2011 yılında Suriye’de başlayan iç karışıklıkların ardından binlerce sığınmacı Türkiye’ye göç etti. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 3 milyon 115 bin 536 kişi. Geçtiğimiz yıllara göre rakamsal düşüş görülürken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından oluşturulan güvenli bölgelere geri dönüşlerin artması eskisinden de önemli. Milliyetçi Hareket Partimizin Grup toplantısında gündemine sığınmacı konusunu da alan Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli “Ülkemizde geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sığınmacıların, gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri kademe kademe sağlanmalı, düzensiz göçün beli kırılmalı ve Geri Kabul Anlaşması sonlandırılmalıdır" sözleriyle çağrıda bulunmuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi Mersin Milletvekili ve MYK Üyesi Levent Uysal, dünya genelinde birçok insanın terörden, savaştan ve ölüm tehlikelerinden kurtulabilmek uğruna zor şartlar altında ülkelerinden ayrıldığını belirterek; 1960’ta 75 milyon olan uluslararası göçmen sayısının 1980’de 100 milyona, 2000 yılında 190 milyona yükseldiğini söyledi.
Uysal “Günümüzde göçmen sayısının 300 milyona yaklaştığı biliniyor. 2050 yılı için yapılan göç tahminlerine göre uluslararası göçmen sayısının 230 milyona ulaşacağı beklenirken, son verilerle birlikte bu tahminin 30 yıl önceden aşıldığı görüldü" şeklinde konuştu.
Türk milletinin, yardıma ihtiyacı olan her millete el uzatarak sahip çıktığını ifade eden Uysal “Biz Türklerin yardımseverliği, misafirperverliği dünyaca bilinen bir gerçek. Bir yerde anneler kan ağlarken, bebekler ölürken biz sessiz kalamayız. Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyemeyiz. İnsanlık suçuna ortak olamayız. Türk milleti, mazlumlara her fırsatta sahip çıkmış, onlara kucak açmıştır, açmaya de devam edecektir. Mazlumların ahı, vakti geldiğinde zalimleri perişan edecek, zalimler bunun hesabını verecektir. Bizim duamız da kesinlikle budur ve asla değişmeyecektir” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin sığınmacı konusunda elinden geleni yaptığını ancak tüm dünyanın aynı duyarlılığı göstermesi gerektiğinin altını çizen Uysal “Türkiye, sığınmacı konusunda her fırsatta üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Ancak göç meselesi; uluslararası bir konudur, tüm ülkeler bu konuda üzerlerine düşeni gecikmeksizin yapmalıdır. Uluslararası barış, huzur ve istikrarı sağlamakla görevli uluslararası organizasyonların en hızlı ve en etkili şekilde görevlerini yerine getirmesi gerekmektedir” dedi.
Göçmen sorunun çözümünde iş birliğinin önemine dikkat çeken Milliyetçi Hareket Partisi ve Mersin Milletvekili ve MYK Üyesi Levent Uysal, Türkiye’nin bekası için düzensiz göçlerin engellenmesi gerektiğini vurguladı. Uysal “Ülkemizin bekası, sınır aşan düzensiz göçlerin kontrol dışı akımıyla yakından ilgilidir. Bu sorunun iş birliğiyle ve provoke etmeden daha da önemlisi akılcı, adaletli, insani ve vicdani bir şekilde çözülmesi milli bir sorumluluktur. Türk milleti; zorda kalanlara, darda olanlara ve uzanacak el bekleyenlere hiçbir zaman tepkisiz kalmamış ve sığınmacılara kapısını sonuna kadar açmıştır. ” şeklinde konuştu.
“Türk milletinin ve Türkiye’nin de geleceğini asla ama asla yabana atamayız. Anadolu’ya göç ve fetih güzergâhını takip ederek geldik; hiçbir şart altında da geri gitmeyeceğiz.” diyen Uysal “Başka Türkiye yok” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bizim gidecek başka bir ülkemiz, başka bir yurdumuz ve başımızı sokacağımız başka bir yuvamız yoktur. Hiç kimse bu küresel mesele üzerinde kafa yormazken Milliyetçi Hareket Partimiz, aralarında akademisyen ve alan uzmanlarının olduğu profesyonel bir komisyon ile “Sınır Aşan Göçler” çalışmasını kaleme almış ve güncel her türlü gelişme eser üzerinde revize edilmiştir. Bununla birlikte partimizin düzensiz göç konusunda ve geçici koruma statüsüyle Türkiye’de bulunanlara yönelik bakışı ve izlediği politika gayet açıktır. Sığınmacıları hızlı bir şekilde ülkelerine göndermek hem doğru hem de mümkün değildir. Fakat sığınmacıların ülkelerinden ayrılış ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalktıkça güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geldikleri gibi uğurlamak da bizim asıl önceliğimizdir. Bu, bir misafirliktir ve misafirliğin de kısası makbuldür. Türk milletinin mevcut nüfus yapısının, toplumsal huzur ve güvenliğinin sağlam esaslara bağlanması vazgeçilmez amacımızdır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin de belirttiği üzere Milliyetçi Hareket Partimizin bu mühim konuya bakışı milletimizin bakışıyla bir ve aynıdır. Asla da değişmeyecektir.”