Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Eyüp’te bulunan Bahariye Mevlevihanesi’nde, saat 15.00’te düzenlenen 'Zamanı Aşan Miras; İpekyolu Sergisi ve Sempozyumu'na katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, "Artık siyasi olarak dünya sisteminde iki kutuplu sistem çoktan tarihe gömüldü. Türk dünyasının yeni bir güç merkezi olarak ortaya çıkması herhangi bir bölge için bir tehdit değil tam tersi dünya barışının sağlanması için bir fırsattır" dedi.
Programa ayrıca, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, İnsan ve Medeniyet Hareketi Başkanı Kemal Özden, Zamanı Aşan Miras; İpekyolu Sergisi Sanatçıları ve çok sayıda davetli katıldı. Türk Sanat Müziği Konseri ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam etti.
"ARTIK ÇOK KUTUPLU DÜNYA SİSTEMİ VAR"
İki kutuplu dünya sisteminin tarihe gömüldüğünü vurgulayan Kurtulmuş, "Orta Asya’dan başlayarak Anadolu kıtasına kadar gelen ve buradan da Balkanlar‘a kadar uzanan geniş bir coğrafyada, İpek Yolu’nun vermiş olduğu bir dayanışmanın, kültürel aktarımın, bilim alanındaki aktarımların çok büyük tarihsel önemi olduğunu biliyoruz. Ama bugün içinde özellikle artık siyasi olarak dünya sisteminde iki kutuplu sistemin çoktan tarihe gömüldüğü, tek kutuplu sistemin de artık Amerika’nın Afganistan’dan kaçarak gitmesiyle birlikte tarihe gömüldüğü dönemde, şimdi önümüzde yeni bir dönemin, uluslararası ilişkiler bakımından dünya dengeleri bakımından başladığını biliyoruz. Yeni dönem, artık çok kutuplu bir dünyanın kurulmakta olduğu bir dönemdir. Bu çok kutuplu dünyanın kurulmasında da farklı kültür ve medeniyet havzalarının harekete geçmesi mukadderdir, hatta kaçınılmazdır." dedi.
"YOL VE KUŞAK PROJESİ İLE İPEK YOLU PROJESİ, TÜRK DÜNYASIYLA BÜTÜNLEŞEBİLİR"
Türk dünyasının teşkilatlanmak için bilinçlendiğine dikkat çeken TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Bu çerçevede tam da doğu-batı ekseninde dünyanın bütün mücadele alanlarının, neredeyse en stratejik bölgelerinde yer alan ve tamamına yakını Türk İslam medeniyetinin bir parçası olan, Türkçe konuşan Türk topluluklarının yer almış olduğu 300 milyonluk bir aksdan bahsediyoruz. Tarihte bu aksa "Turkuvaz Aksı" adı verilmiştir. Bunun yeniden canlanması, yeniden hareketlenmesi için de özellikle son yıllarda fevkalade ciddi bir ivme yakalanmıştır. Bu bölgede, dünyanın bu bölgesinde Türk dünyasının yeni bir güç merkezi olarak ortaya çıkması, herhangi bir bölge için bir tehdit değil tam tersine dünya barışının sağlanması için bir fırsattır, bir katkıdır. Bu çerçevede Türk dünyası arasındaki ilişkilerin artırılması sadece siyasi anlamda değil aynı zamanda kültürel olarak da bu ilişkilerin artırılması hepimizin öncelikli ilgi alanlarından birisi olmalıdır. Bu anlamda açıkçası Türk Devletler Teşkilatı bünyesindeki ülkelerin ve bu teşkilata henüz üye olmayan ülkelerinde ciddi bir şekilde bir bilinçlenmeye başladığını da, gayet güzel gayet iftihar ederek takip ediyoruz, görüyoruz. Bu bilinçlenmenin temelinde siyasi bir yapıyı ortaya koymanın çok daha ötesinde güçlü bir şekilde kültür ve medeniyet değerleri üzerinde yeniden ayağa kalkmak, yeniden güçlenmek, idealinin fikriyatının yattığını da görüyoruz. Bu çerçevede işin bu siyasi tarafı Türk İslam dünyası ile ilgili tarafı var ama aynı zamanda da İpekyolu projesinin özellikle Çin ve diğer Asya ülkelerinde içinde olabileceği küresel büyük bir proje haline dönmesi istidadında olduğunu da görüyoruz. Özellikle içinin Yol ve Kuşak Projesi ile Türk dünyasını da içine alacak olan İpek Yolu Projesinin birbirleriyle bütünleştirilebilecek yapılar olduğu aşikardır. Böylesine önemli bir girişimin hem dünya ticaretinin gelişmesine büyük katkısı olacağı gibi, tarihte olduğu gibi üzerinden geçtiği bu hat boyunca ülkelerin de siyasi kültürel iş birliklerinin artırılmasına da vesile olacaktır." şeklinde konuştu.
"BU PROJE BÜYÜK İSLAM MEDENİYETİNİN YENİDEN AYAĞA KALKMASINI MÜMKÜN KILACAK"
Kurtulmuş, projenin Türk ve İslam dünyasını yeniden güçlendireceğini belirterek, "Bu proje ve bundan sonraki dünya bölgeleri ile ilgili en hassas noktada en büyük avantajlara sahip en büyük risklere en büyük tehditlere sahip olan ülke olarak, Türkiye olarak bu noktada fevkalade ciddi bir şekilde hassas davranmamız lazım. Önümüzdeki dönem, dünya siyasetinde dünya dengelerinde çok kutuplu bir dünya sisteminin kurulacağı bir dönem olduğu gibi Türkiye için de fevkalade önemli tarihsel bir dönemdir. Cumhuriyetin ikinci asrı ya da yeni Türkiye Yüzyılı olarak ortaya koymuş olduğumuz bu hedefler sadece bir tek alanla kısıtlı kalamaz. Türkiye, ekonomisi güçlü bir ülke olacak. Türkiye, Milli Savunma Sanayi’de güçlü bir ülke olacak. Türkiye altyapıları, dünyada rekabet edebilen bir ülke olacak. İpek Yolu Projesi’ni bu anlamda çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Burada yeniden küresel ölçekteki bizim medeniyet kültür değerlerimizi, sanat ve estetik değerlerimizi öne çıkaracak çalışmaları ortaya koyacağız. Bu çalışmaların hiç şüphesiz bu ülkelerdeki dostlarımız ve kardeşlerimizle de çok yakın bir teması geliştirme fırsatını bize sunacağı aşikardır. Böylece nasıl geçmişte bu yollar geçtiği ülkelerin halkları arasında kültürler arasında bir diyaloğun kurulması kültür ve sanat alandaki eserlerde birbirlerini etkileme gibi bir özelliğin ortaya çıkmasına vesile olduysa inşallah bu ve benzeri projeler özellikle Türk dünyası ve İslam dünyasındaki kültürel etkileşimi arttıracak ve büyük İslam medeniyetinin aynı tarihte olduğu gibi yeniden güçlü bir şekilde ayağa kalkmasını mümkün kılacak" diye konuştu.
Hediye takdimi ve Teşekkür Belgesi takdiminin ardından kurdele kesildi. Program, 'Zamanı Aşan Miras; İpekyolu Sergisi’nin gezilmesiyle sona erdi.