MHP’li Öztürk TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında güçlü bir ekonominin, güçlü bir hukuk sistemiyle var olabileceğine değinerek; “Dünyada ülkelerin söz sahibi olması ve küreselleşmeye yön vermeleri, ‘ekonomik ve sınai olarak gelişmişlikleriyle’ paraleldir. Güzel ülkemizin 2023 yılında ‘lider ülke’ olabilmesi de buna bağlıdır. Sanayileşmemizi tamamlamak ve küreselleşmeye yön vermek için de; öncelikli olarak ülkemizin ve işletmelerimizin ihtiyacı olan hukuk politikalarını hayata geçirebilmeliyiz. Bu bakımdan işletmelerin verimli bir şekilde çalışmaları, borçlarını ödeyebilecek ve alacaklarını tahsil edebilecek durumda olmaları, ekonomimizin etkin ve verimli olarak işlemesi açısından önemlidir. Başarılı bir ekonomik sistemde, ihtiyaçların karşılanması kadar, etkin bir hukuk sisteminin varlığı da gerekmektedir.” dedi.
Konkordato Masrafları Düşürülmeli
Kanun teklifi hakkındaki görüşlerini dile getiren milletvekili Öztürk; “Kendi kusuru olmaksızın mali durumu bozulmuş olan girişimci ile alacaklısının belli bir plan dâhilinde anlaşma yapmalarına konkordato denilmektedir. Ticaret Bakanlığı verilerine göre; 2018 yılından bu yılın 4. ayına kadar Türkiye genelinde haklarında konkordato kapsamında kesin mühlet kararı verilmiş, toplam 2 bin 373 şirket bulunmaktadır. Konkordato prosedürünün maliyeti fazla olduğu için, genellikle küçük şirketlerin değil, büyük şirketlerin bu yola başvurduğu dile getirilmektedir. Bu bakımdan konkordato masrafları düşürülmelidir. Çünkü küçük şirketlerin de bu müesseseden faydalanması sağlanmalıdır. Konkordato iflas ertelemeye göre daha kısa bir süreçtir. Günümüzde konkordato toplam süreci 29 ayı bulsa da; ortalama kesinleşme süreci 23 ayda tamamlanmaktadır.” diyerek, MHP’nin konkordato sürecinde yaşanan beklentilere yönelik çözüm önerilerini dile getirdi.
Adalet Çalışanlarımızın Beklentileri Dikkate Alınmalı
MHP’li Halil Öztürk Türk adalet sisteminin yerine getirilmesinde çok sayıda çalışanın emeği ve özverisi bulunduğunu hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Adaletin yerine getirilmesinde çok sayıda çalışanımızın emeği bulunmaktadır. Bunlar arasında; denetimli serbestlik müdürü ve yardımcıları, psikolog, sosyolog, sosyal çalışmacı, aşçı, idare memuru ve daha nice meslek grubu bulunmaktadır. Öncelikle adalet hizmetlerinde çalışanlarımızın özlük ve mali haklarında iyileştirme sağlayacak yasal düzenlemelerin de, gündeme alınmasının beklenti dâhilinde olduğunu ifade etmek isterim.
Ceza İnfaz Koruma Memurlarımızın Taleplerine Öncelik Verilmeli
Bugün sayıları yaklaşık 70 bini bulan ceza infaz koruma memurlarının bazı beklentileri olduğunu TBMM’deki konuşmasında dile getiren Halil Öztürk; “İnfaz koruma memurlarımız öncelikle emniyet veya güvenlik sınıfına geçmek istiyorlar. Malumunuz cezaevi içinde güvenliği sağlayan jandarma ile aynı şartlarda mesai harcayıp, aynı riski taşımaktadırlar. Gerek kadrolu, gerekse sözleşmeli infaz koruma memurları özlük ve mali haklarında iyileştirme beklemektedir. Yine sözleşmeli infaz koruma memurlarımız, artık kadroya geçme isteklerinin değerlendirmesini beklemektedir. İnfaz Koruma memurlarımızın en önemli talebi ise; bayram, resmi tatillerde ve diğer zamanlarda yapmış oldukları fazla çalışmanın ücretini almak istemeleridir. Bu önemli talep değerlendirilmelidir. Hem görev esnasında, hem görev dışında ölüm tehditleri bulunduğundan, silah taşıma ruhsatı izni halen İçişleri Bakanlığı’nda beklemektedir. Bu iznin biran önce çıkması yaşamsal önem taşımaktadır. Yine cezaevlerinde görev yapan sağlık memurları tam bir görev tanımı talep etmekte, özlük ve mali haklarının Sağlık Bakanlığı’na mensup sağlık memurları seviyesine gelmesini istemektedirler.” dedi.
Adalet Meslek Lisesi ve Yüksekokulu Mezunlarına Pozitif Ayrımcılık Yapılmalı
Adalet sisteminin müstesna ve üzerinde hassasiyetle üzerinde durulması gereken adalet meslek lisesi ve adalet meslek yüksek okulu mezunlarını da konuşmasına değerlendiren Milletvekili Öztürk; “Adalet meslek lisesi ve adalet meslek yüksekokullarından mezun olan gençlerimiz ve özellikle engelli gençlerimiz; Bakanlığın merkezi atamalarında ‘Adalet Bakanlığı’ nitelik koduyla tercih yapabilmelerine imkân sağlanmasını beklemektedirler. Yine ‘Adalet’ meslek kolundan mezun olan söz konusu bu gençlerimiz; Bakanlığın sınavlarında haklı olarak ‘ek puan’ talep etmektedirler. Hem yazılı, hem de mülakatlarda hak ettikleri ek puan verilebilmelidir. Bakanlık çalışan temininde; ‘Adalet Meslek Liselerine ve Meslek Yüksekokullarına’ daha fazla kadro ayırmalıdır.” diyerek, bu okullardan mezun olan gençlerimize Bakanlığın pozitif ayrımcılık yapmasını istedi.