27 Eylül 2024
weather
25°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
AÇIK
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Sağlık Alzheimer hastasına bakmak, anksiyete ve depresyona yol açabiliyor

Alzheimer hastasına bakmak, anksiyete ve depresyona yol açabiliyor

En temel belirtisi unutkanlık olan Alzheimer hastalığının, hasta için olduğu kadar hasta yakını için de zorlayıcı olduğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Tara Çapar “Bakım veren kişinin stres düzeyinde artış, zorlanma, anksiyete, depresyon gibi ruhsal bozukluklar gözlemlenmiştir dedi.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Alzheimer hastasına bakmak, anksiyete ve depresyona yol açabiliyor
KAYNAK: İhlas Haber Ajansı

Uzman Psikolog Tara Çapar, hafıza ve bilişsel yeteneklerin bozulduğu demans (bunama) hastalıklarının en yaygın çeşidi olan Alzheimer’ın psikolojik boyutuyla ilgili bilgi verdi. Alzheimer hastalığının 65 yaşından sonra nüfusun yüzde 10’unda ve 85 yaşın üzerinde yüzde 50'sinde görüldüğünü belirten Psikolog Çapar hastalığın seyri boyunca görülen en yaygın belirtinin unutkanlık olduğunu vurguladı.

Alzheimer’ın genellikle sinsi şekilde başlayıp ilerlediğini söyleyen Psikolog Çapar “Araştırmalar sonucunda Alzheimer’ın beyin nöronlarına zarar veren, zihinsel işlevlerde, bellekte, yargılamada, algılamada, davranışlarda ve soyut düşünmede bozulmalara yol açan dejeneratif bir beyin hastalığı olduğu bilinmektedir. Erken başlangıçlı Alzheimer daha hızlı ilerlerken yıkımın kısa zamanda olduğu görülür. İlk bozulan yakın dönemde yaşanan bellektir. Örneğin hastaya bellek muayenesi yapıldığında söylenen kelimeleri tekrar etmesi istenir, hasta hemen hatasız bir şekilde yineleyebilir ancak üç dört dakika sonra kelimeleri tekrar söylemesi istendiğinde yineleyemez” dedi.

Alzheimer hastalığı - Vikipedi

Psikolog Çapar hastalığın erken dönemlerinde dil işlevinde bozulma, anlama ve ifade etme güçlüğü, adlandıramama, yazamama, okuyamama, apraksi yani sesleri hatalı telaffuz etme, tanıyamama, soyutlama, planlama, sıralama, sonlandırma gibi işlevleri yürüten beynin ön lobunda bozulmalar ile insanları tanıyamama, hatırlayamama, kendine bakamama gibi sorunlar görülebileceğini ifade etti.

“Endişe ve huzursuzluk gibi psikolojik belirtiler de görülür”

Araştırmalarda hastaların üçte birinde psikotik belirtilerin görüldüğünü aktaran Psikolog Çapar “Hastalar eşyalarının çalındığını ya da yer değiştirdiğini söyleyebilirler. Yabancıların, yakınlarının kılığına girdiklerine inanabilirler. Endişeli, neşesiz, huzursuz ve gergin olabilirler. Hastalığa özgü olmadığı belirtilse de ilerleyen evrelerde çökkünlük, paranoid psikoz, ağır bunalım, panik ve ajitasyon hali sık görülebilir. Yine ileri evrelerde hastalar kendine bakamaz, altına kaçırabilir, iştahsız olabilir, kilo kaybedebilir, halsiz hissedebilir, yataktan kalkamayabilir” diye konuştu.
Alzheimer tanısı almış hastaların yakınlarının da çeşitli sorunlarla karşılaştığına işaret eden Psikolog Çapar bu sorunların hem hasta hem de bakım verenin yaşam kalitesini ve iyilik halini negatif yönde etkilediğini anlattı. Bu sorunların en başında günlük yaşam aktivitelerini, yaşam koşullarını düzenlemek; hastanın bakımını planlamak ve iletişim kurmanın yer aldığını dile getirdi.

Alzheimer hastalığı neden olur?

“Bakım veren kişiye de psikososyal destek gerekebilir”

Hastalığın erken evresinden sonra kişinin iletişim kapasitesinin ve becerilerinin düştüğünün altını çizen Psikolog Çapar “Hastalar duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını iletmede zorluklar yaşayabilir. Bu yüzden bakım veren kişilerle örneğin aile üyeleri, arkadaş, akraba ve çevresindeki diğer kişilerle iletişim kurmakta zorluklar görülebilir. Konuşma yetisinin azalması ruhsal, davranışsal ve duygusal olmak üzere pek çok yönden olumsuz etkiler. Hastaya nasıl bakım verileceğinin bilinmesi, yaşam koşullarını nasıl düzenlemek gerektiğinin öğrenilmesi hasta yakınlarının dikkat etmesi gereken en önemli unsurlar arasındadır. Dahası bakım veren bireylerle yapılan çalışmalarda, zamanının büyük bir çoğunluğunu hasta ile geçirdiğinde bakım verenin stres düzeyinde artış, zorlanma, anksiyete, depresyon, sosyal izolasyon gibi ruhsal bozukluklar gözlemlenmiştir. Bakım yükünün artmasıyla, uyku düzeninde bozulmalar, ailevi problemler, endişe, yalnız kalma kaygısı gibi ruhsal belirtiler de bakım verenleri yıpratabilmektedir” diye konuştu.

Alzheimer tanısı almış bireylerin yakınlarına sunulacak psikososyal yardım desteğinin önemine değinen Psikolog Çapar “Kişiyi güçlendirme, iyilik hali, hasta bakımı ile ilgili bilgi verilmesi, dikkat edilmesi gereken önemli durumlar, maddi yardımlar gibi destekler sunulmaktadır. Bakım verenler ihtiyaç dahilinde bireysel, grup psikoterapileri, aile terapisi gibi psikolojik desteklere yönlendirerek destek verilmelidir” dedi.

Türkiye'de 700 bin Alzheimer hastası var| Haberler
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Yatarken okunacak dualar neler? Yatmadan önce hangi dualar okumalı?

Yatarken okunacak dualar neler? Yatmadan önce hangi dualar okumalı?