YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Terör örgütlerini kuran, onları besleyen ve yönlendiren ABD, Suriye’de açık açık “Benim Suriye’deki müttefikim YPG” demeye devam ediyor. 2011 yılında Suriye’deki iç savaşın kıvılcımını yakan ve bugüne kadar PKK’nın Suriye kolu YPG ile iş tutan Amerika, YPG ile yaptığı tatbikatla beraber bunu bir kez daha tescillemiştir. YPG’li teröristleri eğiten, besleyen, silahlandıran ABD’nin Suriye’deki bu tutumu artık bölge halkı tarafından tepkiyle karşılanmaktadır. Bölgedeki Arap aşiretlerinin isyan derecesinde ayağa kalkması ve YPG’li teröristleri önüne katıp kovalaması bu tepkilerden biridir.
Namuslu Türkmenlerden, Araplardan, Kürtlerden oluşan Suriye Milli Ordusu’nun, terör örgütü YPG’ye karşı mücadelesi ile birlikte Arap aşiretlerinin de terör örgütüne karşı başlattığı mücadele, bundan sonra YPG için daha çok kâbusa dönüşecektir.
Suriye Deyrizor'da terör örgütü PKK/YPG'nin baskısı altında yaşayan Arap aşiretlerin, 24 köyü terör örgütünün elinden kurtarması ve halen onlara karşı silahlı mücadeleyi sürdürmesi, ABD beslemesi YPG’nin nefesini daraltacaktır.
YPG, “Bize saldıranlar çeteler” diyerek hala algı çalışmaları yapmaya devam etse de Suriye’deki güç birliği, ABD/YPG birlikteliğinin oyunlarını bozacaktır.
ABD’ye ait savaş uçaklarının Deyrizor’da YPG ile çatışan Arap aşiretlerini bombalaması ve ardından da Deyrizor’daki aşiret liderleri ile YPG’li teröristleri yan yana getirme çabaları oyunlarının bozulacağını anlama telaşıdır.
Terör örgütü PKK’nın Suriye koluyla müttefiklik yapan ABD’nin gittiği bu yol, yol değildir. ABD bu davranışlarıyla uluslararası tüm hukuku ayaklar altına almakta ve terör örgütlerini meşrulaştırmaktadır. Yarın kendi ülkesine bir terör örgütü musallat olursa ABD dünya devletlerine ne anlatmaya çalışacak?
ABD, yol yakınken Suriye’de terör örgütleriyle iş tutmayı bırakmalı ve bölge halkını YPG ile baskı altında tutmaktan vazgeçmelidir.
Arap aşiretlerinin isyanını, başkaldırısını ABD iyi okumalıdır. Türkiye ile olan müttefikliğini kâğıt üstünde değil, onun terörle mücadelesinde iş birliği yaparak özde müttefik olmalıdır. Ama ABD’nin devlet genetiğine baktığımızda bunu yapabilmesi mümkün görünmüyor.
Terör örgütü YPG, Suriye’deki kanserli emperyalizm hücresidir. Namuslu Türkmenler, Kürtler, Araplar, bu hücreyi Suriye topraklarından söküp atmak için güç birliği yapmalıdır.
Türkiye’nin teröre karşı kararlı mücadelesi, Suriye’deki tüm halklara özgüven sağlamakta, onlara birlik şuuru aşılamaktadır. Bu özgüvenin, bu birlik şuurunun Suriye’nin kuzeyine tam hâkim olması dileğimizdir. Çünkü Türk Ordusu’nun kontrol ettiği tüm bölgelerde Türkmenler, Araplar, Kürtler ve diğer halklar güven, huzur içinde yaşamaktadır. Türk milletinin fıtratında olan tüm bu hasletler, mazlumların üzerine güneş gibi doğmaktadır. Türk askerini bölgede görenler, etnik kökeni ne olursa koşup Türk askerine sarılmaktadır. Suriye’nin kuzeyinde bunu başarabilen sadece Türk Ordusu’dur.
Türk devletinin kararlı duruşu ve mücadelesi umarım Suriye rejimine, bölgede varlığını sürdüren ABD, İran, Rusya gibi ülkelere örnek teşkil eder sonunda Suriye’deki terör örgütleri temizlenir ve böylelikle tüm bölge hakkı huzur/güven içinde yaşamını sürdürür. Türk devletinin yaptıkları ortadadır. Bir de diğerlerine bakın…