Anadolu'da 400 yıllık bir geçmişe sahip olan pelemir bitkisinden yağ ve küspenin yanı sıra jet yakıtı üretilmesi için başlatılan projede Ankara ve Eskişehir'in de aralarında bulunduğu 5 şehirde binlerce dönümlük alana ekim yapıldı. Eskişehir'de pelemirin hasadına katılan proje uygulayıcısı özel şirketin tarımsal projeler yöneticisi Nezih Suyaran, ekmeğin raf ömrünü uzatan, yağından ve küspesinden faydalanılan pelemir bitkisinin aynı zamanda biyoyakıt ham maddesi olduğunu ifade ederek, “Pelemir bitkisinden jet yakıtı üretilebilecek. Türkiye'de bunun çalışmaları ve bütün Ar-Ge'si tamamlandı” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü, İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve özel bir tarımsal enerji şirketi iş birliğiyle Eskişehir'in yanı sıra Ankara, Bursa, Afyon ve Konya'da nadasa bırakılan tarlalarda pelemir bitkisi üretimi için binlerce dekarlık alana ekim yapıldı. Yağ ve küspe üretiminin yanı sıra biyoyakıt ham maddesi olan pelemir bitkisinden dekar başına 135 kiloya varan verim sağlandı.
'Bakanlık ve TÜBİTAK destekli'
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde 33 dönümde hasadı yapılan pelemirin hasadına katılan özel şirketin tarımsal projeler yöneticisi Nezih Suyaran, pelemirin Anadolu'da 400 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Sadece Eskişehir'de 600 dekarlık alanda pelemir ekili olduğunu, bakanlıklar ve TÜBİTAK destekli projeyle farklı genotipleri toplayarak en yüksek verim ve yağ oranına sahip türleri araştırdıklarını ifade eden Suyaran, "Ankara'daki Merkez Tarla Bitkileri Araştırma Enstitüsü, bundan 10 yıl önce toplamışlar genotiplerini ve buradan 'Karahan' adlı bir tip çıkarmışlar. Yani bir çeşit çıkarmışlar. Bunu teşhir etmişler. Yağ oranına baktık, yağın kalitesine baktık. Sanayi için uygun mu değil mi ona baktık. Pelemir bakıldığı zaman çok güzel çevreci bir biyoyakıt. Çok az gübre atarak ve hiç ilaç kullanmayarak pelemir üretimi yapılabiliyor. Bir de bunun küspesi var. Bunda yüzde 25 civarında bir yağ var. Yüzde 74 civarında küspesi var. Bu küspesi de hem hayvan yemi olarak kullanılabiliyor. Ayrıca biz pelemirin küspesini halk ekmeklerde, İstanbul Halk Ekmek, Ankara Halk Ekmek ve Eskişehir'e de vereceğiz, deneyecekler. Una karıştıracaklar ve ekmeğin bayatlamasını engelleyecek. Bir özelliği de var pelemirin, bu en önemli özellik esasında. Pelemir belki yüzyıllardan beri en büyük antioksidan bir ürün. Yani kesinlikle bağışıklık sistemini güçlendiriyor" diye konuştu.
Jet yakıtı Ar-Ge'si tamamlandı
Pelemir bitkisinden yağ elde ederek jet yakıtı ham maddesi olarak kullanılmak üzere Ar-Ge çalışmalarının tamamlandığını ifade eden Suyaran, şöyle devam etti:
"Hedefimiz yağını elde ettikten sonra sanayide biyoyakıt olarak kullanmak. En fazla karbon salınımı yapan jet yakıtlarıdır. İşte pelemir bitkisinden jet yakıtı üretilebilecek. Türkiye'de bunun çalışmaları ve bütün Ar-Ge tamamlandı. İnşallah önümüzdeki yıl ülkemizin 100'üncü yılında bunu da göreceğiz. Genelde baktığımız zaman çevreci biyoyakıt. En fazla çevreyi kirleten de uçaklardır. Uçaklar havada uçtukları zaman yaptıkları karbon salınımı çılgındır. Bu konuya da bizim şirketimizde ve tarımsal enerji yıllardan beri üzerinde çalışıyor. Üretimler başladıktan sonra tüm dünyaya ihracat başlayacak."
NADASA bırakacaktı
Seyitgazi ilçesi Ayvalı Mahallesi'nde nadasa bıraktığı 33 dönüm tarlasında ilk kez pelemir eken Mustafa İrfan Kara, masrafsız bir bitki olduğundan çiftçiler için daha kazançlı olduğunu söyledi. Hasat ettikleri tarladan en az 130 kilo verim beklediklerini ifade eden Kara, "Bu sene pelemiri deneme amaçlı ektik. Bizim için masrafsız bir ürün oldu. Gübre, ilaç, herhangi şey kullanmadan sadece ektik. Şimdi de hasada başlayacağız. Biz burayı nadasa bırakacaktık. Bizim için alternatif bir ürün oldu. Nadasa bırakmak yerine 90- 130 kilo civarında bir ürün alırsak bizi tatmin edecek. Bu alan 33 dönüm. Hasattan sonra ürünü arkadaşlara teslim edeceğiz. Biz de yörede tanıtmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu bölge ilk defa tanıyor. Bu değişik bir ürün. Bunun en büyük özelliklerinden bir tanesi de tarlada yabancı ot barındırmıyor. Yani yabancı otun çok varsa ilaç yapmak yerine bunu ekmek yeterli" dedi.