayatımızdan gluteni çıkarırsak içerisinde kalsiyum, beta karoten, E-C-K vitaminleri, potasyum, demir, fosfor, B-B2-B6-B12 vitaminleri ve magnezyum içeren ‘arpa,buğday, çavdar’ gibi besinleri de çıkarmış oluruz. Birçok vitamin, mineral vb. ve en önemli enerji kaynağımızdan mahrum kalacağımız için glutensiz beslenmenin ileride büyük zararlar doğurabileceğini düşünüyorum. Ancak yoğun ödem sorunu yaşayan kişilerde glutenden dolayı var olan su tutumunu azaltmak amacıyla veya çölyak hastalarında ‘glutensiz beslenme diyeti’ uygulanabilir.” şeklinde konuştu. Aytaç, en doğru diyetin bir uzmandan destek alarak uygulanabileceğini; kulaktan dolma bilgilerle hareket etmenin bizlere büyük zararlar verebileceğini de hatırlattı.

“Almanya’da yaşayan Türkler obezitenin farkındalar”
Çalışma hayatını Almanya’da sürdüren Diyetisyen Çağla Aytaç, oradaki obezite konusunu ise şu şekilde değerlendirdi: “Almanya’da erkeklerin yüzde 67’si, kadınların ise yüzde 53’ü obezite… Genelde vardiya sistemi yle çalıştıkları için beslenme düzenleri oldukça bozuk. Almanya’daki Türkler ise obezitenin farkındalar ve bunun için bir adım atmak istiyorlar; fakat hızlı yeme alışkanlıkları, kültürel çatışmalar maalesef bunu engelliyor. Genellikle genç kızlarda kiloluğun artık bir model olarak görüldüğünü ve bundan daha az rahatsız olduklarını görüyorum.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Efsanenin Yükselişi ne zaman çekildi? Efsanenin Yükselişi filminin konusu ne, oyuncuları kimler?

Efsanenin Yükselişi ne zaman çekildi? Efsanenin Yükselişi filminin konusu ne, oyuncuları kimler?