Türkgün Gündem Yarın hakim karşısına çıkıyor

Yarın hakim karşısına çıkıyor

NBA'de oynayan FETÖ firarisi basketbolcunun babası eski öğretim üyesi Mehmet Kanter'in ‘silahlı terör örgütü üyeliği’nden 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına yarın başlanacak.

NBA'de oynayan FETÖ firarisi basketbolcunun babası eski öğretim üyesi Mehmet Kanter'in ‘silahlı terör örgütü üyeliği’nden 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına yarın başlanacak.
NBA'de oynayan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi basketbolcu Enes Kanter'in babası eski öğretim üyesi Mehmet Kanter, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla açılan davada yarın ilk kez hakim karşısına çıkacak.     

İstanbul Medeniyet Üniversitesinden ihraç edilen Kanter, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameyi kabul eden Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanacak.     

İddianamede, sanığın Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ), KHK ile ihraç edildiği İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Van 100. Yıl Üniversitesinde örgüt adına eylemlerde bulunduğu, NKÜ'de örgüt içinde "imam" olarak görev yapan örgüt mensuplarına yüksek lisans kadrosu açtığı belirtiliyor.     

İddianamede "Şüphelinin diğer FETÖ şüphelileri ile irtibatına dair tespitler" başlığıyla yer alan bölümde şu tespitlerde  bulunuluyor:     

"Şüphelinin, 127 FETÖ şüphelisi ile görüşmüş olduğu, bunlardan 54'ünün ByLock kullanıcısı olduğu, bu suretle şüphelinin olağanın çok üzerinde bir sayı ve farklı meslek gruplarındaki FETÖ irtibatlı kişilerle görüşmesinin olması karşısında, şüphelinin FETÖ ile organik bağının ortaya çıktığı kabul edilmiştir.     

Şüphelinin FETÖ mahrem yapılanması içindeki silsile eylem ile üniversitede göreve getirilmek suretiyle örgüt ile organik iradi bağını ve bu bağa ilişkin kastını ortaya koyduğu tespit edilmiştir. Bu şekilde şüphelinin silahlı terör örgütünün ideolojisini benimsediği, eylem ve faaliyetlerinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk bulunduğu görülmekle şüphelinin silahlı terör örgütü FETÖ'nün hiyerarşik yapısına dahil bir örgüt üyesi olduğu anlaşılmıştır. "     

İddianamede, sanık Mehmet Kanter'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *