YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
İstanbul dertleriyle boğuşuyor. Otobüsler yanıyor, dereler kirlilikten kokuyor, ulaşım sıkıntısı kuyruklar oluşturuyor. Bir dönem bitti vaatler tutulmadı. Ekrem İmamoğlu’na oy veren pişman, vermeyen vicdanen şükür duasında…
Ama onun yeni bir parti kurması yahut Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı CHP Genel Başkan adayı olarak çıkması mevzuları konuşuluyor. Onun için dert İstanbul değil zaten. İBB Başkanı olduktan sonra hiçbir zaman İstanbul’a hizmet gibi bir derdi olmadı ki…
Ekrem İmamoğlu’nun, “Tatil, fellik fellik gezmek ve CHP içinde ayak oyunları” dışında anıldığı başka bir konu oldu mu? Olmadı.
Yine bir Türkiye gezisinden poz verdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketi Tunceli’den poz verdi vermesine de kameraların önünde kullandığı cümleler Baba-Oğul tiyatrosunun çoktan bittiğini bir kez daha gösterdi. Ekrem İmamoğlu, sonradan nasıl ulaştıysa Kemal Kılıçdaroğlu’na telefonda “Genel başkanım cebinizi aradım ama cevap vermedi. Evinizin numarasını da çevirdim valla.“ diyordu. Belli ki, Kemal Kılıçdaroğlu artık onun telefonlarına da bakmıyor. Her yerden arayıp bıktırdığı veya aracı tuttuğundan olsa gerek telefona bakmak durumunda kalmış sanırım.
Ekrem İmamoğlu’nun sürekli ter silerek “Cepten, evden aradım cevap vermediniz” şeklinde yaptığı ezik konuşmayı dinlerken kulağımda Gökhan Özen’in “Aramazsan Arama” şarkısı çınladı.
Bu ayrılık sebebini, boş ver, benden bilsinler
Demek çabuk unutursun, senin huyunu sevsinler
Bu ayrılık sebebini, boş ver, benden bilsinler
Demek çabuk unutursun, senin huyunu sevsinler
Aramazsan arama
(Aramazsan arama)
Aramazsan arama, yâr, aramazsan arama
Zaten merhem olmazsın sen benim gönül yarama
Aramazsan arama, yâr, aramazsan arama
Zaten merhem olmazsın sen benim gönül yarama
Aramazsan arama
Bu gidişle baba, Ekrem İmamoğlu’nu evlatlıktan atacak, evlat da büyük ihtimal evi terk edecek… Ama herkes CHP’de şimdilik son kozlarını oynuyor. Sonuç ne olur bilemiyoruz. Ama seçimlerden sonra CHP’de başlayan gündem, arkası yarın gibi devam ediyor.
Bu gündemde rol kapan 16 milyonluk İstanbul’un belediye başkanı olunca bu konuda bizlere de yorum yapma hakkı doğuyor. Türkiye’nin nüfusça en büyük iline belediye başkanı seçilen şahıs, İstanbul’u kaderine terk edip, CHP’nin siyasi ayak oyunlarda konu mankeni oluyor ve yapması gereken görevi yerine getirmiyorsa elbette bizim de diyeceklerimiz oluyor. CHP nasıl Türkiye’nin meselesi ise, Ekrem İmamoğlu da İstanbul’un meselesidir.
Ekrem İmamoğlu’nun 16 milyon İstanbulluyu kaderine terk edip fellik fellik gezmesi olacak iş midir? Ekrem İmamoğlu, göz önünde olduğu için dikkat çekiyor ve çok inceleniyor. Yoksa Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Antalya, Hatay, Aydın gibi illerdeki rezilliklerde birbiriyle yarışmaktadır.
Ekrem İmamoğlu’nun son dört yılda sergilediği yapmacık, sinsi davranışları kendisine hiçbir konuda güvenilmeyeceğinin delilidir. Gerçi öncesinde de Beylikdüzü Belediyesi’ndeki şaibe dolu yılları da yabana atılacak gibi değildi.
Yerel seçimler CHP zihniyetinden kurtulmak için bir fırsattır. CHP’nin içindeki bu kalitesizlik, CHP’li belediyelerin artık el değiştirmesinin Türkiye için şart olduğunu gösteriyor.