New York Bard Koleji'ne bağlı Levy Ekonomi Enstitüsü akademisyeni ve analist Alexander Valchyshen, 2014'te Ukrayna'da baş gösteren ayaklanma sonrası gerilen Rusya-Ukrayna ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu. Intell4 Global Strateji Ajansı'na konuşan Ukraynalı uzman, ülkesinin NATO ve Avrupa Birliği (AB) üyeliklerine eskisinden daha yakın olduğunu vurgularken, Rusya ile anlaşılabilmesi için önce Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün sağlanması gerektiğini ifade etti. Valchyshen ayrıca daha önce yaşanan Çernobil faciasını hatırlatarak, Ermenistan'ın Türkiye sınırında bulunan hasarlı nükleer santrali Metsamor ile ilgili uyarılarda bulundu.
"TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMADAN ANLAŞMA ZOR"
Rusya'nın nükleer tehditler ile Ukrayna ve Avrupa'nın doğu sınırlarında endişe oluşturduğunu belirten Valchyshen, bu nedenle iki ülke arasındaki çözüme ilişkin adımların temkinli atıldığını vurguladı. Ukraynalı analist aynı zamanda, Ukrayna-Batı ile Rusya arasındaki ilişkilerin ülkenin toprak bütünlüğüne bağlı olduğunu ve Moskova yönetiminin askeri güçlerini Ukrayna'nın meşru sınırları dışına taşımadan anlaşma sağlanamayacağını vurguladı. NATO ve AB üyeliklerine ilişkin de konuşan Valchyshen, Ukrayna'nın söz konusu birlik üyeliklerine daha önce hiç bu kadar yakın olmadığını belirtti. Valchyshen, Ukrayna'nın üyelik şansının gerçekleştirilecek reformlara bağlı olduğunun altını çizdi.
"METSAMOR'DAKİ OLASI BİR KAZA DÜNYAYI ETKİLEYECEK"
Türkiye ve Azerbaycan ile Ukrayna arasındaki ilişkilere dair konuşan Valchyshen, iki ülkenin bu kritik süreçte Ukrayna'ya ciddi oranda destek sağladığını hatırlattı. Söz konusu ülkeler arasındaki ticaret hacminin daha da geliştirebileceğini ifade eden Ukraynalı uzman, döviz borçlanması birikiminin önüne geçilmesi adına ortak bir takas kuruluşu veya mekanizma geliştirilerek, ticari gelişmelerin daha sağlıklı işlemesinin sağlanabileceğini savundu. Ayrıca Ermenistan'ın Türkiye sınırında bulunan ağır hasarlı nükleer santrali Metsamor'a ilişkin bir soruyu da cevaplayan Valchyshen, Çernobil faciasını hatırlatarak, yaşanan olayda etkinin ülke sınırlarını aştığı ve aradan geçen yıllara rağmen olumsuzlukların devam ettiğini söyledi. Valchyshen konunun uluslararası çevreler tarafından değerlendirmesi gerektiğini, yaşanacak bir facianın sadece Türkiye veya komşu sınırları değil tüm bölgeyi ve dünyayı etkileyeceğini belirtti.