Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, “31 Mart 2024 Yerel Seçimi ve Kongre Süreci” hakkında yazılı açıklamalarda bulundu.
MHP’li Semih Yalçın, gelecek yıl Mart ayında gerçekleşecek olan Yerel Seçimler öncesi parti olarak il ve ilçelerde başlattıkları kongre sürecinin büyük bir olgunlukla devam ettiğini belirtti. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin öncelikli hedefinin depremlerle etkilenen 11 ilin Cumhur İttifakı tarafından kazanılması olduğunu hatırlatan Yalçın, ayrıca Ankara ve İstanbul gibi kaybedilen illeri geri kazanma ve yeni belediye başkanlıkları elde etme hedefine yönelik çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Açıklamada ayrıca, Genel Başkan Bahçeli'nin merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında tam bir uyum sağlanması için çaba gösterme sözü verdiğine ve "2024'e Doğru, Diyar Diyar Anadolu" temasıyla çalışmaların hızla devam edeceğine dikkat çekildi. Ayrıca, Cumhur İttifakı bağlamında elde edilen başarıların Yerel Seçimlerde de sürdürüleceği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, CHP’li ve diğer muhalif partilerin elindeki belediyelerinin beceriksizlik, vizyonsuzluk ve ilkesizlik sorunlarına işaret edilirken, CHP'nin iç hizipler arasında çalkalandığına ve İP'in siyasi tutarsızlıklarına değinildi. MHP'nin Türk milliyetçiliği davasının tek temsilcisi olduğu ve milliyetçilik ülküsünün siyasette güçlü bir şekilde temsil edildiği vurgulandı.
Son olarak, MHP'nin Yerel Seçimlerde de etkili bir şekilde sahne alacağı ve Türk milliyetçiliğinin önemini koruyacağı ifade edildi.
MHP’li Semih Yalçın’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Gelecek yıl Mart ayında yapılacak Yerel Seçimler öncesinde; parti olarak il ve ilçelerimizde başlattığımız kongre süreci, teşkilatlarımızın 54 yılı aşan tecrübeleri ışığında büyük bir olgunlukla sürmektedir.
Hatırlayacağınız üzere, Sayın Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli; Yerel Seçimlerde öncelikle Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilin Cumhur İttifakınca kazanılması hedefini ortaya koymuştur.
Diğer taraftan MHP olarak; başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Yerel Seçimlerde kaybedilen illeri geri kazanıp daha birçok il ve ilçede de yeni belediye başkanlıkları elde etme hedefine emin adımlarla yürümekteyiz.
Sayın Genel Başkanımızın, kongreler dolayısıyla teşkilatlarımıza gönderdiği anlamlı mesajda dile getirdiği üzere:
31 Mart 2024 Seçimlerine hazırlanırken, merkezî yönetimle yerel yönetimler arasında tam bir uyumun sağlanması için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz.
MHP teşkilatları olarak “2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu” temasıyla çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
“İstikrar ve Hizmet İçin, Uyumlu Yönetimle, Umutlu Geleceğe” ulaşacağız.
“Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru” yol alacağız.
Yine Sayın Genel Başkanımızın ifadesiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine hızla ulaşmanın stratejik formülü, “Merkezden Yerele Tek Yürek Olmuş Türkiye”nin gerçekleşmesine bağlıdır.
Kongrelerde seçilecek, yeni görev alacak veya görevlerini sürdürecek arkadaşlarımız; liderimizin örse vurduğu yeri ve gösterdiği istikameti en iyi şekilde takip etmektedirler.
Partimiz; Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile Genel Seçimlerde Cumhur İttifakı bağlamında elde edilen başarılı sonuçların, Yerel seçimlerde de fazlasıyla alınacağı inancıyla siyasi faaliyetlerini sürdürmektedir.
MHP; Yerel Seçimlere hazırlık aşamasında faaliyetlerini sürdürürken, Cumhur İttifakının bir tarafı olarak sergilediği ilkeli tavırdan taviz vermeyecektir.
Cumhur İttifakının kararlı bir üyesi olarak MHP, tutarlı siyasetini Yerel Seçimlerde de devam ettirecektir.
Bu çerçevede il ve ilçe kongrelerimiz; teşkilatlarımızı teşvik eden, çalışma tempomuzu arttıran, kazanma ve başarılı olma arzumuzu büyüten bir sinerjinin oluşmasına katkıda bulunmaktadır.
Bilindiği gibi, CHP’li ve diğer muhalif partilerin elinde belediyeler; beceriksizlik, vizyonsuzluk ve ilkesizlik rüzgârına savrulmuş, hizmet yerine bahane ve militan üreten mahallî bataklıklara dönüşmüştür.
Buralarda hizmet ve iş bekleyen vatandaşlarımız; ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerin elinde kalmış, kimileri terörist barınağı hâline gelmiş belediyelerden sürekli şikâyet etmektedir.
Bizzat CHP; Marksistlerin ve millet düşmanı bölücülerin yuvalandığı, milliyetçilerin kovulduğu bir partiye dönüştürülmüştür.
CHP; başta FETÖ’cüler olmak üzere, bilumum bölücü unsurlar tarafından istismar edilebilecek, kullanışlı bir siyasi alet hâline getirilmiştir.
Şimdilerde CHP; hem ağır ve hazmı zor bir seçim yenilgisinin yol açtığı, hem de yönetimi ele geçirmek için iç hiziplerin birbirini yediği bir fetret dönemine girmiştir.
CHP’nin bir numaralı suç ve kader ortağı İP ise kuyruk siyasetinin kirli tortularını kuyruklu yalanlarla, ince hesaplarla temizleme telaşındadır.
İP sözcüleri milleti dolandırmaya, siyasi üçkâğıda devam etmektedir.
İP Müdiresi Meral Akşener Yerel Seçimler için, “Her yerde ayrı adaylarla gireceğiz.” dese, hatta İzmir için aday ismi deklare etse de, bu sadece pazarlıkta elini güçlendirmek içindir.
Daha kısa süre önce uygun önerilere kapıları açık bırakan İP Müdiresi, yarın reddedemeyecekleri teklifler geldiğinde kesinlikle değerlendirecektir.
İP’in ikiyüzlü politikaları güven vermekten uzaktır.
Sözcüleri “Rotamız net, pusulamız millet.” diyen ama sürekli pusulasını şaşırmış bir parti konumunda bulunan İP, hâlen dalgalı denizde kaptanı olmayan bir gemi gibi çalkalanmaktadır.
İP’in; CHP’den başka sığınacağı liman, HDP’den ve millet nezdinde ederi olmayan mikro partilerden başka yanaşacağı iskele yoktur.
Şimdiden söyleyelim: Ankara’da olmazsa İstanbul'da İP, yine küçük çıkarlar karşılığında CHP'nin kuyruğuna takılacak veya muhalif particiklere yamanacaktır.
İlerde görülecektir ki bir tane il, iki tane ilçe belediye başkanlığı için İP’in bütün haysiyeti; muhalefet limanının gümrüğünde ihaleye çıkarılacaktır.
CHP ise İP’siz yapamayacağı için, Meral Akşener'in her türlü aşağılama ve hakaretleri karşısında sessiz kalmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu ile avenesi, her türlü eleştiriye rağmen yutkunmaktadır.
Kısacası politikanın muhalefet perdesinde müthiş bir orta oyunu sergilenmektedir.
Yeni Meddahlar ve Tuzsuz Deli Bekirler; eski Kavukluların, Pişekârların, Zennelerin peşine takılmıştır.
İP’in siyasi yelpazenin milliyetçi bükümlerinde yer aldığına dair hiçbir siyasi emare, hiçbir hareket ise bugüne kadar görülmemiştir.
Milliyetçilik, İP sözcülerinin dilinde kuru bir söylemden ibarettir.
Renksiz, ülküsüz, ideolojisiz, hedefsiz; tepkisellik, küskünlük, kızgınlık, öfke nöbetleri ve hatta küçük çıkar hesapları üzerine tesis edilmiş bir siyasi teşekkülün milliyetçiler camiasında tutunması muhaldir.
Şüphesiz milliyetçilik davası bir aksülamel yani tepki değil; bir aksiyondur, yani eylemdir, harekettir.
Bu yüzdendir ki partimizin ve siyaset otağımızın adı “Milliyetçi Hareket” olmuştur.
MHP 54 yılı aşkın süredir, Türk milliyetçiliği davasının tartışmasız tek aksiyon merkezi ve yegâne temsilcisi mevkiindedir.
Partimiz üstlendiği tarihî misyonu vukuf, ehliyet ve liyakatle sürdürerek bugünlere erişmiştir.
Milletimiz de MHP’yi bir varlık sigortası, beka teminatı olarak görüp bağrına basmıştır.
Yani MHP’nin varlığı, bir siyaset aritmetiğinden ibaret değildir.
MHP’nin siyasetteki müessiriyeti, matematik hesapların çok ötesindedir.
Milliyetçi Hareket; Türk siyasi hayatına özgül ağırlığıyla damgasını vurmuş mana, ruh ve iman ocağıdır.
MHP sayesinde milliyetçilik ülküsü sadece siyaset platformunda kalıcı, güçlü ve müessir bir temsilci kazanmakla kalmamış; ona olan inanç ve güven, maşeri vicdana yerleşmiştir.
Milliyetçilik ülküsü, artık modern çağı yakalayıp milletimizi ötesine taşıyan bir devlet geleneği hâline gelmiştir.
MHP’nin verdiği kutlu mücadele sayesinde; bugün artık devletimizin en hayati kurumlarında milliyetçilik belirleyici, yönlendirici ve ayırt edici düsturdur.
İç ve dış politikamızın ilham kaynağı ve dayanağı, milliyetçilik ülküsüdür.
“Yirmi Birinci Yüzyılda Lider Ülke Türkiye” hedefinin lokomotifi de Türk milliyetçiliğidir.
O bakımdan; Türk milliyetçiliği davasının siyaset sahnesindeki başaktörü olan MHP, gelecek yıl Mart ayında yapılacak Yerel Seçimlerde kendi kıvamınca sandığa renk, kendi sıkletince siyaset aritmetiğine şekil verecektir.”