CHP’nin nasıl bir savrulma yaşadığının, kime ve neye hizmet ettiğinin son fotoğrafı Almanya’dan geldi. Kemal Kılıçdaroğlu, her seçim öncesinde olduğu gibi yine bir Almanya gezisi yaptı. Bu ziyaret sırasında kapalı kapılar arkasında neler yaşandığını bilmiyoruz. Ancak, açık olarak yaşananlar son derece vahim ve düşündürücü.
BÖLÜCÜLERİN ÜSSÜ
Almanya ne yazık ki, Türk ve Türkiye düşmanlarının, bölücülerin, hainlerin yuvalandığı bir ülke konumunda. PKK’lısı, FETÖ’cüsü, ne ararsanız oradalar. Sadece barınmakla kalmıyorlar, her türlü ihanetin içinde oluyor, hatta Almanya’da itibar görüyorlar. Sırf hain oldukları için önemli kurumlarda yer buluyor ve oralardan kin kusuyorlar. Bunlardan birisi de Sevim Dağdalen isimli bir terör sevici. Doğu Alman Komünist Partisi’nin devamı olan sol partiden milletvekili seçilmiş ve Meclis’e girmiş. Federal Parlamento Türk-Alman Parlamenterler Dostluk Grubunun başkanlığını yürütüyor. PKK ve Suriye kolu YPG’nin sözcüsü gibi hareket ediyor. Alman meclisinde PKK ve YPG’yi savunan konuşmalar yapıyor, bu kanlı örgütlerin paçavralarını sallıyor. Türkiye’ye karşı düşmanca bir tavır gösteriyor ve Alman kamuoyunu yanıltmak için her imkanı kullanıyor. NATO’yu Türkiye’ye müdahale etmeye çağıracak kadar ağır bir ihanet içinde.
BİRLİKTE POZ VERDİLER
Bu terör sevici Türkiye ile meselesi olan herkesle işbirliği içinde. Kısa süre önce yine bu köşede bahsi geçmişti. Ravza Kavakçı ve yanındakiler, “federal sistem hakkında bilgi alışverişi” için gittikleri Almanya’da, bu kadınla görüşmüşlerdi. Şu tesadüfe bakınız ki, Kemal Kılıçdaroğlu’da Berlin’de bu terör sevici ile görüştü. Görüşmekle de kalmadı, birlikte poz verdiler. Bu fotoğraf CHP’nin kimlerle işbirliği içinde olduğunun belgesidir. Türkiye’de HDP ile kurdukları kirli ilişkinin, dışarıdaki yansımasıdır. Hiç boşuna inkar etmeye, sulandırmaya, başka yerlere çekmeye uğraşmasınlar. CHP, ne yazık ki kontrolden çıkmıştır. Daha önce defalarca yazdığım gibi ciddi bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Seçimlerde birkaç oy fazla alabilmek için ülkenin felaketini göze almakla kalmamış, bunun için yanlış ilişkiler içine de girmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir partinin, bu durumlara düşmüş olması çok acı vericidir.
CHP BİR DEFA DAHA İFŞA OLDU
Bu ziyaret ve ortaya çıkan görüntülerden sonra CHP tamamen ifşa olmuştur. İP’i de yanlarına alarak HDP ile kurdukları ortaklık, ne kadar inkar etseler de, su yüzüne çıkmıştır. Böyle bir ortaklıktan bu ülkeye zerre kadar fayda gelmesi imkansızdır. Bu iş birliği, Sayın Devlet Bahçeli’nin belirttiği gibi dağdan kovduğumuz teröristlerin belediyelere dolmasından başka bir sonuç doğurmayacaktır. Yüreğinde zerre kadar ülke ve millet sevdası taşıyan hiç kimsenin bu durumdan rahatsız olamaması mümkün değildir. CHP tabanının da bu gelişmelerden son derece rahatsız olduklarının farkındayız. Bunun sonucu olarak hiçbir zaman bir alternatif olamıyor.
BOŞUNA ZİLLET DEMİYORUZ
31 Mart’da da CHP kendi yanlışlarıyla başbaşa kalacak ve içine düştüğü erime süreci çok daha hızlanacaktır. CHP gibi, bu ülkenin en eski partisi, Cumhuriyeti kurduğu iddiasını sürdüren bir oluşum, özellikle büyük şehirlerde gösterecek aday bile bulamıyor. Devşirme isimlerle durumu kurtarmaya uğraşıyor. Daha önce “partiyi CHP’lileştirdiniz” diyerek, MHP’den kopmuş birinin etrafında dönüp durmaları, hem kendileri adına, hem de aday yapmaya çalıştıkları isim adına çok vahim bir durumdur. Şaşkınlığın, tutarsızlığın, kuralsızlığın, çifte standardın ancak bu kadarı olabilir. Bırakın CHP’yi HDP’ye bile sinyal veriyor, selam çakıyor. Boşuna bunlara zillet ittifakı demiyoruz. Nitekim, zilletin diğer ortağı İP’i ciddiye almaya dahi gerek yoktur. Mecliste MHP’yi güya zor duruma sokmak için HDP üzerinden trajikomik şeylerle tevessül ediyorlar, dışarıda elele verip seçim şarkıları söylüyorlar. Tek seçimlik siyasi ömürlerini tamamlamışlardır. Uzatmaları oynamaktadırlar ve son seçimlerini yaşayacaklardır.
ÇIRPINDIKÇA BATIYORLAR
Zillet ittifakının akıl almaz yanlışları artık Türkiye sınırlarını aştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya ziyareti bir açık düşme halidir. Türkiye’yi şikayet ederek, Türk düşmanları ile görüşmeler yaparak, bu milletten oy alacağınızı mı zannediyorsunuz? Çırpındıkça batıyorsunuz. Bir tarafta ülkenin varlığını ve birliğini esas alan, açık, şeffaf ve ilkeli işbirliğine dayalı Cumhur ittifakı; diğer tarafta Almanya’dan Kandil’e savrulan, dağdaki teröristleri belediyelere taşımaktan başka bir sonucu olmayacağı şimdiden anlaşılan zillet ittifakı. Türk milleti her şeyin farkındadır ve günü gelince gereğini yapacaktır.
