Milliyetçi Hareket Partisinin Türkiye’nin milli bekasına yönelik tehdit ve tehlikelere karşı sarsılmaz bir kale olduğunu söyleyen Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Milliyetçi Hareket Partisi ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ ilkesini siyasetinin merkezine almış, bu siyaset kavrayışıyla meseleler ele alınmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi; ilkeli, sorumlu, sorun çözen, çözüm üreten, sorumluluk ve inisiyatif alan, bütün meselelere Dünya ve Türk tarihi çerçevesinde milli tarih şuuru içeresinde dün-bugün-yarın perspektifiyle bakan, görüşleri, teşhisleri isabetli ve öngörüleri çıkan bir partidir. Milliyetçi Hareket Partisi; kendi gündemine hakim olmuş, başkalarının gündemine asla kapılmamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi; Milli bekamıza yönelik tehdit ve tehlikelere karşı da sarsılmaz bir kaledir. 52 yıldır yine aynı ülkünün peşinde, yine aynı çizgideyiz. 52 yıldır vazgeçilmez bir yeminle Türk Milletinin hizmetindeyiz. Allah’ın izniyle Türk Milliyetçiliğinin yıkılmaz kalesi Milliyetçi Hareket Partisi ilke ve ülküleriyle daha yüzlerce yıl varlığını sürdürecektir.” dedi.
Cumhur İttifakı; siyasi hesaplar, çıkarlar ve seçimler için değil, ülkemizin bekası ve istiklali için kurulmuştur.
Cumhur ittifakının Türkiye’nin bekası ve istiklali için kurulduğunu söyleyen MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “ Siyasi ve demokrasi tarihimiz çok sayıda darbelerle, muhtıralarla, vesayet girişimleriyle kesintiye uğramış, yapısal sorunlar nedeniyle çıkan hükûmet krizleriyle siyasal istikrar sağlanamamıştır. Türkiye; 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve en son 15 Temmuz 2016 hain Fetö darbe girişimine maruz kalmıştır. Hukuk dışı bu müdahaleler ülkemizin on yıllarını çalmış; hukuk, huzur, barış ve güvenlik bakımından ağır hasarlar bırakmıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimiyle eski sistemle daha fazla mesafe alamayacağımız anlaşılmıştır. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki yetki ve sorumluluk çizgilerinin belirgin şekilde netleştirilmesi mecburiyet hâline gelmiştir. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz 2016'da fetö hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Cumhur İttifakı; siyasi hesaplar, çıkarlar ve seçimler için değil, ülkemizin bekası ve istiklali için kurulmuştur. 16 Nisan 2017 Halkoylaması ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş kabul edilmiştir. 24 Haziran 2018 seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine fiilen geçilmiştir.” dedi.
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle 2023, 2051,2071 hedeflerine doğru, kararlı ve emin adımlarla ilerlemektedir.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle hedeflerine doğru, kararlı ve emin adımlarla ilerlediğini söyleyen MHP’li Akçay, “ Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dört sütun üzerine inşa edilmiştir: 1- Yönetimde istikrar, temsilde adalet; 2- Güçlü yasama, güçlü yürütme, güçlü yargı; 3- Denge ve denetim mekanizmaları; 4- Demokratik uzlaşma, siyasi istikrar. 9 Temmuz 2018’de fiilen yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle bu hedefler gerçekleşmiştir. 24 Haziran 2018 seçimleriyle TBMM yüzyılımızın en güçlü en fonksiyonel en demokratik meclisine kavuşmuştur. Şu anda meclisimizde temsiliyet oranı yüzde 95’tir. Yani vatandaşımızın verdiği her yüz oyun 95’ i temsil ediliyor. Meclis; 12 parti, 5 grup ve 10 bağımsız milletvekiliyle çoğulculuğa ve temsilde adalete sahiptir. Sandalye dağılımları itibarıyla uzlaşmacı bir yapıya sahiptir. Hiçbir parti tek başına kanun çıkarma gücüne sahip değildir. Dolayısıyla mecliste çıkan kanunlar uzlaşmayla çıkarılmaktadır. Yürütme ve yasama ayrı ayrı seçilmektedir. Dolayısıyla Türkiye, kuvvetler ayrılığına sahip güçlü, fonksiyonel ve demokratik bir yapıya kavuşmuştur. Yönetimde sağlanan istikrar ile hem iç hem dış politikada milli bekamıza yönelik tehditler ve saldırılar bertaraf edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle Türkiye kaybolan yüzyıllarını telefi ediyor. Türkiye dünyanın siyasal, sosyal, ekonomik açıdan iflasın eşiğine sürüklendiği Koronavirüs salgını sürecinde; Irak ve Suriye’nin kuzeyinde, Mavi Vatan’da, Libya’da, Karabağ’da ve dünyanın pek çok noktasında meşru haklarının mücadelesini vermektedir. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle 2023, 2051,2071 hedeflerine doğru, kararlı ve emin adımlarla ilerlemektedir.
Zillet ittifakı Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle işbirliği yaparak milli çıkarlarımıza muhalefet etmektedir.
Zillet ittifakının terör örgütleri ve Türkiye düşmanlarıyla yaptığı işbirliğine örnekler veren MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Milli çıkarlarına sahip çıkan Türkiye’ye karşı son yıllarda emperyal güçler ve taşeronları tarafından kuşatma politikaları uygulanmaktadır. Cumhur İttifakı bu kuşatmalarla mücadele ederken, zillet ittifakı Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle işbirliği yapmakta, milli çıkarlarımıza muhalefet etmektedir. Türkiye’nin milli meselelerine bakış açısından Hdp ile CHP ve İP’in söylemleri arasında fark yoktur. Hdp, Pkk’yı terör örgütü olarak görmediğini söylüyor. Kılıçdaroğlu pkk’ya terör örgütü diyemiyor. Hdp, pkk terör örgütünü destekliyor, Kılıçdaroğlu, hendek kazan pkk’lı teröristlere " arkadaşlar" diyor. Hdp “sırtımızı pkk ve ypg’ye dayıyoruz” diyor. Kılıçdaroğlu, pkk'nın Suriye uzantısı YPG için “Ypge terör örgütü değildir." diyor. Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden Hdp eş başkanı Mithat Sancar, CHP genel merkezindeki basın toplantısında “ Pkk ve Öcalan konusunda CHP ile Hdp arasında görüş ayrılığı yoktur.” diyor, CHP’lilerden çıt çıkmıyor. Hdp, terörist Demirtaş’ın serbest bırakılması için kampanya başlatıyor. CHP ve İP destek veriyor. İP, terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istiyor. Pkk terör örgütüne karşı olduğunu söyleyen İP başkanı, bu terör örgütünün siyasi kolu hdp ile ittifak yapıyor. Hdp’ye Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olarak niteleyip meşrulaştırmaya çalışan İP Başkanı, terörist Demirtaş’a özgürlük isteyip onunla kahvaltı hayalleri kuruyor. Sıkışınca milliyetçilikten bahsediyor. İP Başkanı, İmralı Canisinin cezaevinden eve çıkartılmasını, televizyon programlarına katılmasını isteyen Mehmet Salim Ensarioğlu’nu genel başkan yardımcısı yaparak kimlerin safında olduğunu göstermiştir. Hdp, Türkiye’yi bölmek istiyor. Anayasa’dan Atatürk ve Türk kelimesinin çıkarılmasını istiyor. Kılıçdaroğlu pkk terör örgütünün televizyonu İMC Tv’de “Anayasa’nın ilk üç maddesi değiştirilmelidir ve Anayasa’dan Türk kelimesi çıkarılmalıdır.” diyor. İP; CHP, Hdp ve SP ile Türkiye’nin üniter yapısını bölmeye yönelik Anayasa toplantıları yapıyor, Anayasa’dan “Devletin resmi dili Türkçedir”, “Atatürk ve Atatürk Milliyetçiliği”, “Türk ve Türk Milleti” ibarelerini çıkarmaya çalışıyor. CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Gürsel Tekin “ PYD terör örgütü değildir.” diyor. CHP genel başkan yardımcısı Muharrem Erkek “Pyd terör örgütü değildir. Sınırımızda başkası olacağına komşumuz Pyd olsun” diyor. CHP Milletvekili Gürsel Erol “Hdp'yi terör örgütü Pkk'yla bağdaştıracak bir söylemi doğru bulmuyorum” diyor. CHP, İmralı Canisi’nin talepleri doğrultusunda pkk terör örgütünün lehine 68 maddelik kanun teklifi veriyor. İmralı Canisi açılım sürecinin hukuki vi zemine kavuşturulması ve devamının sağlanması için TBMM’de Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu kurulmasını istiyor. İmralı Canisinin bu teklifi üzerine Hdp, Tarihsel Hakikatler ve Yüzleşme Komisyonu yasa teklifi veriyor. CHP, Toplumsal Mutabakat ve Ortak Akıl Heyeti Komisyonu kurulması için TBMM İçtüzük Değişiklik teklifi veriyor. Pkk terör örgütünün televizyon kanalı IMC tv kapatılıyor. Hdp ve CHP “IMC tv’yi neden kapattınız.” diyerek hükümete hesap sormaya kalkışıyor. Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılanmalarını engellemek için operasyon düzenliyor. Hdp, operasyonu protesto etmek için eylem yapıyor. Kılıçdaroğlu “Afrin’in içine girilmesini asla doğru bulmuyorum” diyor. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Türkiye’yi Suriye’de “korsan devlet” olarak nitelendiriyor. İP sözcüleri pkk ve ypg terör örgütüne yönelik bu operasyonları eleştiriyor. Cumhur İttifakı, Mavi Vatan’daki meşru hakları için Libya Ulusal Mutabakat hükümeti ile askeri işbirliği anlaşması imzalıyor. CHP, Hdp ve İP bu anlaşmaya karşı çıkarak TBMM Genel Kurulunda ret oyu kullanıyor. Kılıçdaroğlu “Libya’da ne işimiz var?’ diyor. CHP Milletvekili ve Kılıçdaroğlu’nun dış politika baş danışmanı Ünal Çeviköz “Türkiye Doğu Akdeniz’i geriyor” diyor. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Libya’daki Türk askerini ‘lejyoner’ olarak nitelendirmiştir. CHP, “KKTC'de kapalı Maraş'ın yeniden açılmasını desteklemiyoruz.” diyor. Hdp Türkiye’yi için sürekli yabancılara şikayet ediyor. Kılıçdaroğlu Alman Focus Dergisine röportaj vererek “Türkiye'de hiç kimsenin mal ve can güvenliği yok. Türkiye’ye yatırım yapmayın.” diyerek hem Türkiye’yi şikayet ediyor, hem de Türkiye’ye yatırımları engellemeye çalışıyor. Hdp, terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istiyor. CHP, İP, SP, Davutoğlu ve Babacan hep bir ağızdan destek veriyor. Kılıçdaroğlu bununla da yetinmeyerek Demirtaş’a şeref madalyası veriyor. Hdp; pkk ve fetö terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlara karşı çıkıyor, CHP destek veriyor, İP operasyonları eleştiriyor. CHP, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimine “ kontrollü darbe” diyor, terör örgütleriyle mücadele için 20 Temmuz 2016’da çıkarılan “OHAL Kararnamesine” darbe diyor. Hdp ve İP destek veriyor. Hdp, Gara operasyonu için hükümeti suçluyor, CHP ve İP destek veriyor. Türkiye, Azerbaycan’a destek veriyor. CHP “Türkiye, Azerbaycan’a silah yardımı yapıyor, cihatçı guruplar gönderiyor.” diyor. Hdp ise Ermenistan’a destek açıklamaları yapıyor. Hdp, Türk ordusuna “katil’ diyor, CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır bir televizyon programında Türk ordusuna “satılmış” diyor. Kılıçdaroğlu da bu milletvekiline sahip çıkıyor. Hdp ve pkk Tür ordusuna saldırıyor CHP Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü “Bugün Suriye’ye savaş açsak banko Esad’ı tutarım.” diyor. CHP eski Milletvekili Eren Erdem “ Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse İran'ın safında olurum” diyor. Hdp ve Pkk terör örgütü polislerimize “katil” diyor, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay “Toplumda güvenlik kaygısının arttı. Ancak bu terör örgütlerinden, gaspçılardan, mafyadan değil polis ve bekçilerden kaynaklı.” diyerek polislerimizi ve bekçilerimizi hedef gösteriyor. ABD Başkanı Biden ‘Türkiye’de muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı iktidardan indirmeliyiz.’ diyor. Kılıçdaroğlu Türkiye düşmanı Biden’den iktidar dileniyor. CHP’li Ünal Çeviköz ABD’den Türkiye’ye baskı yapmasını istiyor. “S-400’lerden vazgeçmeliyiz” diyen Ünal Çeviköz, “CHP’nin liderlik edeceği hükümet döneminde S-400’ler aktif hale getirilmeyecektir.” diyerek “bizi iktidara getirin sizin istediklerinizi yapalım” diyerek ABD’den iktidar dileniyor.
Hdp demek pkk demektir.
Hdp’nin kapatılması gerektiğini söyleyen MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Terörist Demirtaş “Hdp, Öcalan’ın yirmi yılını harcadığı bir projedir.” diyor. Hdp milletvekilleri ve yöneticileri Kandil’den belirlenmektedir. Hdp eş başkanı Pervin Buldan 8 Şubat 2014’de “Hdp’nin milletvekillerini ve belediye başkanlarını Kandil belirliyor.” diyerek bunu açıkça itiraf etmiştir. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli “ Hdp’nin bir terör sorunu olduğunu, adalet ve hukukun devreye girerek bölücülük ve terör yatağı Hdp’nin kapatılması gerektiğini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yapmazsa MHP’nin Siyasi Partiler Kanunu uyarınca gerekeni yapacağını” söylemiştir. Liderimizin bu açıklamasından sonra zillet ittifakı ve terör örgütleri ile bunların medyadaki uzantıları organize şekilde MHP’ye ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’ye saldırmaya başlamıştır. Aklını Pensilvanya’ya kiralayan ve kalbi Kandil’de atan Türkiye düşmanları ne kadar saldırırsa saldırsın ‘Önce Ülkem ve milletim’ diyen Milliyetçi Hareket Partisi asla yolundan dönmeyecek, terör örgütlerinin kökü kazınıncaya kadar mücadelesine devam edecektir. Hdp milletvekillerinin dokunulmazlık fezlekeleri TBMM’ne gelişmiş ve yakında bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis’te oylama yapılacaktır. CHP ve İP şimdiden kıvırmaya başlamış, fezlekelerinin içeriğine göre oy kullanacaklarını söylemeye başlamıştır. Fezlekelerin içeriği bellidir. Bunun daha neyine bakacaksınız. Bu oylamada CHP ve İP, Hdp’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına evet mi diyecekler, yoksa hayır diyerek şehitlerimizin vebaline ortak mı olacaklar göreceğiz. Başta CHP ve İP olmak üzere zillet ittifakı ile bunların medyadaki uzantıları Hdp’nin kapatılması konusunda "ama 6 milyon oy alıyor!" sözünü dillerine pelesenk etmişler. Oy'u vatandaştan aldığını görüyorsunuz da talimatı pkk terör örgütünden aldığını neden görmüyorsunuz? Hdp demek pkk demektir. Kör müsünüz, şaşı mısınız?” diye sordu.
Zillet İttifakı şehitlerimizin vebaline ortak olmuştur
Zillet ittifakının şehitlerimizin vebaline ortak olduğunu söyleyen MHP’li Akçay, “Pkk terör örgütü Gara’da 13 masum vatandaşımızı ve 3 Mehmetçiğimizi şehit ediyor. Kılıçdaroğlu, 16 Şubat 2021’deki Grup toplantısında pkk terör örgütünü kastederek tam 11 defa “terör örgütü” diyor. Hatta “sözde terör örgütü” bile diyor. Ancak bir defa bile “pkk terör örgütü” demiyor, Hdp’yi kınamıyor. CHP ve Hdp’nin dümen suyuna giren İP Başkanı da pkk terör örgütünün siyasi kolu Hdp’yi kınamıyor. Gara’daki şehitlerimizin sorumlusu pkk terör örgütü ve bunun siyasi kolu Hdp’dir. Ancak, Kılıçdaroğlu ve İP başkanı başta olmak üzere zillet ittifakı pkk ve Pensilvanya ağzıyla konuşarak şehitlerimizin sorumlusu olarak hükümeti adres gösteriyor. Zillet ittifakı, pkk terör örgütünün siyasi kolu pkk terör örgütü ve Hdp’yi kınamayarak şehitlerimizin vebaline ortak olmuştur.” dedi.
Boğaziçi Üniversitesine rektör ataması bahanesiyle eylem yapanların kimler olduğunu görmek isteyenler, terörist başı Duran Kalkan’ın açıklamalarına ve bu eylemcilerin Hdp ile yaptığı görüşmelere baksınlar
Boğaziçi Üniversitesine rektör atamasını bahane ederek eylem yapanların büyük bir bölümünün terör örgütü üyesi ve yandaşları olduğunu söyleyen MHP’li Akçay, “Başta CHP ve İP olmak üzere zillet ittifakı Boğaziçi Üniversitesine rektör atamasını bahane ederek “katil polis” diye slogan atan teröristlere ve destekçilerine sahip çıkıyor. Boğaziçi gerekçesiyle eylem yapanların kimler olduğunu görmek isteyenler terörist başı Duran Kalkan’ın açıklamalarına ve eylemcilerin Hdp eş başkanı Pervin Buldan ile yaptığı görüşmelere baksınlar. Pervin Buldan ile görüşen eylemciler, amaçlarının sadece rektör ataması olmadığını, hükümeti hedef aldıklarını, Hdp ve terörü destekleyen diğer örgütlerle birlikte hareket ettiklerini söylüyorlar. Terörist elebaşı Duran Kalkan, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinin hükümetin devrilmesi için yapıldığını belirterek "Olay bir üniversitedeki gençlik hareketini, kayyum meselesini aştı. Daha fazla destek verilmeli" diyor.
MHP’li Akçay sözlerine şöyle devam etti: “Allah’ın izniyle tüm il ve ilçe kongrelerimizi tamamladık. Partimizin önündeki en önemli siyasi olaylarından birisi de 18 Mart 2021 Perşembe günü yapılacak olan 13 üncü Olağan Büyük Kurultayımızdır. Milliyetçi Hareket Partisi “İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak” parolasıyla gerçekleştireceği 13 üncü Olağan Büyük Kurultayı ile hedeflerine doğru, kararlı ve emin adımlarla ilerlemeye devam etmektedir.” dedi.