Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada akciğer kanserine ilişkin görüş ve uyarıları yer alan Doç. Dr. Cem Gündoğdu, akciğer kanserinin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir ölüm nedeni olarak görüldüğünü aktardı.
Dünya genelinde hem erkeklerde hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni olan akciğer kanserinin, tüm kanser ölümlerinin yüzde 19,4'ünden sorumlu tutulduğunu kaydeden Gündoğdu, bu sayının her yıl meme, kolon ve prostat kanserinden dolayı kaybedilen hasta sayısı toplamından daha yüksek olduğunu bildirdi.
Gündoğdu, akciğer kanserlerinin küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) olarak iki gruba ayrıldığını, bu iki tip kanserin büyüme hızları, yayılımları ve tedavilerinin farklı şekilde gerçekleştiğini anlattı.
KHAK'nin akciğer kanserlerinin yüzde 10-15'ini oluşturduğunu aktaran Gündoğdu, "En hızlı büyüyen ve en hızlı yayılım gösteren tipidir. Sigara ile çok yakından ilişkili. Bu tümörlerin sadece yüzde 1'i sigara içmemiş kişilerde ortaya çıkıyor. Çok hızlı metastaz yaptığından genellikle tanı konulduğu sırada vücutta yayılmış olduğu görülüyor. Bununla beraber kemoterapiye iyi yanıt veriyor." ifadelerini kullandı.
Gündoğdu, KHDAK türünün en sık görülen akciğer kanseri olarak tüm hastaların yüzde 85-90'ını oluşturduğunu kaydederek, 3 ana tipi bulunan bu hastalıkla ilgili bilgi verdi.
Akciğer kanserinin en sık görülen nedeninin sigara kullanımı olduğunu aktaran Gündoğdu, içilen sigara sayısının, sigara içme süresinin, erken başlama yaşının, dumanı derin çekmenin ve katran miktarının kanserin gelişme riskini artırdığını bildirdi.
- "SİGARAYI BIRAKMAK KANSER RİSKİNİ ZAMANLA AZALTIYOR"
Doç. Dr. Gündoğdu, sigara dumanına pasif olarak maruz kalınmasının da akciğer kanseri riskini artırdığını belirterek, şu bilgileri verdi.
"Pasif içicilik kalp hastalıkları ve diğer rahatsızlıklara neden olabileceği gibi akciğer kanseri riskini de artırıyor. Kendileri sigara içmedikleri halde ev veya iş yerlerinde pasif olarak dumana maruz kalan kişilerde akciğer kanseri gelişme riski yüzde 20-30 artıyor. Düşük tar içeren 'light' sigaraların kullanımının kanser riskinde azalmaya neden olduğuna dair ise bir kanıt bulunmuyor. Puro içenlerde risk 3 kat, pipo kullananlarda 8 kat artıyor. Akciğer kanseri hiç sigara kullanmamış kişilerde de görülebiliyor. Tüm akciğer kanserleri hastalarının yüzde 15'ini sigara içmeyenler oluşturuyor."
Gündoğdu, sigaranın bırakılması durumunda akciğer kanseri olasılığının zamanla azaldığını ve sigara bırakıldıktan 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşıldığını bildirdi.
Kanser riskini artıran diğer nedenlere değinen Gündoğdu, bunlardan bazılarının; asbest, kömür ve petrol ürünleri, ailede akciğer kanseri öyküsü bulunması, akciğerlere uygulanan radyasyon tedavisi, içilen suyun yüksek oranda arsenik içermesi ve yüksek düzeyde hava kirliliği olduğunu anlattı.
- AKCİĞER KANSERİNİN BELİRTİLERİ
Bayındır Söğütözü Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölüm Başkanı Gündoğdu, akciğer kanserine ilişkin belirtilerden bahsederek, bunların bazılarının; devamlı yoğun öksürük, göğüs, omuz ve sırt ağrısı, balgam miktar ve renginde değişme, kanlı balgam ve kan tükürme, nefes darlığı, ses kısıklığı, yutma bozukluğu, boyun ve yüzde şişlik, göz kapağında düşme, hışıltılı solunum olduğunu bildirdi.
Tümörün göğüs kafesi dışına, diğer organlara yayıldığında başağrısı, bulantı/kusma, denge bozukluğu, cilt altı şişlikler, kemik veya eklem ağrısı, genel halsizlik, kanama, pıhtılaşma bozuklukları, iştah kaybı, açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtiler ortaya çıktığını anlatan Gündoğdu, sigara içen ve belirtilen şikayetlerden bir veya birkaçı bulunanların mutlaka göğüs hastalıkları hekimine başvurması gerektiğinin altını çizdi.
Gündoğdu, hastaneye başvurulması halinde teşhis ve tedavi sürecinde yapılanlardan bahsederek, salgın süresince mecbur kalınarak çekilen akciğer tomografilerinin kanserin erken evrede yakalanmasını sağladığını anlattı.
Doç. Dr. Gündoğdu, geç kalmadan en büyük risk faktörü olan sigara ve ürünlerini bırakma tavsiyesinde bulundu.AA