19 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Başyazı Televizyon öğreticiliği

Televizyon öğreticiliği

Bir “Ulusal Güvenlik, Savunma Strateji” dergisinde okumuştum.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Televizyon öğreticiliği

Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Bir “Ulusal Güvenlik, Savunma Strateji” dergisinde okumuştum. Kaybolan bir çocuk buluyorlar. O çocukla ilgilenirken çeşitli konularda sohbet ediyorlar. Sohbet esnasında çocuğa Dünya ile Ay, Ay ile yıldızlar arasındaki mesafe soruluyor. Çocuk bilimsel verilere göre tam olarak bu mesafeyi söylüyordu. Ama kaybolan çocuğa evinin adresini soruyorlardı. Çocuğun cevabı çok manidardı: Onu bana televizyonlarda öğretmediler.

Bu cevap, televizyonlarda yayınlanan programların 7’den 77’ye insanlar üzerinde etkisini gösteriyor. Bireye ve topluma iyi bir program sunarsan onun meyvesi güzel, kötü içerikli program sunarsan onun meyvesi de kötü oluyor. Tadı güzel, meyvesi vitaminli program ile meyvesi kokmuş, çürümüş program bir olur mu?

Kötü program derken toplumun ahlakını bozan, iyi program derken ahlakı öğreten, koruyan ve yaşatan tanımını özetliyorum.

Türkiye’de sadece TRT varken toplumun programlardan olumsuz etkilenme oranı çok düşükken, daha sonra özel televizyonların arka arkaya kurulmasıyla beraber televizyon öğreticiliği, yönlendiriciliği çok farklı boyutlara gelmiştir. Özellikle genç nesil üzerinde etkisi çok olumsuz olmaya başlamış ve aile yapısını bozan programlar toplumu gerçekten büyük bir felakete sürüklemeye başlamıştır. Hayalini kurmaya çalışsak, rüyada bile kurgulayamayacağımız olaylar günümüz televizyonlarında kimi zaman bir dizi filmde, kimi zaman bir sinema filminde, kimi zaman da reyting hesabıyla yapılan sabah kuşağı programlarıyla toplumun ruh sağlığını bozan, ahlaksızlığı normalleştiren, şiddeti özendiren tarzda Türk milletine sunulmaktadır. Kaybolan çocuğa sorulduğu gibi sorulsun, suç işleyen kişilere de sorulsun, inanın “Bunu bize televizyonda öğrettiler” cevabını verir.

Programlar dayanışmayı, erdemi, fazileti, doğru-dürüst olmayı, haramı-helali birbirinden ayırmayı, iyilik yapmayı, çocukları, kadınları, yaşlıları velhasıl insanları korumayı, hayvanları, ağaçları, doğayı sevmeyi, tarihini, kültürünü, atalarını tanımayı, sevdirmeyi özendirse toplum da ona göre şekillenecektir. Ama tam tersi tecavüzü, aldatmayı, şiddeti, cinayeti, hırsızlığı, gaspı, vatana ihaneti özendirirse de elbette toplum ona göre şekil alacaktır.

Toplum öyle bir hâle geldi ki, kötü olarak tarif edeceğimiz programlar reyting rekorları kırıyor, iyi olarak tarif edeceğimiz programlar da reyting konusunda yerde sürünüyor. Arz-talep dengesinde kabul gören neyse, elbette televizyon yöneticileri de tüketici toplum alıcılığını göz önünde bulundurarak hareket edecektir. Reyting para kazandırdıkça televizyonlar da ona göre daha çok reyting için kolları sıvayacaktır. Böylesi bir düzende RTÜK’ün görevi ne yazık ki belli standartları aşmaya yetmemektedir.

Ama televizyon programları kötülüğü aşılayan hâlden kurtarılmalıdır. Türkiye’de televizyon girmeyen ev kalmamıştır. Dağın başında bile artık cep telefonu üzerinden televizyon izlenebilmektedir. İyilik iyiliği, kötülük kötülüğü özendirir. O yüzden milletin ahlakı, toplumun ruh sağlığını korumanın ilk adımı televizyon programlarının içeriğinden geçiyor. “Bir TV dizisi için bir ülkenin aile yapısı ve düzeni feda edilmemeli” ölçüsünü yetkililer sağlamalıdır. Aksi takdirde televizyonlar toplum ahlakının üzerine akan zehir olmaktadır. Milletimiz bu zehirden korunmalıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
4 ilde FETÖ operasyonu: 31 gözaltı kararı

4 ilde FETÖ operasyonu: 31 gözaltı kararı