Aliyev, resmi temaslarda bulunmak üzere Bakü'ye gelen Steinmeier'i törenle karşıladı. Törende, iki ülkenin milli marşları okundu, sonrasında Aliyev ve Steinmeier, baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi.
Görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Aliyev, Almanya'dan bir cumhurbaşkanının ilk kez Azerbaycan'ı ziyaret ettiğini söyledi.
Steinmeier'in ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilere yeni ve olumlu bir ivme kazandıracağını belirten Aliyev, konuk Cumhurbaşkanını Ermenistan ile yürüttükleri barış süreciyle ilgili bilgilendirdiğini kaydetti.
Aliyev, "2. Karabağ Savaşı'nın sona ermesinden sonra barış görüşmelerinin başlatılmasını bizzat ben önerdim. O dönemde ne Ermenistan ne de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu tarafından böyle bir öneri gündeme getirilmişti. Bu öneri Azerbaycan tarafından yapıldı. Bu durum, bizim barış antlaşması imzalamaya ne kadar istekli olduğumuzu gösteriyor. Ermenistan, Ocak 2024'e kadar sözde 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin de barış antlaşmasına dahil edilmesinde ısrar ediyordu. Dağlık Karabağ diye bir yer yoktur. Bu sadece Ermenistan'ın hayalinde var. Azerbaycan'ın Karabağ diye bir bölgesi var." dedi.
Ermenistan ile imzalanacak barış anlaşmasının metni üzerine tam mutabakat sağlandığını hatırlatan Aliyev, anlaşma imzalanması için şartlarını, "Birincisi AGİT Minsk Grubu feshedilmelidir. İkinci konu ise Ermenistan Anayasası'yla ilgilidir. Anayasalarında Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesine atıfta bulunmaktadır. Bildirgede Azerbaycan'ın hukuki ve tarihi topraklarının Ermenistan'a bağlanmasına dair bir hüküm var ve bu bize karşı açık bir toprak talebi olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle Ermenistan anayasasından bu maddenin çıkarılması meşru talebimizdir. Bu iki şart sağlandığında barış antlaşmasının imzalanmasının önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Artık top Ermenistan'da. Ermenistan gerçekten barış antlaşması imzalamak istiyorsa Azerbaycan'ın bu iki meşru şartını kabul etmelidir." şeklinde açıkladı.
"Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu biliyoruz ve tanıyoruz"
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier de Azerbaycan'da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirerek, bu ülkenin dünyanın en önemli ticaret yollarının kesiştiği bir yer haline gelmesinden mutlu olduğunu kaydetti.
Hem Almanya'nın hem de Azerbaycan'ın Orta Asya'da dahil Uzak Doğu ve Çin ile ekonomik ve ticari ilişkiler içerisinde bulunmaya ilgi gösterdiğini belirten Steinmeier, ülkesinin Orta Koridor'a ilgi duyduğunu ifade etti.
Steinmeier, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yürütülen barış sürecinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, Almanya olarak bu sürece gerekli katkıyı sunmaya hazır olduklarını anlattı.
Toprakları işgal edildiği dönemde Batı'nın neden Azerbaycan'a yönelik çifte standartlı bir politika izlediğine yönelik soruyu cevaplayan Steinmeier, "Alman hükümetinin son yıllardaki politikasına baktığımızda bölgeye yönelik çok dengeli bir tutum sergilediğini görüyoruz. Tutumumuzu uluslararası hukuka uygun olarak ortaya koyduk. Biz Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu biliyoruz ve tanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
