Türkgün Spor İzlanda basını rezalete arka çıktı!

İzlanda basını rezalete arka çıktı!

Euro 2020 elemeleri dördüncü maçında İzlanda ile karşı karşıya gelecek olan A-Milli Takımımız, Keflavik Havalimanı’nda üç saat bekletilip, olağanüstü aramaya tabi tutuldu. Dünya gündemine düşen olayla ilgili Türkiye'den peş peşe açıklamalar gelirken İzlanda basını, rezalete resmen arka çıktı.

Euro 2020 elemelerinde İzlanda ile karşılaşacak olan A Milli Futbol Takımımız, Fransa karşısında elde ettiği 2-0’lık galibiyetin ardından İzlanda’ya hareket etti. Milli Takımımız, Reykjavik yakınlarındaki Keflavik Havalimanı’nda skandal şekilde üç saat bekletildi. Terbiyesizlik bununla sınırlı kalmadı. Emre Belözoğlu’nun yanına gazeteci gibi yaklaşan bir kişi tuvalet fırçası uzattı. Türkiye’nin büyük tepkisini çeken rezalet, İzlanda’da basınında da geniş yer buldu.

Türkiye A Milli Futbol Takımı, Konya’da ağırladığı Fransa’yı müthiş futboluyla 2-0 mağlup ederek Euro 2020 elemelerinde grup lideri oldu. Salı günü İzlanda ile karşılaşacak olan milli takımımız, Fransa galibiyetinin ardından İzlanda’ya uçtu. Reykjavik yakınlarındaki Keflavik Havalimanı’nda saatlerce bekletilen milli takıma büyük bir saygısızlık daha yapıldı.

İzlandalı bir kişi, basın mensuplarına açıklama yapan Emre Belözoğlu’na tuvalet fırçası uzattı. Bu kare sosyal medyanın gündemine bomba gibi düşerken, sosyal medyanın Türk kullanıcıları ise yapılan bu terbiyesizliğin karşısında kenetlendi. Bu saygısızlığın failini bulmak için internetin altını üstüne getiren kullanıcılar, ulaşabildikleri bütün İzlandalı gazetecilere “Bu sen misin?” ve “Bu adamın kim olduğunu biliyor musun?” gibi sorular yöneltti.

'Konya'dan uçtunuz' bahanesi
A Milli Futbol Takımımızın maruz kaldığı bu tutum İzlanda basınında da yer aldı. İzlanda’nın köklü gazetelerinden Morgunblaðið, konuyla ilgili olarak üç ayrı haber hazırladı. Pazar günü akşamında ilk haberini yayımlayan Morgunblaðið, Türk futbolcuların özel güvenlik kontrollerinden geçirilmelerinden ve pasaportlarının titizlikle incelenmesinden rahatsızlık duyduklarını yazdı. Haberde, bu sürecin yaşanmasına gerekçe olarak, “uçuşun, onaylanmamış bir havaalanı olan Konya’dan gerçekleştirilmiş olması” gösterildi.

Türkiye’den İzlanda’ya “durumu kınayan nota” verilirken, konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada “Sorunsuz geçiş için yazışmalar yapılmış olmasına rağmen bu sıkıntıların yaşandığı” bildirildi.

Türkler İzlanda için geliyor
Gece yarısından sonra ikinci haberini yayımlayan Morgunblaðið, havaalanında yaşanan geciktirmeyle ilgili olarak basın mensuplarına açıklama yapan Emre Belözoğlu’na uzatılan tuvalet fırçası konu edildi. Fırçayı tutan kişinin kim olduğunun bilinmediği kaleme alınan haberde, Türk sosyal medya kullanıcılarının #TurksAreComingForIceland (Türkler İzlanda İçin Geliyor) etiketi altında yaşanan olaylara tepki gösterdikleri belirtildi.

Google Translate üzerinden laf dalaşı
Morgunblaðið gazetesinin internet sitesinde yayımlanan üçüncü haberde ise, İzlandalı ve Türk sosyal medya kullanıcılarının Google Translate üzerinden çeviri yaparak birbirlerine karşı sarf ettikleri sözlere yer verildi.

İzlanda Milli Futbol Takımının resmi Facebook hesabı üzerinden yapılan bir paylaşımın altına yaklaşık olarak iki bin yorum yapıldığı bildirildi.

“Kızgın Türkler"
İzlanda’nın en yüksek tiraja sahip gazetelerinden olan Fréttablaðið de konuyla ilgili bir haber yayımladı. Emre Belözoğlu’na uzatılan tuvalet fırçasına sinirlenenleri “kızgın Türkler” olarak nitelendiren haber sitesi, İzlandalı birçok gazetecinin hedef tahtasına oturtulduğunu yazdı.

Spor muhabiri Benedikt Grétarsson, fotbolti haber sitesinin kurucusu Magnús Már Einarsson ve basketbol yorumcusu Finnur Stefánsson’un hedef tahtasına koyulmasının “haksızlık” olduğunu yazan Fréttablaðið gazetesi, aslında Türk sosyal medya kullanıcılarının öfkesinin “tuvalet fırçasını uzatan İzlandalıya yönelik” olduğunun farkında olduklarını kaleme aldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *