Adı açıklanmayan üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Amerikan medyasına El-Muhacir'in öldürülmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
DEAŞ lideri Ebubekir El-Bağdadi’nin halefi olarak gösterilen El-Muhacir’in, Suriye'nin Cerablus kenti yakınlarında yapılan bir operasyonla öldürüldüğünü ifade eden yetkili, operasyonun Amerikan Özel Kuvvet askerleri tarafından gerçekleştirildiğini belirtti.
Yetkili, operasyonla ilgili detay vermezken, ABD Savunma Bakanlığı ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.
SALDIRI SAHADAN DOĞRULANDI
Öte yandan Cerablus'taki AA muhabirinin bildirdiğine göre, ABD Hava Kuvvetleri, Cerablus ilçesinde önceki gün 19:30 sularında, yolda seyreden 2 mazot tankerini füzelerle vurdu.
Saldırı sırasında meydana gelen patlamalar üzerine bölgeye intikal eden Suriye Milli Ordusu askerleri, vurulan tankerlerin içinde 3 ceset buldu. Yapılan incelemelerde ölenlerden birinin terör örgütü DEAŞ’ın elebaşlarından El-Muhacir olduğundan şüphelenildi.
Söz konusu şahsın, tankerlerden birinin içine özel olarak yapılmış gizli bölmeye saklandığı ve burada yanarak öldüğü anlaşıldı.
- Rum Ortodoks Kilisesi ve müptelalıktan DEAŞ'ın zirvesine
Kanadalı gazeteci Graeme Wood’un 2016 yılında "Yabancıların Yolu: IŞİD’le Rastlaşma" isimli kitabı yayımlandıktan sonra yazar mart 2017’de The Atlantic dergisi için "The American Climbing the Ranks of ISIS" isimli bir makale aldı.
Wood’un verdiği bilgilere göre, Ebu Hasan El-Muhacir kod adıyla bilinen kişinin asıl adı John Georgelas. Kökleri Girit Adası’na uzanan Georgelas, Hıristiyan olarak büyüdü ve bir dönem Rum Ortodoks Kilisesine bağlandı. Ancak lisede kötü bir öğrenciydi ve uyuşturucu müptelası oldu.
2001’de, 11 Eylül saldırılarından kısa bir süre sonra Georgelas, bir camide İslam dinini seçerek Yahya adını aldı. Birkaç ay içinde Arapça öğrenmek için Şam’a giden El-Muhacir, tasavvufa ilgi gösterirken radikal öğretilere merak saldı. İki yıl sonra İngiltere’den Tania isimli bir kadınla evlendi. 2004 yılında eşiyle ABD’ye döndü.
Burada bilgisayar korsanlığından 3 yıl hüküm giyen El-Muhacir, 2011’de ailesiyle Mısır’a gitti ve burada 3 yıl yaşadı. Kendisine popülarite sağlayan bir çevre edindi. Mısır’da 2013 temmuzundaki askeri darbe üzerine buradan ayrıldı. Terör örgütü DEAŞ’a sempati gösteren yazılar yazdı. 2015 yılında DEAŞ’ın sözde başkenti Hakka iline gidip örgütün elebaşlarının gözüne girdi. DEAŞ’ın İngilizce propagandalarının sorumluğu kendisine verildi.
El-Muhacir, örgütün vahşi yöntemlerini ve tekfirci düşünceyi katı şekilde savunan yazılar yazıp yoğun bir propaganda kampanyası yürüttü.
Selefi Adnani öldürülünce, örgüt 2016 yılı sonunda “sözcülük” görevine Muhacir’in geldiğini duyurdu. Terörist elebaşlarından Muhacir, yaklaşık 3 yıldır söz konusu görevi yürütüyordu.