21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Dünya Katil İsrail’in kanlı elmas ticareti

Katil İsrail’in kanlı elmas ticareti

Afrika'da insan hakları ihlalleriyle elde edilen elmasların satışı resmen yasak. Bu durum Kimberley Süreci'yle kontrol altına alınmaya çalışılırken, devletlerin kendi elleriyle oluşturdukları 'çatışma' ise buna dahil edilmiyor. Aktivist Sean Clinton, devlet eliyle oluşturulan şiddetin de bu kapsama alınmasını ve İsrail'in de listeye dahil edilmesi gerektiğini söylüyor.

8 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Katil İsrail’in kanlı elmas ticareti

Afrika'da insan hakları ihlalleriyle elde edilen elmasların satışı resmen yasak. Bu durum Kimberley Süreci'yle kontrol altına alınmaya çalışılırken, devletlerin kendi elleriyle oluşturdukları 'çatışma' ise buna dahil edilmiyor. Aktivist Sean Clinton, devlet eliyle oluşturulan şiddetin de bu kapsama alınmasını ve İsrail'in de listeye dahil edilmesi gerektiğini söylüyor. Nedeniyse Filistin'deki insan hakları ihlalleri.

Tımeturk’un çeviri haberine göre, İrlandalı insan hakları aktivisti Sean Clinton, küresel mücevherat endüstrisi ve İsrail'in durumu konusunda bir yazı makale aldı.

İşte Middle East Monitor'de yayınlanan makaleden ayrıntılar:

Çok az insan, elmasın, İsrail'in ihracat sektörünün "temel taşı" olduğunun farkında. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya göre, İsrail Savunma Kuvvetleri ve güvenlik ajansları ile Mossad ve Shin Bet'i finanse eden güvenlik bütçesinin yüzde 88'ini oluşturuyor."

Kudüs Postası gazetesi, "İsrail, elmaslar konusunda, yılda yaklaşık 28 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştiriyor. İhraç edilen elmasların değeri toplam sanayi ihracatının yaklaşık beşte birine tekabül ediyor" diye yazdı.

Kimberley Süreci (Kimberley Process-KP) elmas düzenleme organı üyeleri, hükümet güçlerinin insan hakları ihlalleriyle elde edilen elmasları yasaklamak adına “çatışma (bölgesi) elması” (conflict diamond) tanımını genişletmeyi amaçlayan üç yıllık gözden geçirme ve reform dönemini sona erdirmek amacıyla, bu hafta Yeni Delhi'de buluşuyor. Bu çabanın başarısız olacağı kesin.

Kimberley Süreci: Özellikle Afrika ülkelerindeki çatışma bölgesi elmaslarının ülke pazarlarına girişini engellemek, yasal elmas endüstrisini korumak ve bu sürece dahil olmayan ülkelerin ham elmas ithal ve ihracına izin vermemek amacıyla başlatılan uluslararası bir kontrol sistemidir. Kimberley Sürecine, aralarında Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye'nin de bulunduğu 47 ülke taraf oldu. Türkiye, 31 Mayıs 2003 tarihi itibarıyla sisteme ön katılım başvurusunda bulundu ve yapılan mevzuat ve teknik çalışmaların sonucunda 14 Ağustos 2007 tarihi itibarıyla Kimberley Süreci Sertifika Sistemi'ne resmen üye oldu.

Kuyumculuk endüstrisi, kan dökülmesine rağmen, ülkenin gelirleriyle finanse edilen şiddet ve düzenlemeye tabi olmayan nükleer silahlarına rağmen, İsrail'de işlenen elmasların, sorumlu bir şekilde tedarik edildiğini ve çatışmasız bir ortamda elde edildiğini iddia ediyor.

ABD'ye, AB'ye, Hindistan'a, Kanada'ya ve Avustralya'ya İsrail'in verdiği sarsılmaz siyasi, finansal ve ekonomik destek ve Kimberley Süreci'ndeki (KP) etkileri göz önüne alındığında, bu ülkelerin hiçbiri İsrail'in kanlı elmaslarının yasaklamasına izin vermeyecek.

Bunu yapmak İsrail'in imalat sanayisi için ölümcül bir zil sesi çıkaracaktır.

Kuyumculuk endüstrisi aynı zamanda bu Pandora Kutusu kapağını sıkıca kapalı tutmak istiyor.

İsrail, elmas tedarik zincirinde önemli bir oyuncu. Tüketici baskısına maruz kalmazsa, KP ya da BM gibi uluslararası kuruluşların yönlendirmesi olmadan elmas endüstrisi ile bağlarını kesmez.

Birleşik Krallık ve Güney Afrika merkezli madencilik şirketi Anglo Amerikan'ın başkanı Stuart Chambers'a Nisan ayında, şirketin Londra'daki Yıllık Genel Kurul Toplantısı'nda; De Beers Group'un bir alt kuruluşu olan elmas şirketi Forevermark'ın neden İsrail'deki insanlığa karşı işlenen suçları finanse eden şirketlerle ticaret yapmaya devam ettiğini sorduğumda bana şöyle cevap verdi:

"Devletler, uluslararası toplumun kabul etmediği bir şey yapmış sayılırlarsa potansiyel ambargoları içeren uluslararası önlemlere tabi tutulacaklardır. Elbette bunun gerçekleşmesi durumunda uluslararası bir şirket olarak bunu dikkate almalı ve buna uymalıyız. Fakat biz bir şirket olarak, uluslararası toplumun karar vereceği zamana kadar böyle bir konu hakkında siyasi yargıda bulunamayız."

Böylelikle Anglo American, insan hakları ve kurumsal sahtekarlık meselesinden ziyade, meseleyi politik bir problem olarak çerçeveleyerek sorumluluğu üzerinden atar.

De Beers ve Forevermark İsrail'de üretilen elmasları satıyor ve insan hakları ihlallerinden suçlu rejimi için sektöre önemli bir gelir kaynağı (yıllık 1 milyar Euro) sağlıyor.

İsrail ordusuna da doğrudan fon sağlıyorlar
Nitekim, De Beers'in iş ortakları ABT Diamonds Ltd ve Steinmetz Group'a bağlı Diacore, İsrail ordusuna doğrudan fon sağlıyor.

Bu nisan ayında Anglo Amerikan Yıllık Genel Kurul Toplantısında (Annual General Meeting-AGM) De Beers'in web sitesinde bunu doğrulayan sayfa kaldırıldı. Fakat aşağıda bir arşiv var: ABT ve sahibi “İsrail ordusuna önemli katkılarda bulundu."

 

Steinmetz Vakfı, İsrail ordusuna bağlı ünlü Givati Tugayı'nın bir birimini "evlat edindi."

Givati Tugayı, Ocak 2009'da Gazze'de gerçekleştirilen Sammuni ailesi katliamından sorumluydu. Katliam sırasında aynı aileden 100'e yakın isim tek bir noktaya toplanarak katledilmişti.

Diacore, dünya çapındaki en prestijli kırmızı halı etkinliklerinin yıldızlarını süsleyen Forevermark elmaslarını üretmektedir.


"Çatışma (bölgesi) elmasları" nedir?
Elmas ticaretinden fayda sağlayan hükümetler, başından beri KP'yi kontrol etti. Bu kapsamda KP, tüm elmasları yasa dışı bırakmak yerine, dar bir tanımı içeren "çatışma elmasları" tanımını tercih etti. Bu tanım şu şekilde: "İsyancı hareketler ya da müttefikleri tarafından meşru hükümetleri baltalamak ve çatışmaları finanse etmek için kullanılan işlenmemiş elmaslar."

Devlet güçlerinin insan hakları ihlallerini finanse eden hem işlenmemiş hem de cilalı kanlı elmaslara ücretsiz geçiş izni verildi ve tamamen yasal kılındı.

Elmas tedarik zincirinin madenden pazara tüm sektörlerini temsil eden Dünya Elmas Konseyi (The World Diamond Council-WDC), sahte bir Garanti Sistemini (SOW) tanıtarak KP düzenlemelerinde göze çarpan boşluğu kapatmak için harekete geçti. WDC, SOW'un “KP'nin etkinliğini işlenmemiş elmasların ithalatı ve ihracatının ötesine uzattığını” iddia ediyor.

Bu tamamen yanlış bir iddia.

Kanlı elmasları temizleme yöntemi
SOW'u kullanan satıcılar, kanlı elmasları, her faturaya "çatışmasız (bölgeden)" şeklinde bir ifade ekleyebilir.

Kuyumcular, Kimberley İşlemi ve Garanti Sisteminin bir pırlantanın çatışmasız olduğunu garanti ettiğini ve bu durumun başka bir bariz sahtekarlık olduğunu söyledi.

"Çatışmasız" nedir?
Tabii ki, “çatışmasız” terimi asla tanımlanmadı. WDC'nin eski Başkonsolosu Cecilia Gardner, "Bu ifade gerçek bir anlamı olmayacak kadar belirsiz" dedi.

KP'yi destekleyenler, KP'yi destekleyenler, hükümetler, sanayi ve sivil toplumun üçlü yapısıyla kolaylaştırılan işbirliğini vurguluyor.

Fakat bu da büyük bir aldatmaca.

İlgili hükümetler, WDC'nin kabul edeceği şekilde yönlendirilmektedir. KP şeması ilk olarak WDC tarafından tasarlandı ve madencilik sektöründe KP'nin görevlerini işlenmemiş elmaslarla sınırlandırmaya devam eden en son teklifi ortaya koyan teklif oldu.

Kimberley Süreci Sivil Toplum Koalisyonu (Kimberley Process Civil Society Coalition-KP CSC), artık sivil toplumun çıkarlarını koruyan bir örgütten daha fazlası.

Doğal kaynakları korumayı amaçlayan sivil toplum kuruluşları Global Witness, Impact Transform KP bünyesinden çekildi.

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü katılmayı reddetti ve KP'nin devlet şiddetini finanse eden elmasları yasaklamamasını titizlikle eleştiren raporlar yayınladı.

KP CSC şimdi, 2018 yılında 1.4 milyon Euro'luk bir bütçeye sahip, sözde bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan Antwerp merkezli IPIS Research tarafından yönetiliyor. Fon kaynağının bir dökümü istendiğinde, aslında bu tür ayrıntıları sağlamayan 2018 Yıllık Raporuna yönlendirildim. IPIS web sitesi, bir dizi Belçika devlet kurumundan yapısal fon alındığını göstermekte. AB kurumları ve IPIS adına araştırma yapan diğer kuruluşlardan da fon alınmış.

Belçika'da bir liman kenti olan Anvers, bu bölgedeki limanın elmas ticareti için önemli merkezlerden biri olması nedeniyle ilgili sektörde ünlü bir şehir.

IPIS: The International Peace Information Service. Uluslararası Barış Bilgi Servisi anlamına gelen IPIS:, Belçika'nın Anvers şehrinde bağımsız bir araştırma enstitüsüdür.

KP CSC'nin diğer üyeleri, elmas madenciliğinden etkilenen Afrika'da ülkelerindeki zayıf yerel sivil toplum grupları. Onların katılımı KP üyelerinden gönüllü bir fon tarafından desteklenmektedir.

Elmas endüstrisinin kurbanları: Filistinliler
Filistinliler elmas endüstrisinin en büyük kurbanları olsalar da KP CSC'de onları temsil edecek tek bir ses yok. Vücutlarının parçalanmasına fon sağlayan elmas şirketleri, uzuvlarının koparılması, yargısız hapis, evlerinin yıkılması, hastanelerin bombalanması, okullar, kütüphaneler, tiyatrolar, su ve kanalizasyon arıtma tesisleri, elektrik üretim istasyonları ve diğer hayati sivil imkanlar KP CSC'ye göre kanlı elmas değildir.

Koalisyonun Eylül 2019'da yayınlanan en son raporu olan Real Care Is Rare, koalisyonun ihlal etmemesi gereken sınırları açıklıyor:

"Bazı elmas madenciliği alanlarında öldürme, işkence ve cinsel şiddet dahil olmak üzere acımasız insan hakları ihlalleri..."

Rapor kanlı elmasları “failin kim olduğuna bakılmaksızın ciddi şiddet kullanarak elde edilen pırlantalar” olarak adlandırıyor.

Olağan şüpheliler
KP CSC raporu, tedarik zincirinin madencilik ucundaki olağan şüphelileri de listeliyor: Zimbabwe, Angola, Sierra Leone, Tanzanya ve Lesotho. Ancak İsrail yok.

İsrail bu ülkelerden daha çok elmas ihraç etti
Yine de, 2018'de İsrail, söz konusu Afrika ülkelerinin toplam değerinin iki katı olan 2,9 milyar dolar değerinde işlenmemiş elmas ihraç etti.

Bir BM izleme grubuna göre, 2018'de İsrail 295 Filistinli'yi de öldürdü ve 29 bin kişiyi yaraladı. Bu gerçekler raporda yer almıyor.

Kimberley Süreci Sivil Toplum Koalisyonu (Kimberley Process Civil Society Coalition-KP CSC) esir bir koalisyondur.

Dünya Elmas Konseyi (The World Diamond Council-WDC), "çatışma (bölgesi) elması" tanımını genişletmeye çalıştığında, İsrail Elmas Borsası Başkanı ve Magnitsky Yasası kapsamındaki Dan Gertler'in amcası Shmuel Schnitzer, “özellikle İsrail için felaket olur…” diyerek engelledi.

Magnitsky Yasası: 8 Aralık 2016'da ABD kongresinden geçen ve dünya çapında insan hakları ihlali ve yolsuzluk sebebiyle ABD hazinesinin kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulamasına olanak veren yasa. Yasa adını Rusya'da yolsuzlukları ortaya çıkaran ve 2009'da hapiste şüpheli bir biçimde ölen vergi denetmeni Sergei Magnitsky'den almaktadır.

KP, açık bir örnektir. Elmas endüstrisi, siyasi ve ekonomik etkisini, sivil toplumun kanlı elmas ticaretine son verme çabalarında kullandı. Ancak, tüketici baskısı yoluyla sivil toplum bu kanlı sanayiyi kısıtlamak için gereken değişikliği getirebilir. Sadece köle ticaretinde, fildişi ticareti ve kürk ticareti, bu tür insanlık dışı girişimlerin kamu tarafından reddedilmesiyle büyük ölçüde azaldı.

 

Makalenin sonunda yer alan ve 2014 Gazze bombardımanının elmas ticaretiyle elde edilen gelirle yapıldığını anlatan bir çizim. İsrail 2014 bombardımanında Gazze'deki tüm alt yapıyı çökertmiş, büyük maddi hasar oluşturmuştu. 8 Temmuz 2014'te başlayan hava,deniz ve kara saldırısına "Koruyucu Hat Operasyonu" adı verilmişti. Saldırı tam 50 gün yoğun bombardımanla sürmüştü. BM verilerine göre 2251 Filistinli hayatını kaybetti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Ahmet Bulut, Falcao'nun dönüş tarihini açıkladı

Ahmet Bulut, Falcao'nun dönüş tarihini açıkladı