İşte Taşlıçay tarafından yapılan yazılı açıklamanın tam metni:
Uzun yıllar hizmet ettiğim meslek kuruluşumuz olan Türk Eczacılar Birliği’nin merkez heyeti üyelerinin; devletimizin zor zamanlardan geçtiği böylesi bir dönemde takındığı tavır, pek çok eczacımız gibi beni de derinden üzmüştür. Kayyım atanan belediyelerle ilgili yapılan açıklama, meslek camiasında kabul görmemiştir.
Terör ile arasına mesafe koyamayanlar her zaman olduğu gibi bugün de kaybetmeye mahkûmdurlar. Demokratik ve özgür hiçbir ülkede, teröre finansman ve lojistik destek sağlamak, terör örgütü propagandası yapmak, suçu ve suçluyu övmek kabul edilemez tutumlardır. Nitekim demokrasilerde seçilmişlik de kimseye bu kabul edilemez hakları tanımaz.
31 Mart seçimlerinden sonra geçen 4,5 aylık sürede yapılan ihbarlar ve şikayetler de göstermiştir ki üç belediye başkanı tarafından Anayasa’nın 127. Maddesi ve 5393 Sayılı Belediye Kanunu aleni ihlal edilmiştir;
Türk Eczacılar Birliği yönetiminin sözünü ettiği evrensel demokrasi anlayışı insan hayatını odağına almıştır. Mevcut birlik yönetiminin iddiasının aksine evrensel demokrasi anlayışı hiçbir şekilde terörü meşrulaştırmamıştır.
Türk devletinin terörle olan kararlı mücadelesini gösteren, hukukun üstünlüğünü işleten devlet anlayışımız bu kararlarla yeniden tebarüz etmiştir.
Her şeyden evvel bir eczacı olarak Türk Eczacılar Birliği yönetiminin bu açıklamasını kabul etmiyor, meslektaşlarımın fikrini yansıtmadığını düşünüyorum.
Kamuoyuna saygılarımla.