ABD'de Başkan Joe Biden yönetiminin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin rapora rağmen, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yaptırım uygulamaması basında tepki çekti.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.
Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu kaydedildi.
Raporun yayımlanmasından kısa süre sonra ABD Dışişleri ve Hazine Bakanlıkları, aralarında üst düzey isimlerin de bulunduğu 76 Suudi Arabistanlı yetkiliye karşı, cinayete karıştıkları gerekçesiyle vize kısıtlaması getirdi.
Öte yandan Muhammed bin Selman'a Biden yönetiminden doğrudan bir yaptırım uygulanmaması ise basında tepki çekti.
- CNN: "BİDEN SÖZÜNDE DURMADI"
Ülkenin önde gelen yayın kuruluşlarından CNN, "Biden, üst düzey Suudi isimleri cezalandıracağına dair söz vermiş olmasına rağmen Veliaht Prense ceza vermedi" başlığını attı.
Haberde, Biden'ın seçim kampanyası sürecinde Kaşıkçı cinayetinin sorumlularından hesap sorulması için verdiği söz anımsatılarak, "Biden'ın yaptığı hesap, Muhammed bin Selman'ı cezalandırmaktan geri durmak konusunda Trump yönetiminin verdiği karara benziyor." eleştirisinde bulunuldu.
- WASHİNGTON POST'TAN "MUHAMMED BİN SELMAN CİNAYETİN FAİLİ" VURGUSU
Öte yandan Kaşıkçı'nın da yazar olarak görev aldığı Washington Post gazetesinin yayın kurulu, Biden'ın söz konusu kararının ardından bir yazı kaleme aldı.
"Muhammed bin Selman, cinayetin faili, Biden ona geçit vermemeli" başlıklı yazıda, Biden'a bu noktada adım atma çağrısı yapıldı.
- NEW YORK TİMES'TAN "İKİLİ İLİŞKİ" VURGUSU
Ülkenin önde gelen gazetelerinden New York Times da "İlişkilerin zarar görmesi korkusuyla, Kaşıkçı cinayeti konusunda Biden, Suud Veliaht Prensini cezalandırmayacak" başlıklı bir haber yayımladı.
Biden yönetiminin Veliaht Prense bir yaptırım uygulama gibi gündeminin olmadığına işaret edilen haberde, "Biden yönetimin bu kararı, insan hakları savunucularını ve Trump yönetimi döneminde Muhammed bin Selman'dan hesap sorulmadığı için şikayetlenen Demokrat Parti'yi hayal kırıklığına uğratacak." ifadesi kullanıldı.
BM RAPORTÖRÜNDEN ABD'YE CEMAL KAŞIKÇI'NIN İNFAZI EMRİNİ VEREN SUUDİ ARABİSTAN VELİAHT PRENSİ'NE YAPTIRIM ÇAĞRISI
Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, ABD'nin Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin istihbarat raporunu açıklamasının ardından, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yaptırım uygulanması çağrısı yaptı.
Callamard, yazılı açıklamasında, Veliaht Prens ve Kaşıkçı cinayetindeki diğer sorumluların kişisel mal varlıklarına ilişkin yaptırım uygulanması gerektiğini ifade etti.
Cemal Kaşıkçı'nın infaz emrini verenlerin cezalandırılmasının adaletin yerine getirilmesinde önemli bir adım olduğunu belirten Callamard, devlet başkanı olmayan Veliaht Prens'e sivil davalar açılabileceğini kaydetti.
KAŞIKÇI RAPORUNUN ARDINDAN ABD'Lİ SİYASETÇİLERDEN YÖNETİME "SORUMLULARDAN HESAP SORULSUN" ÇAĞRISI
ABD'de, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın onayıyla işlendiğine ilişkin istihbarat raporunun yayımlanmasının ardından, ülkedeki siyasetçiler Joe Biden yönetimine "sorumlularda hesap sorma" çağrısı yaptı.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.
Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu kaydedildi.
Raporun yayımlanmasının ardından, ABD siyasetinin üst düzey isimlerinden de tepki geldi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, yazılı açıklamasında, söz konusu raporun uzun süredir bilinen bir gerçeği ortaya koyduğunun altını çizerek, "ABD hükümeti, Suudi Arabistan'daki ciddi insan hakları ihlallerinin bir parçası olan ve bu raporda ortaya konulan bulgulara dayanarak, Suudi Arabistan ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmeli ve yeniden ölçeklendirmelidir." görüşünü paylaştı.
Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlallerini yakından izlemeye devam edeceklerini vurgulayan Pelosi, Biden yönetimine bu cinayetin hesabının sorulması konusunda atacakları adımlarda destek vereceklerini belirtti.
- SCHİFF: "SUUDİ VELİAHT PRENSİNİN ELLERİNDE KAN VAR"
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Demokrat Adam Schiff, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi, Kaşıkçı'nın canice katledilmesinin yankılarının sadece bu cinayeti işleyenlerin ötesine geçip, bunun emrini verenlere de ulaşmasını sağlamalı. Suudi Veliaht Prensinin ellerinde kan var. Amerika'da yaşayan bir gazetecinin kanı. Bunun hesabını sormalıyız." ifadelerini kullandı.
2 yıldır, Muhammed bin Selman da dahil Suudi Arabistan yönetiminin üst düzey isimlerinin, Kaşıkçı cinayetinin sorumlusu olduğuna dair gerçekleri duyurmaya çalıştıklarının altını çizen Schiff, bu cinayetin hesabının sorulması için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
- TEMSİLCİLER MECLİSİ DIŞ İLİŞKİLER KOMİTESİ ÜYELERİNDEN AÇIKLAMA
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat Gregory Meeks, Biden yönetiminin raporu açıklamasından ve bazı Suudi yetkililere yaptırım uygulamasından memnun olduğunu belirterek, "Ancak, söz konusu raporun sonuçlarına baktığımızda Muhammed bin Selman'ın direkt dahiliyetini görüyoruz, bu konuda hesap sorulması için ileri adımlar atılmasını dört gözle bekliyorum." görüşünü paylaştı.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Cumhuriyetçi Michael McCaul ise, Kaşıkçı cinayetinin ABD-Suudi Arabistan ilişkilerine ciddi zararlar verdiğini belirtti.
Daha önce Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a, Kaşıkçı cinayeti nedeniyle yaptırım uygulanması için bir tasarı sunduğunu kaydeden McCaul, "ABD'nin, Muhammed bin Selman da dahil, bu vahşi suçta yer alan herkesten hesap sorulmasını sağlaması için çağrımı yineliyorum." ifadelerini kullandı.
- SENATO DIŞ İLİŞKİLER KOMİTESİ BAŞKANI MENENDEZ'DEN ÇAĞRI
Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez de Biden yönetiminin şeffaflık göstererek, söz konusu istihbarat raporunu açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.
Menendez, "Aynı zamanda, bunun sadece ilk adım olduğunu ve Biden yönetiminin Muhammed bin Selman'ı yaptıklarından sorumlu tutmak için somut adımlar atmayı planladığını umuyorum." ifadesini kullandı.
SÜRGÜNDEKİ SUUDİ ARABİSTANLILAR, ABD'NİN YAYIMLADIĞI CEMAL KAŞIKÇI RAPORUNU "DEĞERLİ" BULDU
Sürgünde bulunan Suudi Arabistanlı muhaliflerin, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD'nin yayımladığı raporu olumlu karşıladığı bildirildi.
Sürgündeki Suudi Arabistanlı aktivistlerden oluşan Ulusal Meclis Partisi (NAAS) tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini onaylayan kişinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğuna ilişkin ABD istihbaratı tarafından yayımlanan raporun "değerli" olduğu belirtildi.
Cemal Kaşıkçı cinayetinin faillerine karşı harekete geçilmesi çağrısının yapıldığı açıklamada, Suudi Arabistan halkının çıkarlarını etkileyebilecek veya tehlikeye atabilecek her türlü yaptırıma karşı olunduğu vurgulandı.
Açıklamada, Muhammed bin Selman, "hukuka aykırı eylemleri ile Suudi Arabistan halkı tarafından kınanan ve kamusal değerleri temsil etmeyen seçilmemiş bir lider" olarak nitelendirildi.
Suudi Arabistan'da düzenlenen "sahte" davalarla adaletin sağlanmadığının belirtildiği açıklamada, "Kaşıkçı'nın öldürülmesi, bağımsız kurumlar tarafından korunan, siyasi manipülasyondan uzak ve halk tarafından izlenen bir ülkede asla gerçekleşmezdi." ifadesi kullanıldı.
Kaşıkçı'nın yaşadıklarını diğer muhaliflerin yaşamaması için raportör Agnes Callamard'ın yargısız infaz konusundaki tavsiyelerinin dikkate alınması gerektiği vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Kaşıkçı'nın infazına ilişkin şeffaf bir FBI soruşturması, ABD'de failler hakkında cezai kovuşturma ve Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası'nın 1263. bölümünün uygulanması gibi konular bu tavsiyeler arasında yer alıyor. Ayrıca, ABD yönetimini, insan haklarına saygı, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve demokratik geçiş için bireyler yerine Suudi Arabistan kurumlarıyla çalışmaya davet ediyoruz."
NAAS, Suudi Arabistan yönetiminin baskıları nedeniyle sürgünde bulunan Suudi aktivistler tarafından "Suudi Arabistan'da demokrasi ve insan hakları" talebiyle kurulmuştu.
SUUDİ ARABİSTAN, ABD'NİN KAŞIKÇI RAPORUNU KESİN BİR DİLLE REDDETTİ
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD'nin yayınladığı raporu kesin bir dille reddettiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD Kongresine sunulan raporun takip edildiği belirtildi.
"Suudi Arabistan yönetimine yönelik hakaret içerikli asılsız sonuçların yer aldığı söz konusu raporun hiçbir şekilde kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve Suudi Arabistan hükümeti tarafından kesin bir dille reddedildiği" kaydedilen açıklamada, ABD raporunun gerçeklerle bağdaşmayan birtakım bilgi ve sonuçlar içerdiği ileri sürüldü.
Daha önce ülkedeki ilgili makamlarca çıkarılan kararlar doğrultusunda Suudi Arabistan'ın yasa ve değerlerine aykırı olan Kaşıkçı cinayetini kınadığı belirtilen açıklamada, söz konusu cinayetin, çalıştıkları kurumun kendilerine sağladığı yetkileri aştıkları gibi tüm sistemi de aşan bir grup tarafından işlendiği savunuldu.
Cinayeti işleyenlerin soruşturulması ve adalete teslim edilmesi için gerekli tüm adımların atıldığı aktarılan açıklamada, yargının faillerle ilgili nihai kararını verdiği ve bu kararın Kaşıkçı ailesi tarafından da memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.
"Bu korkunç cinayet Suudi Arabistan tarafından kınanmış ve yenilerinin tekrarlanmaması için yöneticilerce gerekli adımlar atılmış olmasına rağmen gerekçesi olmayan ve yanlış sonuçlar içeren bu tür raporların yayınlanması üzücü bir durum." ifadelerine yer verilen açıklamada, "Suudi Arabistan'ın, egemenliğini, yönetimini ve bağımsız yargısını hedef alan her şeyi reddettiği" kaydedildi.
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ortaklığın güçlü ve sarsılmaz olduğuna işaret edilen açıklamada, bahsi geçen güçlü ilişkilerin 80 yıl boyunca karşılıklı saygı çerçevesinde devam ettiği ve aynı temel üzerine sürdürülmesinin temenni edildiği belirtildi.
ABD istihbaratının hazırladığı raporda, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini onaylayan kişinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğu belirtilmişti.AA