Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kütahya’da düzenlediği mitinge katıldı. Hava yoluyla kente gelen Erdoğan’ı, AK Parti milletvekilleri ile partililer karşıladı. 31 Mart yerel seçimleri için Kütahya’dan aday gösterilen belediye başkan adaylarına destek isteyen Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı belediyeciliği için, gerçek belediyecilik için destek istiyoruz. Hanımlar bu konuda en çok size güveniyorum. Her zaman ne diyorum; kale içeriden fethedilir. Yani kaleyi sizler düşüreceksiniz. Şayet hanımlar çok iyi çalışırsa bu iş olur. Biz kadının iradesinin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk tanımıyoruz. Gerçek belediyecilik için söz veriyor musunuz? Gençler, hanımları duyuyorsunuz değil mi? Sizin de onlardan aşağı kalmamanız lazım. Biliyorsunuz, Kütahya’da 31 Mart seçimleri için adaylarımızı Cumhur İttifakı adayı olarak ortak göstermedik. Eser ve hizmet siyasetinde yarışmak için ayrı adaylarla seçime girdik. Hayırda yarış olarak gördüğümüz bu centilmen rekabetin şehrimiz için en güzel şekilde neticelenmesini diliyorum. Hangi partiye mensup olursa olsun, bu ülkenin her bireyinin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var. Seçimler gelir geçer, ama muhabbet baki kalır. Şu hasbilik gök kubbedeki bir hoş seda misali hep devam eder. Rabb’im birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi daim eylesin” dedi.
MUHALEFETİ ELEŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kütahya mitinginde muhalefeti eleştirerek şunları söyledi:
“Ülkemizin güvenliğine, istikrarına, kazanımlarına, hedeflerine göz dikenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bu millet tarihine, kültürüne, inancına saldırarak sırtını terör örgütlerine dayayanlara en güzel dersi sandıklarda verdi. Şimdi beraber yol yürüyerek hükümette ve belediyede iktidar hülyalarına kapılanları rüyalarından uyandırmaya var mıyız? Bunu yapacağınıza ben inanıyorum. Şu an emniyetten, dedim ne kadar katılım var. Aldığım rakam 35 bin. Tabii sandıklara da bunun yansıması lazım. Kütahya’da hamdolsun böyle bir sıkıntımız yok. Ama şehirlerimizin bir kısmında yapılan kirli ittifakları hep birlikte takip ediyoruz. Aday isimleri sabahtan akşama sürekli değişiyor. Milletimiz engin ferasetiyle kapalı kapılar ardında çevrilen dolapları, yapılan pazarlıkları, sahnelenen alicengiz oyunlarını çok iyi görüyor. Bugüne kadar olduğu gibi 31 Mart’ta partimizle omuz omuza verip, meydanı kirli ittifakların karanlık hesaplarına bırakmayacağız. Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında kenetlenip yolumuza devam edeceğiz. Ülkemiz Gezi olaylarından beri süren 15 Temmuz ile daha da keskinleşen, 2018’den itibaren iyice alenileşen, bölgesel ve küresel krizlerle daha da derinleşen sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Hamdolsun, önümüze hangi badire çıkarsa çıksın, ülkemize demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık. Tabi bu arada ciddi bedeller ödedik, ödüyoruz. Milli birliğimize yönelik saldırıları bertaraf ederken, yeri geldi darbecilere karşı canımız pahasına direndik. Yeri geldi sınırımıza dayanan teröristlerle boğuştuk. Cudi Dağı’nda onları mağaralara gömdük, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde gömdük, Gabar’da gömdük ve Türkiye’de kendilerine yer bulamadılar. Hiç şüphesiz hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. En çok etkilenen kesimlerin başında emeklilerimiz var. Her ne kadar emekli maaşlarını bizden önceki dönemlerle kıyas edilemeyecek seviyelere çıkarmış olsak da gönlümüz vatandaşlarımızın hayatlarını daha iyi şartlarda sürdürmesini diliyor.”
EMEKLİ MAAŞLARI
Emekli maaşlarına yapılan zamma ilişkin eleştirilere de cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda muhalefet partilerinin söylemlerini hatırlatarak, “Kardeşlerim, ekonomi dediğiniz olay diğer boyutlarının ötesinde hesap kitap işidir. Devletin gelir ve giderleri arasındaki dengeyi tutturamazsanız, tıpkı 1970’lerde ve 1990’larda olduğu gibi siyasi, sosyal ve ekonomik çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Türkiye kimi ülkelerin sahip olduğu karşılıksız elde ettiği gelir kaynaklarına sahip değildir. Biz harcadığımız her kuruşu devleti ve milletiyle birlikte çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz. Mesela yaklaşık 11 trilyon lira giderle bağladığımız 2024 bütçemizi ele alalım. Bunun 1 trilyon liradan fazlasını deprem harcamalarına ayırdık. Devletin tüm çalışanları için yaklaşık 3 trilyon lira personel gideri, yatırımlar için 1,6 trilyona yakın kaynak kullanılacak. Emekli maaşları için ayrılan miktar yaklaşık 3 trilyon liraya yakın. Eğitim için 1,6 trilyon lira, sağlık için 1,6 trilyon lira, sosyal yardımlar için 500 milyar lira, mahalli idareler için 860 milyar lira tahsis yaptık. Diğer kalemleri söylemiyorum bile. Kardeşlerim, en düşüğü 10 bin lira emekli maaşı ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli mi? Elbette, değil. Peki, emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz. Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz. Şimdi birileri çıkıyor, emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız; bizim ülkemizde halihazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek, bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık 10 bin lira eklemek demek. 1,9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir” diye konuştu.
Emekli zamlarının ekonomik yansımasını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dikkat ediniz mevcut maaşların tutarından söz etmiyorum; sadece 7 bin lira veya 10 bin lira olarak ifade edilen ek artışın maliyetini anlatıyorum. Yani 2024 yılı boyunca, ülkemizde tek çivi çakmasak tüm yatırım bütçesini buraya katarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor. Aynı şekilde deprem harcamalarının tamamını bu iş için kullansak yine yeterli gelmiyor. Eğitime, sağlığa tek kuruş harcamadan her birinin tüm bütçesini buraya aktarsak ucu ucuna ya kurtarıyor ya kurtarmıyor. Askeriyle, polisiyle, eğitimcisiyle, sağlıkçısıyla velhasıl tüm memuru ve işçisiyle devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek, o zaman belki bu ilave gideri karşılayabiliriz. Altını tekrar çizerek ifade ediyorum. Burada konuştuğumuz emeklilerimizin mevcut maaşı değil, yapılması istenen ilave artışların tutarıdır. Ayrıca seyyanen artışların emekli maaşları arasında yol açtığı adaletsizliğinde farkındayız. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar tabi ki istedikleri gibi atıp tutabilirler. Sorumluluk makamında olmayanlar elbette her aklına eseni söyleyebilirler, ama milletin ülkeyi ve devleti yönetme görevi verdiği bizim için böyle bir durum asla söz konusu değil. Biz yaptığımız her işin hesabını 85 milyonun tamamına vermekte mükellefiz. Biz attığımız her adımı en ince detayına kadar hesaplamak zorundayız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından partisinin Kütahya ve ilçe belediye başkan adaylarını sahneye davet ederek, 31 Mart yerel seçimleri için destek istedi.
27 ŞUBAT’IN YIL DÖNÜMÜ NEDENİYLE AFİŞLER ASILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın miting yaptığı alana, 28 Şubat postmodern darbenin 27’nci yıl dönümü nedeniyle afişler asıldı. Uzaya çıkan ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın fotoğrafının da bulunduğu afişlerde, ‘Bunlar uzaya mekik gönderdi de başörtüsünün ucuna mı takıldı?’, ‘Hızlı tren yaptılar da başörtüsü bu treni raydan mı çıkardı?’, ‘Marmaray inşa ettiler de başörtüsü tüneli mi tıkadı?’ ifadeleri yer aldı.
[related-posts id="234129" color="bg-danger"][/related-posts]