Adını Güney Kore’deki bir nehirden alan Hantavirüs, fareler ve kemirgenler aracılığı ile bulaşıyor. Koronavirüs tedirginliği devam ederken gelen bu yeni virüs haberi pek çok kişinin konuyla ilgili araştırma yapmasına neden oluyor. Haberimizde Hantavirüsün belirtileri ve nasıl bulaştığını okurlarımızla paylaşıyoruz…
HANTAVİRÜS NEDİR?
Bunyaviridae ailesinden bir RNA virüsü olan Hantavirüs, ilk izole edildiği yer olan Güney Kore’deki Hantaan nehrinden adını alır.
Virusun yol açtığı Kanamalı Ateşle seyreden Renal Sendrom( HFRS) daha çok Asya ve Avrupa kıtasında görülürken, Hantavirus pulmoner sendrom (HPS)’a neden olan tip daha çok Amerika kıtasında görülmektedir. Geçen yıllarda ülkemizde ortaya çıkan, kenelerle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin etkeni olan nairovirüs de yine bunyaviridae ailesindendir.
NASIL BULAŞIR?
Dünyada oldukça yaygın görülen virüsün taşıyıcıları fareler ve bazı kemirgen hayvanlardır. Şehirlerde de görülse bile özellikle kırsal bölgelerde insanlar için ciddi tehlike arz eder.
Kemiricilerde kronik asemptomatik bir enfeksiyon oluşur. Viremi neticesinde viruslar en yoğun olarak hayvanın dalak, böbrek ve daha çok da akciğerlerinde yerleşir. Virüsü taşıyan asemptomatik kemiricilerin idrarı, dışkısı ve sekresyonları çevreyi ve ortam havasını enfekte edebilir.
İnsana bulaş yolunun özellikle enfekte kemirgenlerinin virüs bulaşlı çıkartılarının, solunması aracılığıyla olduğu düşünülmektedir. Kemirgenin insanı ısırmasıyla virus geçişi çok nadirdir ve temasla insandan insana geçmez.
Kemirgenlerin çıkartılarıyla kirlenmiş yiyeceklerle bulaşıp bulaşmadığı ise virüsün mide asidine dirençsiz oluşu nedeniyle şüphelidir. Yapılan araştırmalar virüsün kan transfüzyonuyla da geçmediğini göstermiştir.
İnek, tavuk gibi çiftlik hayvanları veya kedi, köpek gibi ev hayvanları tarafından taşınmayan hantavirüs ancak bu hayvanlar kemiricilerle temas halindeyseler onların çıkartılarını taşıyarak aracılık yapabilirler.
BELİRTİLERİ NELER?
Hantavirüs enfeksiyonları damar çeperlerinin hasar gördüğü viral bir hastalıktır. Damar geçirgenliğinin artması ve trombositopeni sonucu hemorajik (kanamalı) semptomlarla seyredebilir. Hipertansiyona, akciğer ödemi, böbrek yetmezliği ve şoka kadar gidebilen ölümcül sona yol açabilir.
Erken belirtiler: Yorgunluk, ateş, kalça, sırt, omuz gibi büyük kas gruplarında ağrıyı içerir. Ayrıca baş ağrısı, baş dönmesi, karın ağrısı, ishal, kuma, bulantı gibi nonspesifik belirtiler görülebilir.
Geç belirtiler: Hastalığın başlangıcından 4-10 gün sonra, Hantavirüs Pulmoner Sendromu tablosu gelişir.Akciğer ödemi ve buna bağlı olarak öksürük, nefes darlığı gibi geç bulguları görülür. HFRS sendromu gelişmişse: Oliguri (idrar miktarında azalma) ve böbrek yetmezliği gelişir.
Nadiren geç tablo olarak kulak ağrısı, boğaz ağrısı gibi nadir semptomlar da görülebilir.