Tek ayaklı kupa çeyrek final maçında, hem de deplasmanda “Kupa beyi” olarak anılan Ankaragücü’ne karşı bu kadar değişiklikle başlamayı ancak İsmail hoca yapardı. Kaleci İrfan Can, Serdar Aziz, Bonucci, Zjac, Batshuayi. Ve tabi ki, Krunic yine sahnede. Daha ilk dakikalardan itibaren ev sahibi orta sahada sazı eline aldı, dönen her topa sahip oldu, erkenden de golü buldu. Ne bir organize atak yapabildi Fenerbahçe, ne de pas trafiği kurabildi. Kulübeden sahaya giren futbolcuların ilk kez bu kadar isteksiz ve katkı vermediği bir maç izledik. Böyle olunca fark bir anda açıldı, başkentin sarı lacivertli ekibi 2 farkla soyunma odasına gitti.

İkinci yarıda çare aradı, İsmail Kartal. Krunic, Zjac ve Osayi’yi kenara aldı, İsmail, Ferdi ve Serdar Dursun’u sahaya sürdü, çift forvete döndü. Ne oyuncu değişikliği ne de taktik değişiklik yetmedi, maçı çevirmek için Fenerbahçe’ye. Pozisyon bulamadığı gibi Morutan’ın ayağından 3’üncü golü de kalesinde görüyordu, konuk sarı lacivertli takım. Ama, ev sahibi durmadı, o golü maçın bitimine yakın buldu. 
Hani derler ya “Balık baştan kokar” işte aynen öyle oldu. Yasak savmak için sahaya garip bir 11 süren İsmail Kartal’a, futbolcular da ayak uydurdu. İkinci yarıda oyuna giren Ferdi ve İsmail dışında kupayı düşünen yoktu, tıpkı hocaları gibi. 

İşin özeti şu, Fenerbahçe hem oyun anlamında hem futbolcu performansları ile son haftalarda düşüşte. Üstelik oyuncu seçiminde de Kartal’ın yanlışları takımı olumsuz etkiliyor. Üç kulvar deniliyordu, biri gitti, ikisi kaldı.

Böyle giderse onların da sonu yakındır.