21 Kasım 2024
weather
13°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Siyaset Ekrem İmamoğlu'ndan yeni açıklama

Ekrem İmamoğlu'ndan yeni açıklama

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu açıklama yaptı.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Ekrem İmamoğlu'ndan yeni açıklama

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu açıklama yaptı.
İmamoğlu açıklamasında şunları söyledi:

Öncelikle şunu söyleyeyim. Türkiye’nin bir yerel seçim yaşadığını dile getirdik. Fakat biz bunu dile getirirken başka kavramlar sürece dahil edilmeye çalışıldı. Biz İstanbul’u yönetmeye talibiz dedik. Ama yine ısrarla mesele başka bir boyuta yönlendirilmek istendi. Bugüne geldiğimizde çok net ifade edeyim. Biz adalet istiyoruz. Biz toplumun 16 milyon insanın, vicdanının karşılığında seçilmiş olan; oylarıyla beraber YSK’nın açıkladığı oylarla beraber belli olan seçilmiş olduğumun sonucuyla beraber mazbatamızı talep ediyoruz.

YSK’yı göreve davet ediyorum. Süreci lütfen en titiz şekliyle yönetmesini tüm hassasiyetleriyle yönetmesini özellikle istirham ediyorum. Ben çok net ifade edeyim. Özellikle fazla değil; 24 Haziran sonrası olsun, hemen bu aylarda Ocak-Şubat aylarında olsun, yetkili sözcüler, bakanlar birçok kişinin sözleri var ama özellikle “Türkiye en güvenilir seçim mevzuatına sahiptir” diyenler, “Türkiye seçim sistemi açısından dünyanın en güvenilir ülkesidir” diyen, açıklama yapan sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına açıklama yapan, sözcüsü, içişleri ve adalet bakanı, bir sürü bu anlamda sözü sadece Haziran seçimlerinden sonra ta bu seçimin öncesine kadar verilen beyanatları tek tek sıralayabilirim. Ama benim sıralamama gerek yok, bunları daha iyi bulabilirsiniz diye düşünüyorum.

Sonrasında ne oldu ki bir anda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en şaibeli seçimidir diyecek kadar bir derinliği, bir siyasi partinin genel başkanı; öyle bir derinlik ki dipsiz kuyu. Dipsiz kuyu haline getirme çabası içindedirler.

 İBB seçiminde parti teşkilatı başarısız olmuş olabilir, üst düzey yöneticileri birbirlerini suçluyor olabilirler ve bu süreç sonucunda bu hesaplaşma zeminini bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor hatta İstanbul halkını tehlikeli biçimde bu sürece dahil etmeye çalışıyor olabilirler. İşin içine bir kısım terör örgütlerini katarak vesaire vesaire yapabilirler.

Ama bilsinler burada CHP var, biz varız, ben varım. Kararlı ve sürece hakim bir şekilde sistemi takip ediyoruz. Kendi iç hesaplaşmalarına, bu ülkenin yerel seçimlerini, 16 milyonluk İstanbul’u kurban etmesinler. Dünya bu şehrin seçimini takip ediyor. Çok net söylüyorum. 3-5 kişi sanki elinden oyuncağı alınmış gibi davranarak Türkiye’nin itibarını zedelemesinler. Bu şekilde devam ederse Türkiye zarar görür.

Yazıktır günahtır. 16 milyonun vicdanına yapılan büyük bir ihanettir. Bunun altını çizmek istiyorum. Ben burada sadece bana verilen oyları savunmuyorum. Ben burada İstanbulluların kararını savunuyorum. En başta benim AK Partili hemşerilerime sesleniyorum. Ben onların vicdanında bile bu sürecin sorgulandığını iyi biliyorum. Bana ulaştırılan, benimle bu süreci paylaşan bir sürü dostum, hemşerim var. Biz bu seçimin kaybedeni yok diye söylemiş birisiyiz. Bu seçimin 16 milyon kazananı var. Bugün aynı yaklaşımımız devam etmektedir.

Bir başka boyut zaman kazanılıyor olabilir. Ama İstanbul’un kaybedecek tek bir dakikası yoktur. Efendim zaman kazanılıyor ne demektir? Yani İBB içerisinde bu süreçte neler olabileceğine dair bir takım elbette duyumlarımız ve tespitlerimiz var. “Efendim duyumlar üzerinden mi hareket ediyorsunuz” Asla. Somut tespitlerimiz de var. İptal edemedikleri dijital verilerin iptal edilmesi noktasında nasıl destek istediklerini de biliyoruz.

 Birçok konu var. Oraya gittiğimiz andan itibaren kamuoyuyla paylaşmaya başlayacağız. İSPARK’ta ne olduğunu da biliyoruz. Orada çalışan, büyükşehir belediyesinin alın teri döken personelinin nasıl baskı altında tutulduğunu da biliyoruz. Asla boyun eğmesinler. Bizler seçilmişleriz, bugün seçiliriz. 5 yıl sonra süremiz biter gideriz. Ama orada çalışan insanların, oranın daimi unsurları olduğunu biz biliyoruz. Lütfen kendileri de unutmasınlar.

Dolayısıyla siyasi iradenin kendilerine yaptırılması istenen usulsüz bir takım iş veya işlemlere olumlu cevap vermesinler, dur desinler.

“Efendim hiç mi seçimde hata olmaz?” Elbette olur. Eksiklik olur. Somut örnekler var mıdır? Vardır. Ama siyasi şovlara gerek yok. Yani biz, gösterdiler diye gösteriyorum. Bizde de onlarcası var. başvurularımız var, düzeltiliyor. Bir örnek; Bakırköy’de 1239 numaralı sandık CHP’nin oyu 177 ama YSK’da 1 olarak işlenmiş. Ve bu hala düzeltilmemiş bir evrak bunu söyleyeyim. Düzeltilmemiş bir sandık evrakı, onlarcası var bu arada. Bir kısmı düzeltildi, diğer rakibimiz için de düzeltilen var.

Bunlar var, olacak. Ama sürece tesir etmediği ortadadır.

Efendim yapılan geçersiz oyların sayılması hususu. O sandıklarda görevliler var. insanlar görev yapmışlar. Şerh koyulanlar var. ama genel üzerinden yapılan hareketler soyut kavramlardır. Bakın usuller, uygulamalar vardır. Bu işin uzmanları var. İstanbul’a özel, baskı altında kararlar alınırsa bu toplumun vicdanında asla kabul görmez. Tekrar söylüyorum. Sürecin güvencesi YSK’dır. Lütfen YSK, usullere, geçmişteki uygulamalarına sadık kalsınlar. Burada baskılara veya bir takım unsurlara göre hareket edilmemesini özenle istiyoruz.

Tabi ki burada da sayımlar yapıldı, durduruldu vesaire. Neymiş? Büyükçekmece ilçesinde 68 oy rakibimiz adına çıkmış, 25 oy bizim adımıza çıkmış. Bu kavram bir başka ilçede tersine de çıkabilir. Ama bütün bu soyut kavram üzerinden, bu süreçler didik didik geçmişteki örneklere uygun olmayarak, güvensiz ortamlar yaratılıp; örneğin bizim arkadaşlarımız milletvekillerimiz, parti temsilcilerimiz ilçe ilçe nöbet tutmak durumunda tutuluyor. İnsanların kafalarında şaibe yaratarak, bu sürecin daha büyük sıkıntılara sebep olmaması için ben bu çağrıları yapıyorum.

 Tekrar söylüyorum. Yazıktır, günahtır. Bir an önce yetkimizi bize verin. Süreç hassastır, süreç devlet adamlığı hassasiyeti ister. Devlet adamlığı hassasiyeti çok önemlidir. Bu ülkenin yetkili kişiler, kurumları, bakanları, parti merkezlerinde toplantı yapacaklarına bu sürecin en hassasi bir şekilde sonucunun bağlanması, yetkili insanların belirlenip görevlerinin teslim edilmesi gerekmektedir.

Dünyanın sonu değil. Bakın 16 milyon insan mutlu. Dün Anıtkabir’i ziyaret ettim. Toplumun huzurunu bu kabulleniş biçimini lütfen yetkili kişiler de anlasınlar ve gereğini yapsınlar.

Daha hemen seçimin başlangıcında 1 milyonun üzerindeki insanı sandıklarda görevli yaptık diyen AK Parti’nin yetkilileri… Bunlar elindeyken, çok niteliksiz, üzücü; “Türkiye tarihinin en şaibeli seçimi” diyerek, ahlaksızca “hırsızlık” gibi bir takım terimi kullanarak insanları yargılamasılar. Hadlerini bilsinler.

Devlet adamlığı, kurumlarda görev yapmak önemlidir. Lütfen bu sürecin en sağlıklı şekilde neticelenmesi, bugün yarın neticelenmesi elzemdir. Acil bir süreçtir.

Ben gerektiğinde sıklıkla sizlerle buluştum. Ama gerekmediğinde arkadaşlarım sürecin takibinde. İlçe seçim kurullarının önünde arkadaşlarım görevlerine devam ediyorlar. Ben bir yandan İstanbul ile ilgileniyorum, İstanbul’un sorunları ve süreçleriyle ilgileniyorum.

Dün çağrımı yapmıştım yine yapıyorum. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye seslenmek istiyorum. Ki ilk gün “Seçim bir oy ile de kazanılır” doğru. Ve bunca yıllık devlet tecrübesine güvenerek; bu sürece dair katkılarını talep ediyorum. Bu sürece katkı sunmalılar. Ve bu süreci kişisel kaygıları ihtirasları, yaptıkları hatalar usuller üzerinden, başarısızlıkları üzerinden kendi aralarındaki kavgaları milli bir meseleye veya bir yerlere bağlama çabasındaki insanların önünde set kurma konusunda ben Sayın Devlet Bahçeli’nin mutlaka katkı sunmasını istirham ediyorum. Bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olarak bunu istirham ediyorum.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
50 yıl sonra tarihe bir not düştüm

50 yıl sonra tarihe bir not düştüm