Ergenlik çağıyla birlikte devreye giren üreme hormonları, overleri aktif hâle getirerek menstrüel döngünün başlamasını sağlar. İlk regl dönemi (menarş), genellikle 10 ila 15 yaş aralığında gözlemlense de, kalıtsal özellikler, beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörlere bağlı olarak daha erken veya geç yaşanabilir. Bu süreçte genç kızlar, karın ve bel bölgesinde rahatsızlık, duygusal değişimler ve göğüs hassasiyeti gibi hafif semptomlar hissedebilirler.
İlk Adet (REGL) Belirtileri Nelerdir?
Bir kız çocuğunun ilk adet kanamasına yaklaştığını gösteren işaretler, regl döngüsü başlamadan önce kendini gösterebilir. Öne çıkan bazı yaygın belirtiler şunlardır:
• Meme Hassasiyeti ve Büyüme: Göğüs dokusunda gözle görülür bir gelişim, ergenlik sürecinin başladığını gösterir ve ilerleyen aşamalarda menstrüasyonun habercisi olabilir.
• Kasık veya Bel Rahatsızlığı: Hafif kramp benzeri hisler veya çekilmeler, hormonal değişimlere bağlı olarak regl öncesi semptomlar şeklinde ortaya çıkabilir.
• Duygusal Dalgalanmalar: Hormon seviyelerindeki değişimler, sinirlilik, ani mutluluk veya öfke gibi belirgin ruh hâli değişikliklerine sebep olabilir.
• Vajinal Akıntıda Artış: Serviksten gelen berrak veya hafif beyaz renkteki salgının miktarının artması, menstrüel döngünün yaklaştığını işaret edebilir.
Bu belirtiler kişiye göre farklılık gösterebilir ve her genç kız aynı yoğunlukta deneyimlemeyebilir. Ayrıca bazıları regl başlamadan önce hiçbir bedensel veya ruhsal belirti hissetmeyebilir.
İlk menstrüasyon süreci genellikle 2 ila 7 gün arasında devam edebilir ve kanama miktarı başlangıçta daha yoğun olup, ilerleyen günlerde giderek azalabilir. “İlk regl akıntısı hangi renkte olur?” sorusuna gelecek olursak; çoğunlukla koyu kırmızı ya da kahverengi tonlarında bir salgı gözlemlenir. Bu renk değişimi, rahim içinde bekleyen kanın oksijenle temas etmesi sonucu meydana gelir. İlk adet döngüsünün düzensiz ve hafif seyretmesi oldukça olağan bir durumdur; çünkü ergenlik sürecinde hormonlar henüz tam anlamıyla bir dengeye ulaşmamıştır. Zamanla, aylık döngüler düzenli bir yapı kazanarak kanama süresi ve yoğunluğu daha istikrarlı bir hâl alabilir.