AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Lübnan'ın Müstakbel Hareketi Genel Sekreteri Ahmad Hariri ve beraberindeki heyeti kabul etti.
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen görüşmede Hariri'nin heyetinde Müstakbel Hareketi Dış İlişkiler Başkanı Rawaa Harati, Türkiye Temsilcisi Rami Mahfood ve yönetim kurulu üyeleri Bahaddine Chehade ile Roubina Abu Zeid yer aldı.
Görüşmede bölgesel sorunlara değinen Ala, Batı medeniyetinin olayları okumada çıkarlarını ön plana çıkardığını, Doğu medeniyetinin ise merhamet ve adaletle olaylara yaklaştığını söyledi.
Ala, bölge ülkelerinin de bu şekilde olaylara yaklaşmak için bir strateji geliştirmesi gerektiğine dikkati çekerek "Uluslararası ilişkilerin yansıması olarak Lübnan, Tunus ve Afganistan'da yaşananları da okuyup çözüm üretmeliyiz." dedi.
Lübnan'ın, bölgede hem Müslüman hem de Hristiyan yöneticilerin iyi yönetim ortaya koyabileceklerini gösterecek bir laboratuvar olduğunu kaydeden Ala, "Hep birlikte çalışalım ve Lübnan'da iyi bir örnek ortaya koyun. Bunu yürekten istiyorum, Oradaki başarı Hristiyan dünyanın Müslümanlara, Müslüman dünyanın Hristiyanlara yani medeniyetlerin birbirine yaklaşımını da değiştirebilir." diye konuştu.
"Şii-Sünni gerilimi fitnesinden uzak durmalıyız çünkü ülkelerimizin yok olmasına neden olacaktır"
Hariri de konuşmasında, Lübnan'da geçen sene yaşanan patlamanın ardından yaptığı yardımlar için Türkiye'ye teşekkür etti.
Müslüman ülkelerin birleşerek ortak çıkarları doğrultusunda müzakereler yapması gerektiğini kaydeden Hariri, "Bölgede ve Lübnan'daki Şii-Sünni gerilimi ya iç istikrarı getirecek ya da iç savaşa gidecek. İran'ın Irak'ta bulunmasını da hafife almamamız lazım. Yaşadığımız bölgedeki sorunların nedeni olmuştur. Şii-Sünni gerilimi fitnesinden uzak durmalıyız çünkü ülkelerimizin yok olmasına neden olacaktır." ifadelerini kullandı.
Hariri, ülkesinin birçok sorunla mücadele ederken bir yandan da silahlı milisleri bulunan bir siyasi parti olan Hizbullah'la mücadele ettiğini vurgulayarak "Hizbullah'ın İran'a mutlak bir bağı vardır. Bu da ülkenin iyiye gitmesini engelliyor. Arap dünyasında da Lübnan'a karşı bir tavır alındı ve bu yalnızlık Lübnan'ı derinden etkiledi." değerlendirmesinde bulundu.
Bu sorunların çözümünde Türkiye'ye önemli rol düştüğünü ifade eden Hariri, "Özellikle Kuzey Lübnan ekonomik, sosyal ve güvenlik açısından bir tehlike içinde. Bu bölgeye yardım etmezsek Musul'un DEAŞ'ın eline geçmesi gibi Kuzey Lübnan'ın da düşmesi tehlikesi var ki bunu hiç istemiyoruz. Bu hem ülkenin sonu olacaktır hem de Hizbullah'ın devlet içinde kalması için bahanesi olacaktır." dedi.
Hariri, partisi ile AK Parti ilişkilerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirterek "Türkiye'nin Lübnan'daki rolü hem Hristiyan hem de Müslümanlar açısından çok önemli çünkü Türkiye Lübnan'a yardıma geldiğinde kimseye ayrımcılık yapmadı. Tüm Lübnanlılardan da bunu duyuyoruz." diye konuştu.
Müstakbel Hareketi heyeti, Ala'nın ardından AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin'le de bir araya geldi.