Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) sağladığı mali istihbarat sayesinde terör örgütü DEAŞ'a para aktaran illegal para transferi sistemi "hawala" zincirleri çökertildi.
MASAK'tan edinilen bilgilere göre, son dönemde emniyet güçleri tarafından DEAŞ'ın ülkeler arası para transferini yöneten kişilere yönelik operasyonlarda birçok gözaltı işlemi gerçekleştirildi.
Operasyonlarda DEAŞ terör örgütüne gönderilmek üzere hazırlanmış nakit döviz ile hawala adı verilen illegal döviz zincirlerinin kullanıldığı para gönderme bilgi sistemleri deşifre edildi.
ABD'den önce izlemeye alındı
Yürütülen çalışmalarla Türkiye ve Suriye'de bulunan ve örgütün paravan olarak kullandığı kuyumcu veya döviz büroları üzerinden örgüt mensuplarının illegal para transferi yaptığı belirlendi.
MASAK, söz konusu illegal döviz zincirlerinden Al-Haram, Al-Hebo, Al-Khalidi ve Saksouk'u 9 Ekim'de ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisinin (OFAC)terör listesine konulmasından çok önce 2016-2017 yıllarında istihbarat ve kolluk birimleriyle yürütülen anlık ve etkin bilgi değişimi sayesinde izlemeye alarak analiz etti. Kurum, ulaştığı sonuçları ilgisine göre istihbarat, kolluk ve savcılık makamlarıyla paylaştı.
Bu dönemde, Al-Hebo, Al-Khalidi illegal döviz zinciri içinde yer aldıklarından şüphe edilen 18 şahıs ve 5 şirketin finansal kuruluşlar nezdindeki milyonlarca dolarlık hesaplarına Hazine ve Maliye Bakanlığınca 7 gün süreyle bloke konuldu.
İstihbarat ve kollukla bilgi paylaşımı
Türkiye, sahip olduğu yaygın ve çeşitli finansal hizmet kanalları ve bölgesindeki alternatiflerine kıyasla, görece düşük maliyetli finansal hizmetler sunması, yatırım imkanları sağlayabilmesi yönleriyle Suriye'deki siyasi istikrarsızlık sonrası yaşanan yoğun mülteci akını ve transit yabancı savaşçılar gibi olaylar karşısında önemli risklere maruz kalmaya başladı.
MASAK, bu risklerle mücadelede kolluk ve adli birimlerle yakın iş birliğine giderken, terör örgütü DEAŞ'ın çatışma bölgelerindeki finansman sağlama faaliyetleri risk bazlı bir yaklaşımla değerlendirildi. Kayıtlı ticari faaliyeti bulunmamasına rağmen çok yüklü miktarlarda yurt içi veya yurt dışı para transferi yapan ya da hesaplarına olağandışı miktarlarda ve özellikle vekaletle nakit yatırma/çekme işlemi yapan gerçek ve tüzel kişilere ilişkin şüpheli işlem bildirimleri ile kolluk ve istihbarat birimlerinden yapılan bilgi paylaşımları üst üste bindirilerek mercek altına alındı.
Uluslararası para gönderme hizmeti verdikleri yönünde kendi web sitelerinde ya da sosyal medya hesaplarında iletişim ve hesap bilgisi paylaşan hawala zincirlerinin Türkiye'nin farklı illerindeki mensuplarının bu bilgiler üzerinden MASAK tarafından izleri sürüldü. Bu analiz çalışmaları sayesinde Al-Haram, Al-Hebo, Al-Khalidi ve Saksouk isimli illegal hawala zincirleriyle ilişkide olduğu değerlendirmesine ulaşılan birçok gerçek ve tüzel kişi hakkında ilgisine bilgi notları ve raporlar gönderildi. Al-Haram'la ilişkide olduğu bilgisine ulaşılan Türkiye'nin 10 ilindeki 24 gerçek kişi ve 3 tüzel kişi hakkında da bu kapsamda gereği yapıldı.
Hesaplar bloke edildi
Yine Ağustos 2018'de istihbarat ve kolluk birimlerinden intikal eden bilgilerle MASAK tarafından yapılan analizler neticesinde tespit edilen ve Al-Khalidi ile Al-Hebo illegal döviz zinciri içinde yer aldıklarından şüphelenilen 18 şahıs ve 5 şirketin finansal kuruluşlar nezdindeki hesapları Hazine ve Maliye Bakanlığının kararıyla 7 gün süreyle bloke edilerek, konu hakkındaki rapor savcılığa intikal ettirildi.
MASAK tarafından yapılan analiz çalışmaları sonunda, illegal hawala zinciri işleten şahıslar hakkında hem terörizmin finansmanı suçu, hem de lisanssız şekilde ödeme kuruluşu faaliyetlerinde bulunmak suçlarından savcılık makamlarına suç duyurusunda bulunuldu. MASAK'ın analizlerinde lisanslı ödeme kuruluşu olarak faaliyet gösterdiği halde illegal hawala zincirlerinin finansal trafiğine bulaştığı tespit edilen ödeme kuruluşları acenteleri hakkında da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bilgilendirildi.
İllegal hawala zincirleri, Türkiye tarafından, DEAŞ, PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin fon transferleri açısından en riskli alan olarak görülüyor ve kurumlar arası eşgüdümle bu yapılanmalar kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele sistemi (AML/CTF) açısından öncelikli alanlar olarak değerlendiriliyor.