24 Kasım 2024
weather
15°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Spor 'Bütün sorumluluk bende'

'Bütün sorumluluk bende'

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, 2-2 sona eren Ankaragücü maçının ardından konuştu. Alınan sonuçlarda tüm sorumluluğun kendisinde olduğunu söyleyen tecrübeli teknik adam, aralık ayında alınabilecek maksimum puanı toplayıp, devre arasında gerekeni yapacaklarını ifade etti.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
'Bütün sorumluluk bende'


Süper Lig’in 15. haftasında Ankaragücü karşısında 2-0 öne geçmesine karşın, 10 kişi kalan rakibinden 88 ve 90+1. dakikalarda yediği gollerle sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrılan Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. 3 kulvarı kaldıramadıklarını ifade ederek sözlerine başlayan Terim, “Oyuna başlarken 3 arızalı oyuncuyla başlıyoruz. Onlar bize işaret ettikten sonra daha fazla oynasınlar diye bekliyoruz. İyi oynayan takımın değişmesine gerek yok. Çarşamba günü ağır bir travma geçirmiş olan bir Galatasaray, uzun bir yolculuktan sonra perşembe buraya geliyor, cuma günü antrenman yapıp kampa giriyor ve bugün de sahaya çıkıp rakibi hırpalıyor. İşin teknik kısmına çok girmeye gerek yok. 2-0 galipsiniz, birçok gol kaçırıyorsunuz ama 2-2 berabere bitiyor. Oyuncularımın 90 dakikalık performanslarından sezon başından bu yana memnunum ama 90’dan sonra kaybettiğimiz çok şey var. Geçen sene takımda olan oyuncuların da bu sezon aynı durumda olmadıkları kesin” ifadelerini kullandı.

“Olabilecek tüm sorumluluk bende”
İşler kötü gitmeye başlayınca otomatikman bazı şeylerin üretildiğini ifade eden Fatih Terim, “2 senenin şampiyonu Galatasaray, son senenin bütün kupalarını alan Galatasaray ama futbol böyle bir oyundur, düne bakılmaz. Ujfalusi içeride ’Ben olsam ölmüştüm, antrenörlük yapamam’ dedi. Flaş röportajda haberim yoktu, oyuncular açıklama yapmış, ne dediklerini bilmiyorum. Ben burada kabahati kendimde ararım, bu takımı yöneten benim ve teknik adamlık böyle bir şeydir. Kazandığınızda hep beraber, kaybettiğinizde yalnızsınızdır. Bunu kabul etmeyen teknik adamlık yapmasın. Son günlerde baktığımda, umarım benim düşündüklerim doğru değildir, reklam departmanlarından spor servislerine telefon gelmiştir, böyle bakıldığında unutuluyor. Bazıları ısrarla bazı cümleler vurguluyorlar, hepsinin farkındayım. Ben çok şeyler gördüm, pes edecek değilim. Bu kadar moral bozukluğuna rağmen bizim taraftarla bir araya gelerek maçlarda aynı duyguları taşıyarak düzelmemiz gerekir. Bunun için de ne yapılması gerekiyorsa bizde mevcut. Kazanırken konuşmak isterdik, kaybedince konuşmak kolay olmuyor. Olabilecek tüm sorumluluk bizde, buna da itirazım yok. Allah nasip ederse devre arasında geniş bir toplantıda bunları konuşalım. Neyin ne olduğunu hep beraber ortaya koyalım. Bu arada mümkünse bir değişim yapalım. Ama şu bir gerçek ki, 90+2’de UEFA şansını kaybettik, 90 küsurlerde en az 10 puan kaybettik. Bugün şu maçı berabere bitirmek, bir takıma olabilecek en büyük travmadır. 2-0’la gelsek bazılarınız ‘Çok daha farklı kazanacağınız maçı 2-0 bitirdiniz’ diye soracaktı. Ankaragücü’nü de 10 kişi yaptıkları mücadele için tebrik ediyorum, başarılar diliyorum. Biz evvelki sene ve geçen sene nasıl kazanmayı bildiysek, bunu yine biliriz. 3 kulvarı kaldıramadık, bu net. Belki tarihte hiçbirimizin görmediği sakatlıklar yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Oyun içinde 3 kişiye 5 dakikada bir ‘Oynar mısın, çıkar mısın’ diye bakıyoruz. Bunlar bahane değil tespittir. Demek ki 3 kulvarı kaldıramadık. Fiziki olarak bizim, bizden daha iyi takımlara karşı daha fazla mücadele etmemiz gerekirdi. Daha fazla koşmamız, inatla savaşmamız gerekirdi ama bunları yapamadık. Sezon başından başlayan, mecburiyetten 8-9 kişilik bizimle olmayan isimler oldu. Bunun yanında sakatlıklar oluştu. Birisi 2 ay, birisi 3 ay. Falcao 70 gün sonra döndü. Sağolsun Adem, sol taraftan geldi ve santrfora geçti. Biz uzun süredir santrforsuz oynuyoruz” diyerek uzun süredir yaşanan sıkıntıları dile getirdi.

“Yolda giderken kurallar değişiyor ama oyuncu değişmiyor”
Eldeki kadronun bu olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Terim, “Yolda giderken kurallar değişiyor ama oyuncu değişmez. Nasıl değiştireceksiniz, varsa imkanınız ocak ayında değiştireceksiniz. O da, birini gönderebilirsek ancak öyle alabileceğiz. Ben hiçbir oyuncumu suçlamadım. Fransa’daki son cümleyi galiba kimse görmek istemedi, bütün kabahat benim dedim. Siz sadece bunu teknik, taktik, sistem olarak ifade edemezsiniz. Takıma adapte olma vardır, takım olabilme vardır. Aldığınız oyuncuların adaptasyonu geç olabilir. 11’e baktığında yokum diyerek ‘Gidim’ diyen var mı? Baktığınızda en çok ilk 11’de oynayan Nzonzi. Hiç teşekkür etti mi bize? Bazı şeyler için belki de geç kaldık. Burası Galatasaray Kulübü. Yönetiyoruz ama demek ki en son noktaya geliyor. Bazen bazı oyuncular geç adapte oluyor. Seneye de aynı tablo olacak. Kiralık alacağımız oyuncular, alabilirsek bonservisle alacağımız oyuncular olacak ama tablo bu. Daha dikkatli olacağımız kesin” diye konuştu.

“Bu farkı kapatırız, kapatamazsak da ‘pardon’ deriz”
Umutsuz olmadığını ifade eden Fatih Terim, “Umutsuz olsam, burada olmam. 9 defa durmuşum, 8 kez şampiyon olmuşum, 1 kere de olmasam ne olur derim. Ama benim lugatımda hiç böyle bir karamsarlık ve pes etmek yoktur. Biz çıkarız Galatasaray gibi oynarız. Bu farkı da kapatırız, kapatamazsak da ‘Pardon’ demesini biliriz. Bu durum pek olmadı ama olur mu olur. Şu anda 24 puandayız. Bugün kimse bana ‘Beraberliği hiç hak etmediniz’ demiyor. Ama kötü sonuçlarla gelinince böyle oluyor. ‘Hoca doğru zamanda Selçuk’u aldı, Belhanda’yı çıkarmadı’ diyerek başlarlardı bugün kazansaydık. Bunları konuşacakken, ‘Niye böyle gidiyor’ diye konuşuyoruz. Günlerdir aniden bizim tarafa dönenler de oldu. Bazı yazılanlar gerçek fakat yalan. Şimdi yapacağımız iş, çok fazla bu konulara girmeden kendimizi en sağlıklı ve en fazla puan toplayacak şekilde aralık ayının sonuna getirmek. Bundan sonrasında Allah büyük, bakacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
'Nerede kaldı o eski sanatçılar'

'Nerede kaldı o eski sanatçılar'