ABD’nin mesnetsiz iddialarına tepki gösteren Arkaz, ‘’Ülkücülük, Ruhi Kılıçkıran’dan Fırat Çakıroğlu’na; bir sevdanın, ölümsüz kahramanlığıdır. Bizler, tarihe kanla yazılan bir davanın tarafındayız.’’ ifadelerini kullandı.
Terör örgütleriyle düşüp kalkan ABD’nin Ülkü Ocakları hakkındaki bu asılsız iddialarının kabul edilmediğini vurgulayan Arkaz, ‘’Ülkü Ocakları’ndan şehit çıkar, gazi çıkar, kahraman çıkar, vatan ve millet sevdalısı çıkar, devlet ve siyaset adamı çıkar, sanatçı ve bilim insanı çıkar, velhasıl adam gibi adam, yiğitler yiğidi insan çıkar. ABD yönetimi terörist arıyorsa, yardım ettiği YPG’ye, PKK’ya, FETÖ’ye, DEAŞ’a baksın.’’ dedi.
MHP’li Arkaz, şunları söyledi;
‘’Öncelikle hoş geldiniz. Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Bugün sizlere; Ülkü Ocakları’na karşı son dönemde başlatılan saldırılar hakkında bilgi vermek istiyorum.
Türk Milliyetçiliği; Mete Han’dan Kürşad’a; Ertuğrul Gazi’den Fatih Sultan Mehmet’e; Enver Paşa’dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e; Ziya Gökalp’ten Mehmet Akif’e; Nihal Atsız’dan Galip Erdem’e ve Başbuğ Türkeş’ten Lider Devlet Bahçeli’ye uzanan; Altay dağının eteklerinde doğup, Tuna nehrinin kıyılarına kadar ulaşan sarsılmaz bir ruhtur.
Büyük Türk Milleti, Ahlat’ın kapılarından girdiğinden bu yana, coğrafyayı kanı ile sulamış; atalarımız bu sınırları cetvelle değil, kanı ile çizmiştir. 1965’te Başbuğ Alparslan Türkeş’in CKMP genel başkanı olması ile birlikte milliyetçi gençler teşkilatlandırılmış; 29 Şubat 1968’de Genç Ülkücüler Teşkilatı kurulmuştur.
Farklı şehirlerde, farklı isimlerle kurulan ülkücü teşkilatlar, en sonunda Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak birleştirilmiştir. Türkiye’nin kızıl emperyalizmin pençesine yakalanmasını, Ülkücü Türk Gençliği engellemiştir. Türkiye sosyalist olsaydı, Rusya sıcak denizlere inerdi ve Sovyetler Birliği dağılmazdı.
Nitekim Komünist Parti yöneticileri; “Her şeyi hesapladık fakat güneydeki sivil direnişi kıramadık” demişlerdir. Ülkücülük, Ruhi Kılıçkıran’dan Fırat Çakıroğlu’na; bir sevdanın, ölümsüz kahramanlığıdır. Bizler, tarihe kanla yazılan bir davanın tarafındayız.
Terör örgütleriyle düşüp kalkan ABD’nin Ülkü Ocakları hakkındaki bu asılsız iddialarının tamamını reddediyoruz. Ülkü Ocakları’ndan şehit çıkar, gazi çıkar, kahraman çıkar, vatan ve millet sevdalısı çıkar, devlet ve siyaset adamı çıkar, sanatçı ve bilim insanı çıkar, velhasıl adam gibi adam, yiğitler yiğidi insan çıkar.
ABD yönetimi terörist arıyorsa, yardım ettiği YPG’ye, PKK’ya, FETÖ’ye, DEAŞ’a baksın.
PKK/PYD/YPG’ye açıkça destek vererek silah ve teçhizat veren ABD yönetimi, geçmişte olduğu gibi bugün de terörden ölen milyonlarca insanın sorumlusudur.
ABD yönetimi, Ülkü Ocakları’na tepki gösteriyor da niye YPG’li teröristlere aylık 400 dolar maaş veriyor?
Türk Milliyetçilerinin Lideri Sayın Devlet Bahçeli Bey’in dediği gibi; “Türkiye, ABD’nin 51’inci eyaleti değildir, sömürgesi hiç değildir.”
Dünya’da ülkemizi hedef alan kim varsa, liderimizin şu sözünü de alıp duvara asmalı her gün tekrar etmelidir. “Türkiye seçeneksiz değildir. Çaresiz hiç değildir.”
ABD bu yönetim tarzıyla sadece terör örgütlerinin sığınağı olmuş durumdadır. ABD ne yaparsa yapsın kendi çöküşünü engelleyemeyecektir. Ancak Ülkücü Hareketin engellenemeyeceğini de zor yoldan öğrenecektir.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da dediği gibi; “Ülkü Ocakları Türk milletinin 57. Alayıdır.” Bu vesileyle, Genel Başkan’dan itibaren tüm mensuplarına kadar; Ülkü Ocakları’nın iman erlerini saygıyla, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum.
Ne mutlu Türküm diyene!''