Türkgün Bilim Teknoloji Deprem riskinin yüksek olduğu ülkeler hangileridir? En çok deprem yaşanan yerler nerelerdir?

Deprem riskinin yüksek olduğu ülkeler hangileridir? En çok deprem yaşanan yerler nerelerdir?

Dünyanın farklı bölgelerinde sık sık meydana gelen depremler, yer kabuğundaki tektonik hareketlerin bir sonucudur. Bu durum, bazı ülkelerin diğerlerine göre daha fazla deprem yaşamasına neden olmaktadır. İşte en çok deprem yaşayan ülkeler..

Dünyanın farklı bölgelerinde sık sık meydana gelen depremler, yer kabuğundaki tektonik hareketlerin bir sonucudur. Bu durum, bazı ülkelerin diğerlerine göre daha fazla deprem yaşamasına neden olmaktadır. İşte en çok deprem yaşayan ülkeler..

1. Japonya

Japonya, Pasifik Ateş Çemberi üzerinde yer alması nedeniyle yüksek sismik aktiviteye sahip bir ülkedir. Ülke, 2011 yılında meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki Tōhoku depremi ve sonrasındaki tsunami ile büyük bir felaket yaşamıştır. Bu deprem, Japonya'nın doğu kıyılarında ciddi hasara ve Fukuşima nükleer santralinde kazalara neden olmuştur.

2. Endonezya

Endonezya, Avrasya, Pasifik ve Hint-Avustralya plakalarının kesişim noktasında bulunması nedeniyle sık sık depremlerle karşılaşmaktadır. 2004 yılında Sumatra açıklarında meydana gelen 9.1 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunami, bölgedeki birçok ülkeyi etkileyerek yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

3. Türkiye

Türkiye, Avrasya ve Arap levhalarının sınırında yer alması nedeniyle yüksek deprem riski taşıyan bir ülkedir. 1999 yılında Kocaeli'de meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, büyük can ve mal kaybına yol açmıştır. Daha yakın zamanda, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli 7.8 ve 7.5 büyüklüğündeki depremler, geniş bir bölgede yıkıma ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

4. Çin

Çin, özellikle Sichuan ve Qinghai bölgelerinde sık sık depremlerle karşılaşmaktadır. 2008 yılında Sichuan'da meydana gelen 7.9 büyüklüğündeki deprem, yaklaşık 87.000 kişinin hayatını kaybetmesine veya kaybolmasına neden olmuştur.

5. İran

İran, Avrasya ve Arap plakalarının kesişim noktasında bulunması nedeniyle sık sık depremler yaşamaktadır. 2003 yılında Bam kentinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem, yaklaşık 26.000 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

6. Meksika

Meksika, Pasifik Ateş Çemberi üzerinde yer alması nedeniyle yüksek sismik aktiviteye sahip bir ülkedir. 1985 yılında Mexico City'de meydana gelen 8.0 büyüklüğündeki deprem, binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve büyük yıkıma neden olmuştur.

7. Filipinler

Filipinler, Pasifik Ateş Çemberi'nde bulunması nedeniyle sık sık depremlerle karşılaşmaktadır. 1990 yılında Luzon Adası'nda meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem, yaklaşık 1.600 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

Bu ülkelerdeki yüksek deprem sıklığı, tektonik plakaların hareketleri ve çarpışmalarıyla doğrudan ilişkilidir. Depremler, ciddi can ve mal kayıplarına yol açabileceğinden, bu bölgelerdeki ülkelerin depreme karşı hazırlıklı olmaları ve gerekli önlemleri almaları büyük önem taşımaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Rusya-ABD enerji anlaşması sona erdi! Putin'den yeni talimat bekleniyor

Rusya-ABD enerji anlaşması sona erdi! Putin'den yeni talimat bekleniyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ile ABD arasında 18 Mart itibarıyla 30 gün boyunca enerji unsurlarına saldırıların durdurulmasına yönelik yapılan anlaşma süresinin sona erdiğini belirterek, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu konuda yeni bir talimat vermedi." dedi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ile ABD arasında 18 Mart itibarıyla 30 gün boyunca enerji unsurlarına saldırıların durdurulmasına yönelik yapılan anlaşma süresinin sona erdiğini belirterek, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu konuda yeni bir talimat vermedi." dedi.

KAYNAK: AA

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başkent Moskova'da gazetecilerin güncel konulara dair sorularını yanıtladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın "Rusya'dan Ukrayna'da ateşkesle ilgili bu hafta yanıt bekledikleri" yönündeki açıklamasını değerlendiren Peskov, Ukrayna krizine dair müzakerelerin "zor" yürüdüğünü belirterek, "Rusya krizi çözmeye ve kendi çıkarlarını sağlamaya çalışıyor. Diyaloğa açığız." diye konuştu.

Peskov, bu krizin çözümüne ilişkin bazı çalışmaların yapıldığını dile getirerek, "Ancak yapılması gereken daha çok şey var." ifadesini kullandı.

Rusya ile ABD arasında 18 Mart itibarıyla 30 gün boyunca enerji unsurlarına saldırıların durdurulmasına yönelik yapılan anlaşma süresinin sona erdiğini belirten Peskov, "Bir aylık süre sona erdi. Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu konuda yeni bir talimat vermedi." dedi.

Peskov, söz konusu anlaşmanın olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayarak, "Rusya bu anlaşmaya uydu. Ukrayna için aynı şeyi söylemek mümkün değil." değerlendirmesini yaptı.

Sözcü Peskov, Putin ve Trump arasında hafta içinde temasların planlanmadığını kaydetti.

"Avrupa'dan barışın sağlanmasına yönelik çağrı duymuyoruz"

Avrupa'nın Ukrayna krizine dair yaklaşımını değerlendiren Peskov, "Avrupa'dan barışın sağlanmasına yönelik herhangi bir çağrı duymuyoruz. Tam aksine, Avrupa ve Ukrayna'nın askerileştirilmesine yönelik çağrılar var. Bunun krizin çözümüne yardımcı olacağını düşünmüyoruz." şeklinde konuştu.

Putin'in dün İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'yi kabul ettiğine dikkati çeken Peskov, Putin'in Erakçi aracılığıyla İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'e mektup ilettiği bilgisini paylaştı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *