Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman Balıkesir İl Kongresinde önemli açıklamalarda bulundu. Büyükataman, ''Milliyetçi Hareket Partisi olarak zamanında dikkat çektiğimiz kirli ilişkiler ağının bugün ortaya saçılmış olması; haklılığımızın, partimize yönelik kirli operasyonların hangi eller tarafından tertip edildiğinin de bir kez daha ispatı mahiyetindedir. Türk Milliyetçilerini Kandil’in ve okyanus ötesinin piyonu hâline getirme niyetlerinin ürünü olan İP’in, PKK’nın siyasi ayağı olan HDP ile gerçekleştirdiği seçim ittifakı da gün gibi ortadadır. CHP’yi aradan çıkarttığınızda HDP ile İP baş başadır. Kirli ilişkiler ağındaki aracıları çıkarttığınızda FETÖ ile İP aynı masadadır.” ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın açıklamaları şu şekilde;
''Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyor, Balıkesir İl Kongremize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.
Bizleri burada buluşturan Cenab-ı Allah’a hamd ederken siz değerli Ülküdaşlarıma Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin selam ve muhabbetlerini iletmek istiyorum.
9 Ağustos’ta “İstiklal için birlik, istikbal için dirlik… Kazanan Türkiye olacak.” şiarıyla Samsun’un İlkadım ilçesinden başlattığımız kutlu yürüyüşü, 14 Mart 2021 tarihinde Ankara’da bir demokrasi şöleni olarak gerçekleştireceğimiz “13. Olağan Büyük Kurultay”ımız ile taçlandıracağız.
Temeli yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk milletinin karakteri gereği tam bağımsızlığı ilke edinmiştir. “Ya istiklal ya ölüm!” emrindeki manevi güç, şanlı Türk tarihinin şeref yapraklarından gelmektedir.
Türk Milliyetçileri için hâkimiyetin ve meşruiyetin tek kaynağı büyük Türk milletidir. Millete efendilik olmayacağı gibi milletten başka efendi de tanımıyoruz. Başka başkentlerden alınan mührün bu topraklarda hükmü yoktur, olmayacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçimi sürecinde ve sonrasında şahit olduklarımız, bu kutsal anlayıştan sapanların kimliklerini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
ABD’nin başkan adayları arasında taraf tutacak, tercih yapacak köhne bir anlayışa hiçbir zaman kapılmadık, böylesi bir basitliği aklımızın ucuna dahi getirmedik.
Bizim baktığımız yer Türkiye’dir, bastığımız yer başkent Ankara’dır, dünyayı kavrayıp okuduğumuz dil ağzımızdaki ana sütümüz Türkçedir.
Ülkemizin hak ve çıkarları hangi isim ve istikameti gösteriyorsa, seçilen başkan ve zihniyetinin uygulayacağı politikaların çerçevesi neyi içeriyorsa onunla ilgilenir, ona kafa yorarız.
Bizim için önemli olan ABD’nin uygulayacağı politikaların muhtevası, bunun da ülkemize, bölgemize ve uluslararası ilişkilere yansıma düzeyleridir.
Varsın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu kendine yeni efendiler arasın, ağzına çalınan bir parmak balın devamına heves etsin; Türk Milliyetçilerinin tek dayanak noktası büyük Türk milletinin hür iradesi olmaya devam edecektir.
27 Eylül 2020 tarihinde Ermenistan’ın sivilleri hedef alan saldırıları neticesinde Azerbaycan ordusu, işgal edilen topraklarını geri almak için askerî bir müdahale başlatmıştır.
10 Kasım 2020 tarihine gelene dek Ermenilerin talebiyle 3 defa ateşkes ilan edilmiş ancak ateşkesi daha ilk dakikalarında bozan Ermeni tarafı olmuştur. Ne kadar üzücüdür ki Ermenilerin Karabağ’dan kovulmasına içerleyen sahipleri, ön ayak oldukları ateşkes esnasında Ermenistan’a silah bağışlamaya devam etmiştir.
Büyük Gazi’nin ebedîyete irtihal ettiği günün sene-i devriyesinde, 1992’den beri Karabağ’da Türklere işkenceleri ve katliamları layık gören Ermenistan yenilgiyi ve Karabağ’dan çekilmeyi kabul etmiştir.
Zaferimiz kutlu olsun, daim olsun, nice diriliş ve yükseliş mücadelemize vesile olsun.
“Yeni topraklar için yeni savaşlar” parolasıyla Türk milletine meydan okumaya kalkan Paşinyan’ın perişan hâlinin tüm Türk düşmanlarına örnek olmasını arzu ediyorum.
Bu kapsamda Dağlık Karabağ ve Laçin koridorundaki temas hattı boyunca Rus ve Türk barış gücü konuşlanacak, Azerbaycan Cumhuriyeti ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ulaşım bağlantıları temin edilecek, yeni bir ulaşım koridoru inşa edilecektir.
Bu koridor sayesinde yalnızca Nahçıvan ile Azerbaycan değil Türkiye ile Türk dünyası kavuşacaktır. 10 Kasım 2020 tarihi itibariyle Türk dünyasının toprak bütünlüğünün sağlanması için büyük bir adım atılmıştır. Kutlu olsun.
20-22 Temmuz ve 14-16 Ağustos 1974 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz iki çıkartma ile Enosis heveslerine kurban edilmek istenen Kıbrıs’ta katliamlara layık görülen Türklerin ve Türk milletinin gasp edilmek istenen tarihî haklarının müdafaası gerçekleştirilmiştir.
25 Şubat 1975 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983 tarihinde ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Bu vesileyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37. yılını kutluyor, Kıbrıs davası yolunda şehit olan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bozkurtlarını, Mehmetçiklerimizi; ebedîyete uğurladığımız kurucu kahramanları rahmet ve hürmetle yâd ediyorum.
Bu anlamlı günün yıl dönümünde Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli ile Sayın Cumhurbaşkanımızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirmekte olduğu ziyaretler tüm dünyaya bir mesaj niteliğindedir.
Bu mesajın yerini bulması, Türkiye’nin her alanda olduğu gibi mavi vatandaki haklarını da savunmaya kararlı olduğunun bilinmesi hem bölgenin hem de dünyanın huzuru ve istikrarı açısından önemlidir.
MHP’ye kumpas sürecinde tarlalarda sözde kongreler tertiplendiği esnada, kendi Genel Başkan Yardımcısının ifadesi ile “FETÖ’nün desteğini alan” hanımefendinin partisinden kötü kokular gelmektedir.
Korsan tarla kongrelerinin müdavimi olan eski Genel Başkan Yarımcılarının İP’in İstanbul İl Başkanı’nın FETÖ’cülüğüne dair söyledikleri FETÖ’nün ipiyle kuyuya nasıl inildiğini yeniden gözler önüne sermektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak zamanında dikkat çektiğimiz kirli ilişkiler ağının bugün ortaya saçılmış olması; haklılığımızın, partimize yönelik kirli operasyonların hangi eller tarafından tertip edildiğinin de bir kez daha ispatı mahiyetindedir.
Kapalı gözler, tıkalı kulaklar, lal olmuş diller bir bir açılacak; böylece aslında büyük Türk milletine kurulmuş olan büyük kumpas pek çok defa deşifre olacaktır.
Cenap Şehabettin ne de güzel ifade etmektedir: “Gerçeğin en büyük dostu zaman, en büyük düşmanı tarafgirliktir.” Ya da bunların FETÖ’cü dostlarının ifadesiyle söylemek gerekirse: “Gerçekler zamanla anlaşılır.”
Türk Milliyetçilerini Kandil’in ve okyanus ötesinin piyonu hâline getirme niyetlerinin ürünü olan İP’in, PKK’nın siyasi ayağı olan HDP ile gerçekleştirdiği seçim ittifakı da gün gibi ortadadır.
TBMM’de HDP’li vekilin parmak sallayarak yüzlerine haykırdığı itirafları, azar işiten çocuklar gibi dinleyen İP vekillerinin dudaklarını dahi kıpırdatamayıp utançtan boyunlarını önlerine eğdikleri hafızalardadır.
Şu gerçeği aziz Türk milletinin görmesi en kalbi temennimdir: “Arkasına saklandıkları CHP’yi aradan çıkarttığınızda HDP ile İP baş başadır. Kirli ilişkiler ağındaki aracıları çıkarttığınızda FETÖ ile İP aynı masadadır.”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100. yılında 2023 lider ülke Türkiye ülkümüzün gerçekleşmesi için mücadele edecek yönetim kadrolarının belirlendiği kongrelerimizin büyük Türk milletine, gönül coğrafyamıza ve insanlığa hayırlar getirmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.
Bu vesileyle Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş’i ve Ülkücü Şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Salgın tedbirlerini gözeterek bu nezih ortamı hazırlayan il yöneticilerimize ve kongremizi şereflendiren siz değerli dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
“İstiklal için birlik, istikbal için dirlik… Kazanan Türkiye olacak.”
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.
Ne mutlu, Türk’üm diyene!''